İzmir'den 'farklı dindarlık' değerlendirmesi

Güncelleme Tarihi:

İzmirden farklı dindarlık değerlendirmesi
Oluşturulma Tarihi: Mart 26, 2013 13:26

İzmir'deki din görevlileriyle bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, kentin manevi hayatını din görevlileriyle yeniden ayağa kaldıracak, işe ehil bir kişiyi şehre müftü olarak atadıklarını dile getirip, “İzmir'in farklı bir dindarlığı var. Bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı var" dedi. Bu sözler İzmir’de kıyamet kopardı.

Haberin Devamı

CHP İzmir milletvekilleri ortak bir açıklama yapmayı da düşünürken AK Parti İzmir Milletvekili İlknur Denizli, “Diyanet İşleri Başkanı İzmir’e iltifat etmiş” dedi.

Hürriyet Dünyası Görmez'in bu sözlerini İzmir'de sokağa çıkarak vatandaşlara da sordu ve değişik cevaplar aldı. İşte İzmir halkının konuyla ilgili görüşleri:

İzmirden farklı dindarlık değerlendirmesi
/images/100/0x0/55eb5f7ff018fbb8f8bce76d

Gülay ULUSOY (Görme engelli- çalışmıyor)
İzmir’i gavur gibi görüyorlar. Öyle de görmeye devam etsinler. İzmirli İzmir’e sahip çıkar.

Haberin Devamı

İzmirden farklı dindarlık değerlendirmesi

Yasemin Demet GÜL (İş yeri sahibi)
Alsancak’ta kara çarşaflı insanlar rahat rahat dolaşabiliyorlarsa bize bu yakıştırmayı yapamazlar. İzmir halkını kim gelirse gelsin değiştiremez.

İzmirden farklı dindarlık değerlendirmesi

Mehmet ÖZ (Seyyar satıcı)
Konu hakkında çok bilgim yok şimdi sizden duyuyorum ama İzmir’i ne yaparlarsa yapsınlar değiştiremezler. İzmir Atatürkçü’dür ve Atatürkçü kalacaktır.

İzmirden farklı dindarlık değerlendirmesi

Orhan İNCE (İş yeri sahibi)
Hükümetin gözü İzmir’de olduğu için böyle şeyler yapıyorlar. Başarılı olma ihtimali yüksek ama İzmir’i kendi haline bırakmaları lazım. Böyle daha çok tepki çekiyorlar.

İzmirden farklı dindarlık değerlendirmesi

Ramazan AKTAŞ (Simitçi)
Laik kesim dindarlığını belli etmez. İzmirli insanlarda laik oldukları için bu yakıştırmayı yapmışlar bence. Kesinlikle başkanın dediklerine katılmıyorum.


İzmirden farklı dindarlık değerlendirmesi

Türkşad MİDİLLİ (Öğrenci)
Böyle bir tavır başlı başına çok kötü hiç hoş değil. Daha çok uğraşırlar.

Haberin Devamı

İzmirden farklı dindarlık değerlendirmesi

Ayhan TOKAT (Taksici)
Yanlış. Öyle şey olur mu. Başka dindarlık diye bir şey olur mu…

İzmirden farklı dindarlık değerlendirmesi

Özkan OĞUZ (TIR şoförü)
Bizim dindarlığımız bize. Başka kimseyi ilgilendirmiyor. Onlar bizi gavur olarak görüyor zaten. Onların değişmesi lazım bizim değil.

Yasemin YAŞAR (Ev hanımı)
Herkesin dini kalbindedir. Neye göre kime göre böyle bir yakıştırma yapmışlar? Hayırlısı olsun ne diyelim.

Gamze-Ertuğrul AKTÜRK (Çalışmıyor-Özel sektör)
İzmir’dense İstanbul daha kötü. Neden İzmir’le uğraşıyorlar. Konuyla ilgili pek bir fikrim yok açıkçası. Kafası açık olanlar dinsiz mi oluyor? İzmir’de açık insan çok olduğu için mi böyle demiş. Halka yeni müftü istiyor musunuz diye sormuşlar mı ki böyle bir değişiklik yapmışlar. Yanlış buluyorum.

