Arınç'tan Fenerbahçe sitemi

Güncelleme Tarihi:

Arınçtan Fenerbahçe sitemi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 07, 2013 00:36

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Galatasaray'ın şampiyonluğunu kutlayan Arınç, Fenerbahçe'ye ise sitem etti.

Haberin Devamı

Bakanlar Kurulu'nda bazı tasarıların ele alındığını ve TBMM'ye sevk edilmek üzere imzaya açıldığını kaydeden Arınç, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı  Ergün, TSE'nin faaliyetleri ve gelecek planları hakkında bilgi sunumu yaptığını açıkladı.  

Hükümet Sözcüsü Arınç, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın, "Ödeme ve Menkul Kıymetlerde Mutabakat Sistemi ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında  Kanun Tasarısı'nı Bakanlar Kurulu'na takdim ettiğini" belirtti. Buna göre, Babacan'ın özellikle son yıllarda bilgisayar korsanları tarafından kurulan, suç örgütü denilebilecek, kişilerin elektronik sistemlerde oynamalarla para transferleri yaptıkları ve kumar sayılabilecek bazı açıklamalarda bulunduklarına yönelik açıklamada bulunduğunu anlatan Arınç, bununla ilgili suistimallerin önlenmesi konusunda hangi kanuni düzenlemelerin  yapılacağının Bakanlar Kuruluna takdim edildiğini ve imzaya açıldığını kaydetti.

GALATASARAY'I KUTLADI, FENERBAHÇE'YE 'KIZDI'
Hükümet Sözcüsü Arınç, Galatasaray'ın Spor Toto Süper Lig'de 2012-2013 sezonunun bitimine 2 hafta kala şampiyonluğunu ilan etmesine ilişkin soruyu da yanıtladı. Bakanlar Kurulu toplantısında konunun gündeme gelmediğini, kendisinin ise basın toplantısına bu konuyla başlamayı planladığını ancak gazetecilerin gündeme ilişkin yoğun beklentileri üzerine kararından vazgeçtiğini aktaran Arınç, Galatasaray'ın şampiyonluğunu tebrik ettiklerini söyledi. Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Süper lig şampiyonluğu önemli bir şampiyonluk. Fenerbahçe'nin 2-0 yenilmesi çok garip. Onun 2-0 yenilmesi Akhisar Belediyespor'un işini zora soktu, kızmıyor da değilim ama Galatasaray'ın Süper Lig şampiyonluğunu kazanmış olması tabii muhteşem bir başarıdır. Bu başarıdan dolayı hem kulübün bütün futbolcularını, şüphesiz başkanını, teknik direktörünü ve milyonlarca Galatasaray sempatizanı, taraftarı olan insanımızı yürekten kutluyorum. Onlara inşallah Avrupa'da da büyük başarılar temenni ediyorum."
Arınç, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in de "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde  Kararname" ve engelli bireyler hakkında kanun tasarısının takdimini yaptığını belirterek, tasarı olarak Parlamento'ya sevk edilmesi kararı alındığını söyledi.

AFYON KURBANI 25 ASKER ŞEHİT SAYILACAK
 
Bülent Arınç, yaklaşık bir yıl önce Afyonkarahisar'da cephanelikte meydana gelen patlama sonucu 25 askerin şehit olduğunu hatırlattı. Patlamaya dışarıdan bir  müdahalenin yol açmadığı, yani bir terör saldırısının söz konusu olmadığının açıklandığını anımsatan Arınç, mevcut yasal düzenlemeler içinde bu durumun Terörle Mücadele Kanunu kapsamında bulunmadığı, tabii şartlar dolayısıyla patlama olduğunu ve buna ilişkin parasal imkanların sunulacağının konuşulduğunu belirtti.          Söz konusu olayla ilgili kamuoyunda büyük tepki oluştuğunu ifade eden Arınç, ölen askerlerin yakınlarının da 'çocuklarının niçin şehit sayılmadığına' yönelik şikayetleri bulunduğunu söyledi.

Bu tür olaylarda vefat edenlerin de Terörle Mücadele Kanunu kapsamında  değerlendirileceği, terör şehidi sayılacağı ve mevcut yasal düzenlemeler içinde ailelere hangi imkanlar sağlanıyorsa bunların onlar için de geçerli olacağı  sözünü verdiklerini bildiren Arınç, şehitlerle ilgili yapılan tüm düzenlemelerin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından bir daire tarafından görüldüğünü kaydetti.

