Güncelleme Tarihi:
"...Başbakan’ın Gezi Direnişi’nin tamamını içermek üzere söylediği sözler, seçtiği adlandırmalar, kullandığı dil, bana da, 'kişisel bir hakaret' olarak geliyor ve isabet ediyor. Yarın ( 26 Haziran, Çarşamba), Başbakan 'Âkil İnsanlar'ı toplantıya çağırdı. Bu yazıyı, sözkonusu toplantıya gidemeyeceğimi söylemek ve neden gidemeyeceğimi açıklamak için yazdım. Gezi olayları hiç olmamış, dediğim o hakaretler hiç yokmuş gibi gidip 'Siirt’te şöyle oldu, Urfa'da böyle oldu' diye konuşmayı anlamsız olduğu kadar imkânsız buluyorum. Ama belirli bir amaç ve programla başlamış bir toplantıda, 'Şimdi onu bırakın da bunu konuşalım' demek de olacak bir şey gibi görünmüyor geri kalan 60 kişinin duygu ve düşüncelerini bilmiyorum. Başbakan, 'süreç devam edecek' sözünü de söyledi. Umarım devam eder, umarım başarıyla devam eder. Umarım, 'Bu ikisi bir arada yürümez' demekle ben yanılıyorumdur. Ama, benden buraya kadar."
BASKIN ORAN FİNAL TOPLANTISINA KATILMAYACAK
Bu arada Akil İnsanlar heyetinin bir diğer üyesi Baskın Oran'ın da heyetin Başbakan Erdoğan ile yapacağı final toplantısına katılmayacağı öğrenildi.
Hürriyet Daily News’den Erdem Güneş’e konuşan Oran şunları söyledi:
“Öncesinde protesto mahiyetinde bir açıklama yaparak, sadece Kürtler hakkında ikinci aşamada çıkması gereken yasalardan hiçbir haber olmadığı gerekçesiyle bu yasaların çıkacağı toplantı tarihine kadar taahhüt edilmediği sürece katılmayacağımı açıkladım. Tabii ki başka meseleler de var. Gezi boyunca Başbakan’ın aldığı asla kabul edilemez tutum, katılımcıları azarlaması her türlü tutum beni bu kararı almaya itti.”
Akil İnsanlar olarak görevlerinin 5 Haziran’da sona erdiğini vurgulayan Oran, “Sona ermiş bir görevden istifa edilemez zaten. İstifa yok, toplantıya katılmıyorum. Zaten bütün akil insanların işi sona erecek. Benim açımdan istifa söz konusu değil. Bu bir memuriyet değil, bu bir gönüllü görevdi. Çekilinir bundan.
Biliyorsunuz bu Gezi meselesini kendisinin ve Türkiye’nin başına sarınca durup dururken ne yapacağız diye insanları yatıştırmak için bir takım toplantılar yaptı, sonra kendi seçip toplantıya çağırdığı insanları feci şekilde azarladı. DİSK Genel Sekreteri kalktı, ‘Gezi olayı sosyolojik bir olaydır’ dedi, cevabı ‘Senin haddin değil bana sosyoloji öğretmek’ oldu. Bana bunun yarısını yapsa ortalık birbirine girer ben Mülkiyeliyim, umur-u devlet bilirim. Makamda bağırmak çağırmak bana yakışmaz ama kendime bağırtmak da bana yakışmaz, o yüzden ben bu tutumu şiddetle protesto ettim” diye konuştu.
İlk itirazın kendisinden geldiğini Murat Belge’nin ise ikinci olduğunu belirten Oran, “Üçüncü olur mu bilmiyorum. Şimdi içerde hazırlık yapıyoruz vs. denilecek” dedi.
Oran toplantıya katılmayacak oluşunun ikinci nedenini ise şöyle açıkladı: “Kürtler fokurdamaya başladı. Onları sakinleştirmek ve seçimlere kadar zaman kazanmak için yapıyor. Şimdiden seçim mitinglerine başladı, seçimlere kadar reform denilecek. Sayın Başbakan Gezi rezaletinde yarattığı ortam yüzünden Türk milliyetçiliğini Himalayalara ulaştırdı şimdi kendisi de üzerinde sörf yapıyor bayrakları asın, üç hilalli bayrak asın diye. Bu yarattığı Türk milliyetçiliği ortamında ‘İzmir İzmir’den Diyarbakır Diyarbakır’dan yönetilir’ diyemez. Kanın ebediyen durmasını sağlayacak ademi merkeziyetçi kanunları çıkaramaz.”
ÜÇ AYDA 122 BİN KİLOMETRE
Akil İnsanlar Heyeti, yaklaşık 3 ayda 122 bin kilometre yol kat etti.
Heyet, 81 il merkezinin yanı sıra 37 ilçe ve 22 köye giderek, 60 binin üzerinde kişiyle görüştü ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle yaklaşık 200 toplantı yaptı.
Cezaevlerini ziyaret eden, üniversitelerde programlar gerçekleştiren Akil İnsanlar Heyeti üyeleri, şehit ailelerinin yanı sıra terör ve şiddet mağduru aileler ile 72 kanaat önderiyle görüştü.