Haberin Devamı

Yunus EMRE (Memur)
İzmir’de olmayan dindarlığı canlandırmak için böyle bir değişiklik yapmışlar. Doğru bir şey olduğunu düşünüyorum.


 

İZMİRLİLERİN DİNDARLIK GÖRÜŞÜ

SİYASİLER NE DİYOR

İlknur Denizli - AK Parti İzmir Milletvekili
İzmir'de bizler bir tartışma çıksın da ikiye ayrılalım, ben de bir tarafta olayım hissine bu aralar çok yakalanıyoruz. Güzel, sevimli, eğlenceli bir duygu ama bu alışkanlık seçimler yaklaştıkça siyaseten bir operasyon olarak kullanılıyor. Kimileri İzmirlinin gerçek sorunlarını unutturmak için böyle konuların üstüne atlıyorlar.
İzmir'i sürekli boş tartışmalarla oyalamamalıyız. Bazıları pusuda bekler gibi İzmir’de bize siyasi çıkar sağlayacak bir konu çıksın diye bekliyor. Bu konuda böyle bir şey.  Diyanet İşleri Başkanı İzmir'in önemli ve özel bir yer olduğunu söylemiş. Kıymetli bir müftüyü İzmir'e atadıklarını söylemiş. İzmir bizim için önemlidir demiş. İzmirliler farklı olmayı seviyor bunun ifade edilmesinden hoşlanıyorlar. Diyanet İşleri Başkanı da İzmirlilere iltifat etmiş. Bunun üstüne fazla şey söylemenin bir anlamı yok.

Aydın Şengül - AK Parti Milletvekili
Diyanet İşleri Başkanımızın konuşmasının bütünü değil bir bölümü alınıp ondan farklı anlamlar çıkarılmaya çalışılıyor. Her ülkede nasıl dini İslam inancına sahip ülkeler farklı farklı inancını yaşıyor. Farklılaştığı gibi bölgeden bölgeye de farklılıklar da olabilir. Onu belki vurgulamak istemiş. İzmir Türkiye’nin mozaiği. Daha önce de Başbakanımızın söylemediği lafı söylemiş gibi bir anlam çıkardılar. (Gavur İzmir) İzmir’de belli bir kitle bu konuyu kullanıyor suiistimal ediyor. Bu da suiistimal edilen konulardan bir tanesi. Hiç de öyle kötü şeyler söylememiş.

Mustafa Moroğlu - CHP Milletvekili
Akşam dinledim tüylerim diken diken oldu. Bu açıklamaya aslında siyasilerden önce İzmir’in sivil toplum kuruluşları, İzmirliler tepki göstermeli. Böyle bir şeyi İzmirlilerin kabul etmemesi lazım. Kamu görevi yapan herkes de tepki göstermeli. Diyanet İşleri Başkanı cübbesini, rütbesini çıkartıp AKP’den aday mı olur ne olur… Yetmedi mi artık İzmir’in çektiği? Birisi gelir faşist der, birisi gelir gavur der… talihsiz falan değil kasıtlı açıklamadır bu. Kafaların arkasındakilerin açığa çıkmasıdır. İzmir’in demografik yapısını değiştirmeye yöneliktir.  Buraya görevlendirilen bakanlar yetmedi umutları Diyanet İşleri’nde… AKP’den İzmir’e belediye başkanı adayı olsun, İzmirli ona irfan neymiş göstersin.