Arınç, "60 maddelik sayabileceğimiz, yani bakanlığın kendi kuruluş kanununda yapılacak değişiklikler içerisine bir madde olarak da bu girmiştir. Bu  tür olaylarda vefat edenler de terörle mücadele kapsamında şehit olmuş, dostlarımız, kardeşlerimiz, arkadaşlarımız bu kapsamda değerlendirilmiş olacaklar bundan sonrası için" diye konuştu.

KARARNAME MÜJDESİ

Arınç, iki kararnamenin bazı kesimleri yakından ilgilendirdiğini ve müjde olarak görülebileceğini dile getirerek, bunlardan birinin belediyelerle ilgili  olduğunu kaydetti. Belediyelerin borçlarının kendilerine gönderilen ödeneklerden kesilerek  ödendiğinin bilindiğini ifade eden Arınç, şöyle konuştu:

"Bugün aldığımız bir kararla da bu dört ay içerisinde, yani 2013 yılının  haziran, temmuz, ağustos ve eylül aylarında kesinti yapılmayacağı karara  bağlanmıştır. Kararnamedeki tarifiyle söylemek istiyorum: Belediyeler ve il özel  idarelerinin borçlarına karşılık genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı  üzerinden ayrılacak paylardan, kesintiler yapılıyordu. Bu kesintilerin 2013 yılının 4 ayında, yani haziran, temmuz, ağustos ve eylül aylarında yapılmaması, kesintisiz olarak belediyelere ve il özel idarelerine ödenmesi kararlaştırıldı.  Kararnamesi zannediyorum birkaç gün içinde yayımlanmış olacak."
         
İSRAİL'İN ÖDEYECEĞİ TAZMİNAT
         
Başbakan Yardımcısı Arınç, Mavi Marmara saldırısı sebebiyle hayatını  kaybedenlerin ailelerine ve yaralananlara ödenecek tazminat miktarlarının  belirlenmesiyle ilgili olarak bugün İsrail'de, Türkiye ve İsrail yetkililerinin katılımıyla yapılan toplantıya ilişkin bir soru üzerine ise konuyla ilgili ilk toplantının Ankara'da 2 hafta önce yapıldığını hatırlattı. Arınç, "Sayın  Müsteşarımızdan, oradaki delegasyon başkanımızdan bilgi aldım. Bugünkü gelişmeler  de olumlu bir şekilde cereyan etmiş ancak süreç sonuçlanmamış" bilgisini verdi.

Görüşmelerin devam ettiğini, tamamlanamaması durumunda Türkiye'de üçüncü  bir toplantı düzenlenebileceğini kaydeden Başbakan Yardımcısı Arınç, "Bu süreci  tamamen sonuçlandırmak istiyoruz. Detayları hakkında bir şey söylemem mümkün  değil. Bittiği zaman, şüphesiz size de yaptığımız anlaşmayı Parlamento'ya  götürmek suretiyle Parlamentomuza sunmuş olacağız. Ondan sonra da inşallah sürecin nasıl sonuçlandığı kamuoyunun bilgisi dahilinde olacak" diye konuştu.
         
Arınç, tarımsal sulamayla ilgili düzenlemenin çiftçilerin beklediği bir  konu olduğunu, Orman ve Su İşleri Bakanlığının çiftçiler lehine bir kararname hazırladığını bildirdi. Bülent Arınç, şunları kaydetti:

"Orman ve Su İşleri Bakanlığımız Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından sulama birliklerine devredilen sulama tesislerinin işletme ve bakım  ücret tarifelerini yüzde 40 oranında düşürdü. Yani yüzde 40'lık bir tenzilat  yapıldı. Bu ayrıca, daha önce 6 grup olan cazibe sulamaları 3 gruba, 4 grup olan  pompaj sulamaları da 2 gruba düşürülmüş oldu. Yani bir düzenleme içerisinde daha  organize bir şekle girerken, aynı zamanda işletme bakım ücret tarifelerinin yüzde  40 civarında düşürülmesinde sulama ücretlerinde hemen hemen yarıya yakın bir  indirime getirmektedir. Özellikle Şanlıurfa ve Türkiyemizde tarımsal sulama  içerisinde sulama birliklerinin tarifelerinin yüksek olmasından yakınan  çiftçilerimiz için fevkalade iyi, hayırlı bir düzenleme olduğu kanaatindeyiz."

