Polis göstericilere müdahale etti

Güncelleme Tarihi:

Polis göstericilere müdahale etti
Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2013 00:00

Emek Sineması'nın yıkımına karşı dün Taksim'de yapılmak istenen yürüyüşte, polis, aralarında sanatçıların da bulunduğu göstericilere tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti. Çözüm sürecinde 'akil insanlar' arasında yer alan Yılmaz Erdoğan, müdahaleyi Twitter'dan protesto ederken, Atilla Dorsay da ''Emek yoksa ben de yokum'' diyerek mesleği bıraktı. SİYAD üyeleri ise bugün İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanarak "Bu daha başlangıç, mücadele devam edecek" diye açıklama yaptı.

Haberin Devamı

İŞTE OLAY YERİNDEN FOTOĞRAFLAR

"EMEK SİNEMASI" MÜDAHALESİ GÖSTERİCİ KAMERASINDA / WEBTV

SANATÇILAR POLİSİN MÜDAHALESİNDEN ÖNCE BUNLARI SÖYLEDİ / WEBTV

Polis, dün Emek Sineması sokağına girmek isteyen göstericilere müdahale etti. Polisin müdahalesi, göstericilerin 3 kez uyarılması sonrası geldi.

Polisin, "Yaptığınız eylem yasa dışıdır. Dağılmadığınız takdirde gereken müdahalede bulunulacaktır" anonsundan sonra müdahale de yapıldı. Müdahalede bulunulan eylemcilerin arasında turistler de vardı. İstiklal Caddesi'nde bulunan Demirören AVM'nin kapısı kapatıldı.

Haberin Devamı

Gözaltına alınan 4 kişi arasında olan sinema yazarı Berke Göl ise avukatların kefaletiyle bugün ifade vermek üzere dün gece serbest bırakıldı.

"KÜLTÜR BAKANI'NI İSTİFAYA ÇAĞIRIYORUZ"

Bugün de, dün yaşanan polis müdahalesi, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) üyeleri tarafından yapılan açıklamayla protesto edildi.

Adliye önünde toplanan grup, "Bu daha başlangıç, mücadele devam edecek" ve "Emek bizim, İstanbul bizim" sloganları attı. SİYAD Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamayı okuyan Senem Aytaç, "Kültür Bakanı'nı istifaya çağırıyoruz" ifadesini kullandı

Aytaç, İstanbul Film Festivali'nin yapıldığı bir zamanda ve konuk sinema sanatçıları, film eleştirmenleri ve yabancı medya temsilcilerinin bulunduğu bir ortamda, yüzlerce sinemaseverin ve İstiklal Caddesi'nedeki binlerce insanın hayati tehlikeyle karşı karşıya bırakıldığını belirtti. Açıklamada söz alan İstanbul Mimarlar Odası temsilcisi Mücella Yapıcı da, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerini, Emek Sineması'nın yıkımını ön gören projeyi durdurmaya ve sinemanın yeniden onarılarak kendilerine iade edilmesine istedi. Dün çıkan olaylarda gözaltına alınan Sinemacı Berke Göl de, Emek Sineması'nın yıkılmaması için yapılan barışçıl bir eylemin, polisin anlamsız bir şekilde feci bir müdahalesiyle dağıldığının herkes tarafından görüldüğünü belirterek, Türkiye'nin geldiği noktanın bu olmaması gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

Bu arada meydana gelen olaylara ilişkin dün polisler tarafından gözaltına alınan ve bir süre sonra serbest bırakılan 6 kişinin, avukatlarıyla birlikte adliyede bulundukları ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na ifade verecekleri öğrenildi.

Polis göstericilere müdahale etti

ATİLLA DORSAY GAZDAN ETKİLENDİ

Polisin müdahalesi sırasında yönetmen Erden Kıral'ın fenalaştığı ileri sürüldü. Ece Dorsay, sinema yazarı babası Atilla Dorsay'ın da polisin sıktığı gazdan etkilendiğini, annesi ile babasının bir mağazaya sığındığını belirtti.

VE BUGÜN ATİLLA DORSAY MESLEĞİ BIRAKTI

Dün polisin sıktığı gazdan etkilenen sinema eleştirmeni Atilla Dorsay, bugün Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde ''Emek yoksa ben de yokum'' diyerek veda yazısını yazdı ve mesleği bıraktığını açıkladı.

Haberin Devamı

Dorsay, veda yazısında şu ifadeleri kullandı:

''Veda zamanı
Evet, ayrılık zamanı geldi.
Deneyimim var, bilirim: yazdığınız gazeteden ayrılmak, sevgiliden ayrılmaktan daha zordur!.. Çünkü hemen hiçbirinin yüzünü görmemiş olsanız da, sizi yıllardır okumuş onbinlerce, yüzbinlerce insan söz konusudur: sevmiş veya kızmış, onaylamış veya söylenmiş, dinlemiş veya reddetmiş, ama yine de sizinle yakınlık kurmuş, akıl ve duygu yoluyla iletişim kurmuş bir kitle söz konusudur. Onların bir bölümü kendilerini öksüz kalmış gibi hissedecektir. Ama asıl öksüz kalan siz olursunuz!
Ama ayrılma günü geldi.
Bunun temel nedenini biliyorsunuz: "Emek Yoksa Ben De Yokum" başlıklı yazımı hatırlarsınız. Bu sinemanın hem kendisi önemliydi, hem de temsil ettiği kültürel altyapı, tarihsel birikim ve yaşam biçimi. Bugün artık Emek yok.
Onun gerçek ve de simgesel önemini anlatamadık.
Benim için artık ne sözün, ne de yazının önemi kaldı. Bu belki, artık sessiz kalmanın çığlık atmaktan daha önem kazandığı bir durumdu. Ve bırakmak kaçınılmaz oldu.''