Alaattin Yüksel - CHP Milletvekili
AKP’nin İzmir’e yönelik karalama, aşağılama ve nefret söylemleri sınır tanımadan devam ediyor.  Başbakanın Gavur İzmir söylemiyle başlayan, Başbakan yardımcısı Hüseyin Çelik’in kirli, sümüklü İzmir söylemiyle devam eden, en sonda Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım -huyunu değiştirsin, İzmir’in Milletvekili olmaktan Hicap duyuyorum- demişti. Buna karşın biz Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri olarak İzmirli olmaktan da, İzmir’in Milletvekili olmaktan da onur ve şeref duyduğumuzu İzmirlilere olan minnet duygumuzu ifade etmiştik. AKP’lilerin Başbakan ve Bakanlar düzeyinde süren İzmir düşmanlığı, karşıtlığı, nefreti bugünde Diyanet İşleri Başkanının ayrımcı açıklamaları ile İzmir bir kez daha incitilmiştir. İzmir irfan geleneği, yardımlaşma, dayanışma duygusu en güçlü kentlerimiz arasındadır. İzmir Atatürk’ün değimiyle fikri hür, vicdanı hür,  irfanı hür bir kenttir. İzmir tarihi boyunca çok farklı inançtan ve etnik kökenden insanın barış içinde bir arada yaşadığı bir kenttir. İzmir kardeşliğin hoşgörünün kentidir. Artık yeter!!! İzmirliye yönelik düşmanca, saygısızca açıklamalar yapmaktan vazgeçin. Biz nefrete karşı bir arada yaşamı savunmaya devam edeceğiz.  İzmirliler kendilerine yönelttiğiniz bu ağır hakaretlerin cevabını, ilk seçimlerde sandıkta verecektir. Bütün bu söylemleri kınıyorum.

Haberin Devamı

Aytun Çıray - CHP İzmir Milletvekili
“Doğrusu Başkan’ın bu sözleri biz İzmirlileri üzmüştür. Başkan’ın, İzmirlilerin İslâmiyet tarihi boyunca “İrfan geleneğini” kazanamadıklarını düşünmesi bilgi eksikliğidir. Kentin manevi hayatı düşmüş müdür ki atadığı müftü din görevlileriyle “yeniden” onu ayağa kaldıracaktır. Bu sözler İlahiyat eğitimi almış bir akademisyenin cümleleri olamaz. Bu sözler İzmir’i “gâvur” zanneden çağdışı bir anlayışın uzantısı olabilir. Yaradılanı  yaradandan ötürü seven” bir anlayışın zirveye ulaştığı kenttir. Ama Sayın Görmez İzmir sosyolojisini anlayamamış, ayrıca elinde bir imanometre varmış gibi İzmir’in dindarlık seviyesini ölçmeye çalışmıştır. Türkiye Cumhuriyetinin en önemli kurumlarından biri olan Diyanet İşleri Başkanlığı böylesine bir liyâkatsızlığı hak etmemektedir. İzmir hakkında en ufak fikri olmayan Sayın Görmez’in İzmirlilerden özür dilemesini bekliyorum. Kanaatimizce Sn.Görmez’in İzmir hakkında en ufak bir fikri ve tefekkürü (Gereği gibi ve hikmetle düşünme) yoktur. Eğer Diyanet İşleri Başkanı gereği gibi ve hikmetle düşünebilseydi gaflete düşüp İzmirlileri derinden üzecek sözlerden uzak dururdu. Sn. Görmez, İzmir’de bu gezegenin hiçbir yerinde görülemeyecek bir hoşgörü ve toleransa kaynaklık yapan bir İrfan geleneğinin pratik tezahürlerinden habersizdir. İzmirlilerin dindarlığı Türkiye coğrafyasının tümünde olduğu gibi–elhamdülillâh- Allah adına aldatmayan ve aldanmayan saf bir dindarlıktır”

Ali Engin - CHP İl Başkanı
Maalesef İzmir’le ilgili herkes bir gömlek giydirmeye çalışıyor. Gavur da dendi faşist de… 8 bin 500 yıllık bir kent İzmir. Ufku dar insanların gömlek biçip tarif etmesi zor. Aslında Türkiye’de bütün inançların birlikte ibadet edebildiği, herkesin özgür rahat ibadet yapabildiği bir kent. Cuma, bayram namazları camiler dolar taşar. Ama Kordon’da da eğlence merkezinde, tatil yerlerinde insanlar içkisini de içer. Tek tip insan, tek tip inanç  isteyenler için tabii ki uygun bir şehir değil. Ama inanç özgürlüğünün olduğu böyle bir kente böyle tarifler giremez. En eski uygarlıklardan bu yana herkesin hoşgörü ve saygı içinde yaşayabildiği bir kenttir burası.