Arınç, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın da Türkiye'nin AB  sürecinde gelinen noktayı Bakanlar Kuruluna açıkladığını ifade ederek,  İrlanda'nın dönem başkanlığında daha önce bazı fasılların açılmasına yönelik  engellemelerin bu dönem içinde yumuşayacağı ve özellikle Fransa'nın engel olduğu  bazı fasıllarda açılmalar yapılacağının konuşulduğuna dikkati çekti. Arınç, "Umuyoruz ki bu 6 aylık dönem içerisinde Türkiye bugüne kadar  önüne konulmuş olan engellerin büyük bir kısmını aşarak müzakere sürecini  başarıyla götürmüş olacak" değerlendirmesini yaptı.
         
İstanbul'da yaşayan 150'ye yakın vatandaşın, kentin belli bölgelerinin  tapusunun kendilerinde olduğu ve hukuki süreç başlatacakları yönündeki  iddialarının gazetelerde yer aldığı ifade edilerek, değerlendirmesi sorulan  Arınç, bu konu hakkında bilgi sahibi olmadığını belirtti. Ancak bir avukat olarak  konuya baktığında tapu değerini kaybetmemiş ise mahkemelere başvurulabileceğini  bildiren Arınç, "Hukuk her şeyden üstündür. Hak, haklının en mukaddes malıdır,  vermezlerse alacaksın demişler" ifadesini kullandı.

'VALİLER KARARNAMESİNDEN BİLGİM YOK'

"Esed yönetiminin Suriye'de kimyasal silah kullandığı iddialarının  araştırılması için özel bir komisyon kurulması yönünde talimat verdiği" şeklinde  iddialar olduğunun hatırlatılması üzerine de Arınç, "Söylediğiniz konuda hiçbir  şey bilmiyorum" yanıtını verdi. Arınç, bir başka gazetecinin  "Valiler kararnamesi konusunda gelişme var  mı?" sorusu üzerine ise "Valiler kararnamesi mi var? Bilgim yok. Bilse bilse  Sayın İçişleri Bakanımız bilir, Sayın Başbakanımız bilir. İmzalasaydık, biz  bilirdik" karşılığını verdi. Gazetecilerin kararnamenin Çankaya Köşkü'nde olduğu  Diyarbakır ve İzmir valililerinin yer değişikliklerini kapsadığını ifade etmeleri  üzerine ise Arınç, "Bundan başka söyleyebileceğiniz bir şey yok. Çünkü  gazetelerde bu çıktı. İki kişi için kararname çıkmaz. Takip edelim, şu anda bir  bilgim yok. En azından sizinle paylaşacağım bir bilgim yok" şeklinde konuştu.
    
ESED REJİMİ GİTTİKÇE GADDARLAŞTI

Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent  Arınç, bir gazetecinin, Arap basınında Suriye'de meydana gelen bazı  patlamaların arkasında İsrail'in saldırısının olduğuna dair iddialar yer aldığını, bu konuda bir duyum alıp alınmadığını sorması üzerine, "Suriye'de  meydana gelen olaylar çok acı olaylardır. Özellikle Banyas kasabasında hunharca  bir onlarca, hatta birkaç yüzü çocuk, kadın, masum sivilin hayatına kastedilmesi  büyük bir cinayettir. Bunu Sayın Başbakanımız dünkü konuşmalarında büyük  üzüntüyle ifade ettiler" diye konuştu.

"Esed rejimi maalesef gittikçe gaddarlaştı. Kendi halkını hiçbir vicdani  kaygı vicdani duymadan elindeki tüm silahlarla öldürmeye başladı" ifadelerini  kullanan Arınç, şunları söyledi:

"Şu anda 3 yıl içerisinde Suriye'de yaşanan olaylarda öldürülen kişilerin  sayısı 100 bini geçti. Ülkesinden mülteci olarak başka ülkelere sığınanların  sayısı da 1 milyonu buldu. Özellikle bu, kasaba ve benzeri yerlerde çoluk çocuk  gözetmeksizin, evler, camiler insanların toplu olarak bulunduğu yerler, hatta  evlerinden alınarak anne babalarının önünde hayatlarına kastedilen gençlerin acı  hikayeleri trajik olaylar hepimizi fevkalade yarılıyor."

