Her şeyi devletten bekleme anlayışı değişmeli

Güncelleme Tarihi:

Her şeyi devletten bekleme anlayışı değişmeli
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 07, 2013 14:17

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bütçede en büyük payın Milli Eğitim'e ayrıldığını belirterek, bunun da yeterli olmadığını, her şeyi devletten bekleme anlayışının değişmesi gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

İncelemelerde bulunmak üzere Yozgat'ta bulunan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Yozgat Belediyesi Kent Park tesislerinde düzenlenen kahvaltıda, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve basın mensuplarıyla biraraya geldi. STK temsilcilerinden Yozgat'ta eğitimin sorunları ile ilgili görüşlerini alan Bakan Avcı, kayıt ücretleri ve okul aidatları konusuna değindi. Avcı şöyle konuştu:
"Şimdi şüphesiz özellikle kayıt döneminde toplanan paraların velileri zor duruma düşürdüğünü biliyorum. Benim bu tür şikayetler konusuna verdiğim cevap şu; şüphesiz hiçbir okul yönetimi, velileri isteği, arzusu dışında bir takım ödemeler, aidatlar konusunda zorlamayacak ama şimdi çocuklarımızı dershanelere gönderiyoruz. Kardeşim sen çocuğunu gönderiyor musun? Gönderiyor. Ne kadar veriyorsun ? 100 lira veriyorsun. Peki okulun eksiği, gediği için 10 lira istemiş. Haftanın 5 günü bu okulda okuyor çocuk, senin okulun. İki günlük dershaneye 100 lira vermekten erinmiyorsun, bunu yük görmüyorsun, çocuğunun okuluna 5 liralık, 10 liralık katkıda bulunmak ağır geliyor. Her şeyi devletten beklemek anlayışımızı da değiştirmemiz lazım" dedi.

Haberin Devamı

Genel olarak eğitim sistemine bakıldığında her şeyi devletten beklemek yerine hayırsever katkılarının yapılması gerektiğini belirten Milli Eğitim Bakan Avcı, "İş adamları, sivil toplum kuruluşları olarak bizler de işin bir ucundan tutmalıyız. Çünkü şu da oluyor. Bazı ihtiyaçlar yerinde daha iyi görünür. Şehrin ileri gelenleri, hayırseverleri olarak bizler de bu işlere bir şekilde sahip çıkmalıyız. Bazımızın imkanı okul yaptırmaya yeter, bazımızın imkanı bir sınıfı donatmaya yeter. Sağlık Bakanlığı çok güzel bir uygulama yapıyor, biz de onu taklit etmeye çalışıyoruz. İlla okul yaptırmak şart değil. Yani bazı imkanlarımız bir sınıfı donatmak, sınıfa tahta almak, sıra almakta dolayısıyla kimin gücü neye yetiyorsa, amel defterini açık tutmak isteyenler için okullarımız açık" diye konuştu.

10 milyon 600 bin tablet alınacak

Bakan Avcı, toplumda çok yaygın olarak kullanılan 'Ceketimi satacağım, seni okutacağım' sözü üzerinden eğitime verilen önemi ifade ederek, "Türkiye'nin petrolü, ekstra gelirleri yok, ne yapıyorsa kendi alın teriyle, dişiyle ve tırnağıyla yapıyor. Bu aziz millet gerçekten eğitime önem veriyor. Şahsen de söyleriz, 'Ceketimi satacağım, seni okutacağım' diye. Hükümetimiz de bütçeden en büyük payı eğitime ayırdı. Yetiyor mu, yetmiyor. Önümüzdeki ay içerisinde ihalesine geçiliyor, 10 milyon 600 bin tablet bilgisayar alacağız. Bu ihalede de temel şart bunun belirli bir zaman içerisinde yerli üretime dayandırılması. Yani hem çocuklarımıza tablet bilgisayar dağıtalım hem de Türkiye'de bilgisayar sanayisinin, teknolojisinin üretiminin temellerini atmış olalım" dedi.