Ömer Cihat Akay - Ak Parti İl Başkanı
Bir siyasi olarak u konuda görüş belirtmem doğru olmaz, kendisi bir devlet görevlisi.  Açıklaması da kendisini bağlayan bir açıklama.

Haberin Devamı

Sancar Maruflu - İzmir’i Sevenler Platformu Başkanı
İzmir her şeyin beşiği. Beyefendi İzmir’in tarihini iyi bilmiyor. Hocazade Ahmet Ragıp, Rakım Elkutlu gibi İslam dinini alimleri hep İzmir’den yetişti. Onların beğendiği Sayın Fethullah Güven de İzmir’de yetişti. İzmir irfanın, erdemliliğin beşiğidir. Atatürk 1923’te İktisat Kongresi’ni bir Cuma günü, Cuma namazından sonra başlattı. Dine de saygılıdır ama aynı zamanda laik, demokrat, Atatürkçü’dür de… Hiçbir üst kurum tarih boyunca İzmir’i yozlaştıramamıştır. İzmir’e kalkıp irfanı eksik gibi laflarla ip atmasınlar. Dine de bağlıdır, geleneksele de… İzmir otantik değerleri en iyi koruyan kenttir. En eski ibadethaneler İzmir’dedir. Hıristiyanı kilisede, Musevisi havrada, Müslüman’ı camide ibadetini yapar. Kardeş kardeş birbirinin bayramını kutlar. Birbirimizin cenazesinde yan yana saf dururuz. İrfan budur. İrfan dersi vermesinler bize.

Faik Afyonlu - Esnaf, yurtdışında yaşayan eski bir STK temsilcisi, MHP Tire başkan adayı
Benim Atam 1865 yılında Tire’ye gelmiş. Sıfatı Hacı Molla Hasan Efendi. Dedemin Hacca gidiş tarihi 1944. Babam da Hacı Refik Efendi. dedemle birlikte gitmişler. Babamın Tire’de 1952 yılında yaptırmış olduğu camiye biz bakıyoruz. Ben böyle bir aileden geliyorum bu laf bana çok ağır geldi. Dindarlık insanın kendi içinde olan bir şeydir. Protokol camisi lafını da kınıyorum. Bu nasıl bir şeydir? Orada kalkmak bir ayrıcalık mıdır? İslam dini gösterişten uzaktır. Caminin protokolü mü olur? Fakir mahallelerin sade insanların ne günahı var? Özel cami mi olur? Şu an 60 yaşındayım. Kuran okumasını da biliyorum. Bu arada 4 lisan konuşuyorum. Balkanlara da her İslam alemine de gidince hatibin kıyafeti vardır. Üzerindeki cübbe de siyahtır. Sadeliği ifade eder. Nötrüm der. Son yıllarda hayretle karşılıyorum bunların cehaletine veriyorum. İncik boncuk eksik bir tek. Bu kıyafet Katolik Ortodoks  aleminin kıyafetlerine benziyor. Kıyafetle de dinimizi temsil ediyor. Böyle bir İslam temsilcisi kıyafetini kim çizmiş? Bu kıyafeti nerede hangi kitapta yazıyor. Bu haleti ruhiye içindeki kişiden bu beklenir. Dini gerçeği kalpten yaşamak başka görüntüde yaşamak başka.

 

İzmirden farklı dindarlık değerlendirmesi

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!