Bu olayların, İsrail tarafından kendilerine yönetilen bir ateşin veya bir  bombalamanın karşılığı olmadığını dile getiren Arınç, şunları kaydetti:

"O olay farklı bir konudur. Bu yapılan katliam başka bir cinayettir.  Dolayısıyla zaten bunun benzerleri de geçtiğimiz haftalarda, aylarda Suriye'de  çokça yaşanmıştır. Biz kendi Cilvegözü hudut kapımızda bomba yerleştirilen bir  araçla 14 kişinin hayatına son verildiğini biliyoruz."

Suriye'deki rejimin ayakta kalabilmenin son mücadelesini verdiğini ifade  eden Arınç, şöyle devam etti:

"Hem ülkesini bölme konusunda adımlar atıyor hem de daha acı vermek  suretiyle belki gidişini birkaç gün daha geciktirmek istiyor. Dışişleri Bakanımız  toplantıda değildi. Sayın Cumhurbaşkanımız ile Portekiz ziyaretine katılmıştı ama  aldığımız bilgiler, arkadaşımızın sorusuna şöyle cevap verilmesini gerektiriyor:  Suriye'de yaşananlar trajik olaylardır. Bir rejiminin kendi insanını ne kadar  ahlak dışı vahşi ve gaddar bir şekilde öldürebildiğini gösteriyor."

"İsrail tarafından Suriye'ye gönderilen füzeler, ateşler neyse bunlar  Suriye ile İsrail arasındaki başka münasebetleri işaret ediyor. Onların  açıklamasını kendi ülkeleri herhalde daha iyi yaparlar ama olayların seyrini biz  Türkiye'den takip ediyoruz. Bunlar ilk değildir umarız ki son olsun ama gittikçe  gaddarlaşmakta ve vahşilemektedir. Bütün temennimiz, bu rejimin bir gün dahi  ayakta kalmaması, insanların ölümlerden bu şekilde kalabilmesidir."
         
 BEDELLİ ASKERLİK GÜNDEMDE DEĞİL
 
      
Arınç, bir gazetecinin, AK Parti Kızılcahamam kampında Milli Savunma  Bakanı İsmet Yılmaz'ın askerlik süresinin kısalabileceğine dair açıklama  yaptığını, bu konuda bir somut bilgi olup olmadığının sorulması üzerine şu  yanıtın verdi:

"Kampımız bildiğiniz gibi 2 gün sürdü. Soruları bakanlarımız cevaplarıyla  sonuçlandırdı. Bu kapalı toplantı. Bu toplantıdan dışarı sızan doğru veya yanlış  olduğu tartışmalı haberler bugün gazetelerde ve televizyonlarda yer alıyor.  Bedelli askerlikle ilgili bir soru soruldu. Buna cevabımız kesindir. Yeni bir  bedelli meselesini düşünmüyoruz. Hükümetimiz bu konuda kararlıdır."

Geçen yıl da yapılan düzenlemelerle bu konunun bir kapsam içerisine  alındığını, daha sonra bu kanunun uygulanmasından doğan bir iki hususun da geçici  maddelerle tamamlandığını ifade eden Arınç, şöyle konuştu:

"Bu süreç, müracaat edenler, yatırdıkları paralar ve 21 günlük askerlik  de yapmamak suretiyle tamamlanmış bulunmaktadır. Bedelli askerlik konusunda yeni  bir çalışma kesinlikle söz konusu değildir. Bu kanun geçmişte çıkarken de ifade  etmiştik. TSK'nın asker ihtiyaçları göz önüne alınarak düzenleme yapılır. Bu  düzenleme 30 yaş itibariyle 30 bin lira üzerinden yapılmıştır. Evet, beklediğimiz kadar müracaat olmamıştır ama kanun amacına ulaşmıştır. Yeni istekler, yeni  talepler olabilir ama bu her gün, her yıl yapılacak bir düzenleme değildir. Yine  böyle bir şeye ihtiyaç duyulduğu anda belki bir sene sonra 3 sene sonra 5 sene  sonra Genelkurmay ile bu konu istişare edilir, onların ihtiyaç görmesi halinde  gereken yapılır. Şüphesiz siyasi kararı hükümetimiz verir ama bu konuda TSK'nın  kendi organizasyonları planlamaları da her zaman dikkate alınır. Kesinlikle  bedelli konusu tekrar düşünülmemektedir. Gündeme gelmeyecektir."
         
ASKERLİK SÜRESİ KISALACAK MI?
         
