Hürriyet yapınca...

25 yıllık meslek hayatımda şunu öğrendim:

Haberin Devamı

Bir haberi Hürriyet yaptıysa haber olur, Hürriyet yapmadıysa konuşulmaz.

Bunun sayısız örneğini yaşadım.

Son örneği “1401 kaçamağı” oldu işte...

Şeyda Coşkun’la Ergin Ataman’ın otele girip çıkarken çekilen görüntüleri, 4 Nisan Perşembe günü Kelebek’te yayınlandı.

Günlerdir bu konuşuluyor.

Hıncal Uluç’tan sonra dün Sabah’ın yayın yönetmeni Erdal Şafak da bizi eleştirince geniş bir yanıt vermek gerekti bu konuya.

Farkındaysanız, bu haber sadece Hürriyet üzerinden tartışılıyor.

Oysa aynı gün aynı kaçamak haberi Takvim’e de manşet oldu, Habertürk’e de..

Kimse o gazetelerin adını bile anmıyor...

Hıncal Uluç da, Erdal Şafak da kendi gruplarının gazetesi Takvim’i okumuyor olmalı.

Varsa yoksa Hürriyet...

Eh, büyük gazete olmanın bedeli budur.

Herkes hedef tahtasına oturtmak için fırsat kollar.

Haberin Devamı

İş magazin olunca konuşmak kolay!

Türkiye’de herkesin üzerinde rahatça at koşturacağı iki alandan biri futbolsa diğeri magazindir.

Magazin üzerinden basın etiği dersleri vermek...

Magazin üzerinden medyayı konuşmak kolaydır...

Konu magazin olunca insanların özel hayatı kutsal olur.

Magazin haberiyse eğer, “Taraflara neden görüş sormadınız?” olur...

Ancak diğer taraftan BDP’lilerin Bodrum’da tatil fotoğraflarını çekmek gazeteciliktir.

Takvim geçen yıl BDP milletvekilleri Bengi Yıldız’ın, Ertuğrul Kürkçü’nün ‘kaçamak’ fotoğraflarını çekerken neden ‘özel hayat’ sormadınız merak ediyorum...

İşin ilginci o fotoğraflar hâlâ Sabah’ın internet sitesinde de duruyor.

Haber olarak görüldüğü için aynı gün Sabah’ın internet sitesinde de kullanılmıştı zaten.

Hele şu magazin haberinde bile özel hayat dersi veren Türk medyasının Balyoz davalarında, Ergenekon davalarında işlediği öyle büyük günahlar var ki (Bunu
Sabah için söylemiyorum), o konulara hiç girmeyelim isterseniz...

Subayların aileleriyle, kendileriyle ilgili en mahrem konular öyle ortalığa saçılıp haber yapıldı ki...

Bu haberler yüzünden intihar eden, hayatları kararan askerlerin ve ailelerin yanında, şu bizim manşet yaptığımız otel kaçamağı o kadar masum kalır ki...

Haberin Devamı

Otel kaçamağı haberi Sabah’ta da var

Şeyda Coşkun’la Ergin Ataman’ın fotoğrafları Sabah gazetesi Erdal Şafak’ın önüne de gitmiş.

Şafak fotoğrafları görünce, “Ne bu fotoğraflar ne de kaçamakla ilgili haber kullanılacak. Sabah’ta da Günaydın’da da... Asla... Asla... Asla...” demiş.

Dün yazdım ya gazetecilikte tek doğru yoktur diye...

Erdal Şafak’ın editoryal tercihi kullanmamak yönünde olmuş, bizim editoryal tercihimiz kullanmak oldu.

Yarın öbür gün Şafak’ın kullandığı bir fotoğrafı da biz kullanmayabiliriz.

Sonuçta gazetecilik, -kuralları, ilkeleri elbette var ama- editoryal tercihlerin şekillendirdiği bir meslektir.

Mesela Sabah’ın yayın yönetmeni “asla” derken, gazetesinin internet sitesi aynı gün “1401 kaçamağı” haberini diğer gazetelerden alıp ballandırda ballandıra kullandı.

Fotoğrafları yayınladı.

Haberin Devamı

Keşke Erdal Şafak, Sabah’a ve Günaydın’a “asla asla asla” derken, gazetenin internet sitesini unutmasaymış.

Yoksa internet medyasında atış serbest mi?

MHP kasetlerine de “Asla, asla” deseydi...

Dedim ya, konu magazin olunca konuşmak kolay diye...

12 Haziran 2011 seçimlerinden önce ortalığa saçılan MHP kasetlerine ne diyeceğiz peki?

O özel hayat değil miydi?

O mahremiyetin şahikası değil miydi?

Sabah’ın internet sitesinde hâlâ duruyor MHP’li yöneticilerin gizli çekilmiş videolarından kullanılan fotoğraflar.

Bu kasetlerin sonrasında Sabah’ın birinci sayfadan attığı “MHP’ye 6 kaset bombası daha”, “MHP’de çöküş” manşetlerini unutmamızı beklemiyorsunuz herhalde değil mi?

Haberin Devamı

Keşke Erdal Şafak, MHP kasetleriyle ilgili de “Ne bu fotoğraflar ne de kaçamakla ilgili haber kullanılacak. Asla... Asla... Asla...” deseydi.

Dünyadan birkaç örnek

İNGİLTERE’DEN...

İngiltere’nin en yüksek tirajlı gazetesi Sun, 25 Ağustos 2012’de Prens Harry’nin Las Vegas’ta tatilde, arkadaşlarıyla birlikte vakit geçirirken telefonla çekildiği tahmin edilen çıplak fotoğraflarını basmıştı.

Sun gazetesi editörü fotoğrafları basmadan önce çok düşündüklerini ifade etmiş, “Bizim için bu konu tamamen basın özgürlüğüyle ilgili” demiş, fotoğrafların birçok internet sitesine konulmasını, ancak her gün 8 milyon kişinin okuduğu Sun gazetesinde basılamamasını “saçma” olarak nitelemişti.

Haberin Devamı

(Bu anekdodun Erdal Şafak’ın haberi gazetede kullanmayıp, Sabah’ın internet sitesinde kullanması çelişkisini gidermesi umuduyla...)

HEM DE OLİMPİYATTA...

NBA yıldızı Kobe Bryant, 2012’deki Londra Olimpiyatları öncesi, otel odasında iki kızla görüntülenmişti. Dikkatinizi çekerim, otel odasında!

PARİS’İN BAŞINA GELEN...

Paris Hilton’un eski sevgilisi otel odasındaki sevişme görüntülerini basına sızdırmıştı. Yani demem o ki, gazetecinin haberi elde etmesinin tek bir yolu yok. Binlerce yolu var. Siyasi krizlere neden olan, başkanların istifa etmesiyle sonuçlanan skandallar nasıl ortaya çıkıyor? Her zaman özel hayatları biraz ihlal ederek...

SON GÖRÜNTÜ BASILIR MI?

Apple CEO’su Steve Jobs’un ölmeden önce son halini gösteren cep telefonuyla çekilen görüntülerini TMZ sitesi yayınlamış, büyük tartışma çıkmıştı. Bizde de Ecevit’in ölümünden önce hastanede çekilen fotoğrafları olay olmuştu.

BU DA İSPANYA’DAN...

İtalya Başbakanı Silvio Ber-lusconi’nin Sardunya adasındaki villasında üstsüz kızlarla yaptığı partinin fotoğraflarını İspanyol gazetesi El Pais yayımlamıştı. Özel hayat?

Yazarın Tüm Yazıları