Haberin Devamı

Rapora türkülü yanıt

Bakan Avcı, mayıs ayından itibaren son sınıf öğrencilerinin rapor krizine girdiklerine dikkat çekerek, bu konuda hoş olmayan örneklerle karşılaştıklarını söyledi. Rapor konusunda sorulan soruya Kırşehir yöresinden bir türkü ile cevap veren Bakan Avcı, 'Vay nerdesin nerdesin, kaldır camın perdesin. Diyeceğim çok amma, kalabalık yerdesin' diyerek, bu rapor meselesi hakikaten kalabalıkta konuşulması zor bir mesele. Özellikle mayıs ayından itibaren sınav döneminde 12'nci ve 8'inci sınıflar bir rapor krizine giriyorlar. Bunun nasıl suistimal edildiğine dair hoş olmayan örneklerle karşılaşıyoruz. Bir de bizim tarafımızda da maalesef sıkıntılar var. Fakat bu sıkıntıları Milli Eğitim Bakanı olarak benim çok genelleştirerek, bütün bir camiayı töhmet altında bırakacak ifadeler kullanmak doğru olmaz" diye konuştu.

Haberin Devamı

Alternatif hazırlıklarımızı yaptık

Bu sıkıntıların hepsini bildiklerini ifade eden Bakan Avcı, "Önce bu sınav baskısını velilerin bu sınav algısını ve bunu bir ölüm kalım meselesi haline getirmelerini, bu duyguyu çocuklarına da yüklemlerini önlememiz lazım. Bu konuda, alternatif hazırlıklarımızı yaptık. Önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşacağız" dedi.

Geri adım değil, serbestliğin genişlemesi

Avcı daha sonra, Sorgun İlçesi’nde, İlyas Arslan Sinema ve Tiyatro Salonu’nda sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve İl Genel Meclisi üyeleriyle biraraya geldi. Serbest kıyafet uygulamasından geri adım atıldığına yönelik tartışmalara da değinen Avcı, şunları söyledi:

Haberin Devamı

“Yönetmelik diyor ki, ‘öğrencilerin forma mı serbest kıyafet mi giyeceğine veliler, okul aile birliklerinin yüzde 60’ı ne diyorsa öyle karar verilir’. Bizim de şahsi kanaatimiz bunun böyle olması. Nitekim Sivas’ta bir ortaokulda veliler toplanmışlar formayla devam etme kararı almışlar. Bana mecliste gazeteci arkadaşlar sordular; ben de ‘ayaküstü demeç vermiyoruz’ dememe rağmen, ‘vatandaşın seçme özgürlüğü, ister forma giyer, ister serbest kıyafet bu da seçme özgürlüğünün içerisinde’ dedim, Hemen ‘formadan geri adım atıldı’ diye başlık atıldı. Geri adım değil bu serbestliğin genişlemesi. Vatandaşa biz seçme hakkı veriyorsak bu seçmeler akabinde kıyafet de olabilir. Bu serbest kıyafetten geri adım atmak değil.”

Haberin Devamı

Okul türleri azaltılacak

Bir vatandaşın “Sorgun’a fen lisesi istiyoruz” talebine Bakan Avcı, son yıllarda liselerde 78’e kadar çıkan okul isimlerinin sayısının 18’e indirilmesi için çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
Hiçbir yere fen lisesi açmayı düşünmediklerini belirten Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aslında program olması gereken birçok isim, okul adı olmuş. Anadolu ticaret lisesi, ticaret lisesi, imam hatip lisesi, imam hatip Anadolu lisesi, imam hatip kız lisesi, endüstri ve teknik meslek lisesi ve buna benzer tam 78 isimde lise açılmış. Aslında bunların program olarak pek birbirinden farkı yok. Anadolu lisesi ile fen lisesinin sadece 2 ders farkı var. Biz bunları ortadan kaldıracağız. Programlar aynı olacak. 9. ve 10. sınıflarda öğrencilerimize yatay geçiş sağlanacak. 78 olan sayı 18’e indirilecek. Fen liseleri ile ilgili olarak bazı kriterlerimiz var. Bu kriterler aynen geçerli. Bu okulun sayısını artırmayı düşünmüyoruz.”

Avcı, emekli öğretmen Abdullah Gökhan’ın, ek göstergelerin 3 binden 3 bin 600 çıkarılması konusunda bir çalışma yapıldığını duyduklarını, bu konuda son durumun ne olduğunu sorması üzerine de, “Ek göstergelerin arttırılması konusunda Maliye Bakanlığı ile ne zaman konuşsam, Sayın Bakanımız hemen hesap yapıyor. 1 lira istesem, hemen 703 binle çarpıyor ve ortaya büyük rakamlar çıkıyor. Önümüzdeki yıllarda öğretmen ve öğrencilerimizi daha iyi şartlara ulaştırmak için çalışmalarımız devam etmektedir. Öğretmenlerimiz en iyilere layıktır” diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!