Askerlik süresinin uzatılması veya kısaltılması konusunun geçmişten bu  yana konuşulduğunu ve tartışıldığını anlatan Arınç, şunları söyledi:

"Bu konuda verilmiş bir karar da yok. Hatta bugün bir siyasi parti daha  önce sordukları soru önergesine Milli Savunma Bakanımızın verdiği cevaptan  bahsediyorlar, doğrudur o cevap. Şu an itibarıyla askerlik sürelerinin  kısaltılması da gündemde değildir. Bugün verdiğimiz bir karar yoktur. Yedek  subaylar için şu kadar olacak, er ve erbaşlar bu kadar olacak şeklinde dün,  bugün, yarın için bir düzenleme söz konusu değildir ancak yine TSK'nın asker  ihtiyacı Türkiye'nin geldiği nokta, konjonktür, bu sürelerin kısaltılması için  uygun bir ortamı önümüze koyarsa askerlik süreleri konusunda yeni bir düzenleme  yapılabilir. Dün, bugün yarın için söz konusu olmayan, ileride şartlar ortaya  çıktığında gündeme gelmesi ve bu konu yine Genelkurmay, TSK ve Milli Savunma  Bakanlığımız nihayetinde hükümetimizin vereceği kararla bir düzenleme haline  gelmesi muhtemeldir."
         
SÜREÇ YAKINDAN TAKİP EDİLİYOR
         
Arınç, bir gazetecinin, çözüm süreci kapsamında teröristlerin  çekilmesiyle ilgili polis ve askerin bazı çekinceleri olduğunu ifade ederek, buna  ilişkin bir yasal düzenleme olup olmayacağını sorması üzerine, şu karşılığı  verdi:

"Kandil'den yapılan açıklama 8 Mayıs'tan itibaren silahlı unsurların  Türkiye dışına çıkacaklarını gösteriyor. Biz süreci baştan itibaren takip  ediyoruz. Bu tarihler bizim verdiğimiz tarihler değildir ama 28 Aralık'tan bu  yana devam eden süreç, bizim beklediğimiz ümit ettiğimiz ve doğru bir rotada  ilerleyen süreçtir. Dolayısıyla eğer silahlı unsurların Türkiye'den çıkacağı  gerçekleşecekse bunu hükümetimiz ve bu konuyla ilgili kurumlarımız yakın takip  altında tutmaktadır."

"Herkes müsterih olsun. Türkiye bir hukuk devleti. Bu süreci de hukuk  sınırları içerisinde götürüyoruz. Götürmekte de kararlıyız. 4 aydan beri bir  yanlışımız olmadığına göre bu sürecin başarıyla tamamlandığını, gerekiyorsa  sizlere haber de veririz" diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Esasen böyle bir sürecin başarıyla sonuçlandığı, hem örgütün alacağı  tavırlarda ve davranışlarda hem de eylemlerine son verilmesiyle ve silahların  susmasıyla değil bırakılmasıyla ortaya çıkmış olacak. Kimse, bu konuda, 'işte dün  çıkıyorlardı, gördüm. 3 kişi 5 kişi gidiyorlardı veya Sayın Meclis Başkanımızın  hangi anlamda söylediğini bilemediğimiz 'aslında çıkmıştırlar bile' sözü bizim  gündemimizde yok. Olayı yakinen takip ediyoruz ama arkadaşımızın ifade ettiği  konu bizim gündemimizde yok. Bunu kim söylüyor, yapıyor bilemeyiz.

Biz hükümet olarak kendi yetkilerimizi gerektiği zaman hiç tereddüt  etmeden kullanmasını biliriz. Talimat veren bir noktadaysak İçişleri  Bakanlığımız, Milli Savunma Bakanlığımız veya Başbakanımız yurt içi yurt dışı  operasyonlar konusunda, bu direktif olduğu zamanda bu direktif verilir, bu  talimat olduğunda bu talimat verilir, kararname çıkarmak gerekiyorsa bunu da  yaparız. Bugüne kadar yapıldı bundan sonra yapılması gerektiğinde olacağı gibi.  Ama bu konular herkesin önünde, herkesin bulunduğu yerlerde konuşacağı konular  değil. Hükümetimize güvenin. Hükümet süreci gayet olumlu şekilde götürüyor.  Türkiye'nin bu terör belasından sağlıkla kurtulması için bütün tedbirleri  alıyor."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!