/images/100/0x0/55ea6582f018fbb8f87d381a

Haberin Devamı

"DOKUNMAYA KALKARSANIZ ELLERİNİZİ KIRARIZ"

Yaşanan olaylar üzerine bugün istifa eden Dorsay, 6 Mayıs 1994'te, Emek Sineması hakkında o dönemde çıkan "yıkılacak" söylentilerine karşılık, "Emek Sineması'na Kimse Dokunamaz" başlıklı bir yazı yayımlamıştı.

Dorsay o yazısında, "Burası Türkiye. Bu ülkede en inandığımız değerler bir günde tuzla buz olabilir. En kökleşmiş kurumlar yerle bir olabilir" ifadesini kullanmış, "Benim kişisel görüşüm şöyle: Emek Sineması'na dokunamazsınız beyler... Boşuna heveslenmeyin... Onu yıkmaya kalktığınız gün, hepimiz sinema önünde duvar oluştururuz... Emek'e dokunamazsız. Dokunmaya kalkarsanız ellerinizi ne yapar ne eder kırarız. Yasaların içinde kalarak kırarız" diye yazmıştı.

Haberin Devamı

DÜNYACA ÜNLÜ YÖNETMENDEN ERDOĞAN'A ÇAĞRI

32. İstanbul Film Festivali'nin Yasam Boyu Başarı Ödülü'nü almak üzere İstanbul'a gelen ve dün Beyoğlu'nda Emek Sineması'nın yıkımının protesto eylemine katılan usta yönetmen Costa-Gavras ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ithafen bir yazılı açıklama yayımladı:

Costa-Gavras, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Barışçıl bir toplantı sonrasında çıkan ve tam olarak neyin tetiklediği bilinmeyen şiddet olayları bize bu toplantının asıl sebebini unutturmamalı. Önemli bir sinema, bir kültür merkezi, tahrip edilmemelidir. Bu sanki geçmiş belleğimizden bir parçayı silmek ve gelecek için önemli bir mekını ortadan kaldırmak gibidir. Bu da politik, sosyal ve sanatsal bir hata olur.

Bulunduğu yerin gerektirdiği tüm saygı ile, Başbakan'a, İstanbul'un kültürel bütünlüğünün garantörüne seslenmek istiyorum. Ondan bu salonu kurtarmasını ve ticaretin kültürden üstün gelmemesi için harekete geçmesini rica ediyorum."

YILMAZ ERDOĞAN'DAN PROTESTO

Sanatçılar ve gazeteciler, polis müdahalesine sosyal paylaşım sitesi Twitter'da yazdıkları mesajlarla tepki gösterdi.

Sanatçı Yılmaz Erdoğan, Emek Sineması'nın yıkımını protesto eden aralarında ünlü sanatçıların da bulunduğu gruba polisin müdahale etmesini eleştirdi.

Çözüm sürecinde akil insanlar arasında yer alan Erdoğan, Twitter'dan şu açıklamayı yaptı:
"Barış için sanatçılardan gönüllü çaba istenen bu süreçte, sinemasına sahip çıkan bir sanatçı topluluğuna arkadaşlarıma yapılan bu muameleyi kınıyor, protesto ediyorum."

"KÖMÜR YERİNE BİBER GAZI VERİN EVDE ÖLELİM"

Hazal Kaya: Bugün Emek Sinemasi için gaz, tazyikli su, cop yiyen ve gözaltına alınan kim varsa, bunu tekrar yaşamaya hazır. Tıkandığınız nokta bu.

Sunay Akın: Emek Sineması'nda yazar Atilla Dorsay'ı darp edenler, bir "yer gösterici"nin nezaketinden, insanlığından ve ışığından yoksun olanlardır!

Asu Maro: Derya Alabora konusuyor. "Çığlık tablosu gibiyiz, ağzımız açık bağırıyoruz ama sesimizi duyan yok."

Devin Özgür Çınar:
Ara sokaklardan kaçmaya çalışan insanlara  biber gazı attılar...Yuh olsun size... yuh.

Çigdem Mater: Sinema yazarı ve SİYAD üyesi Berke Göl'ü, hukuka aykırı olarak gözaltına aldılar. Kelepçelendi, avukat görüşmesine izin verilmiyor.

Yekta Kopan: 7 Nisan 2013. Berke Göl'ün, şehrinin kültürel hafızasına sahip çıkmak isteyen bir sinema yazarının kelepçelenerek gözaltına alındığı gün.

Cem Erciyes: Emek protestosu yapanları dağıtmak için İstiklal Caddesi'ni savaş alanına çevirdiler.

Güneş Duru: Sokağa çıkıp hiçbir konuda tepki gösterilemeyecekse kömür yerine biber gazı verin evde ölelim.

Gani Müjde: Emek sineması için biber gazı yiyen sinema yazarı Atilla Dorsay mesleğini bıraktı. Biber gazı sıkın diyen ne zaman bırakacak acaba?

Polis göstericilere müdahale etti

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 











 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!