GeriSeyahat Gezdim, dolaştım bölgeyi şöyle bir…
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Gezdim, dolaştım bölgeyi şöyle bir…

Gezdim, dolaştım bölgeyi şöyle bir…

Çukurova İlavemiz günlük olarak devreye girdikten sonra uzun bir süre çevreyi dolaşamadım ve dostlardan uzak kaldım. Ancak baktım ki olacak gibi değil, Cumartesi günü bir fırsatını yakalayıp tura çıktım, bu nedenle yazımız da gecikti... (Sinan Tanyıldız yazıyor.)

ÇUKUROVA’DAN

Y.Sinan TANYILDIZ

3 Mayıs tarihinden itibaren Hürriyet’le birlikte verilen Çukurova ilavemiz günlüğe döndü. Ve dağıtım yaptığımız illerin otobüs duraklarına afişler asıldı. Çukurova ilavemizin artık her gün yayınlanacağı müjdesi verildi.

Asılan afişlerde ilavemizin birinci sayfasına yer verildi…

Ancaaak gelin görün ki örnek olarak basılan birinci sayfa aylar öncesi “kuraklığın artık korkutmaya başladığını” duyuruyordu. Yani ilavemizin manşeti o günlerde çiftçimizin yürekler acısı halini ortaya koymuştu. İstenen şey belliydi. Çitçinin sübvanse edilmesi isteniyordu…

Daha sonra durum değişti ve yağmur geldi… İşte bizim ilavemizin duyuru afişi de yağmurun geldiği günlere rastladı. Duraklarda “Kuraklık Korkutuyor” manşetimiz vardı, şakır şakır da yağmur yağıyordu. Bir hafta boyunca yağmur durmadı. Ne zaman ki afişlerimizin süresi doldu ve yerini başka duyurular aldı, işte o zaman yağmur kesildi… Güneş açtı, insanlar kısa kolla gezmeye başladı. Yani afişlerimiz biraz daha duraklarda kalsaydı, herhalde Amik Ovası’nda “Afişlerinizi kaldırın…” duasına çıkılırdı…

Çiftçiler duaya çıkmadan, ben bölge turuna çıktım. Önce Anamur’a kadar uzandım ve gördüm ki turistik tesislerimiz çoktan sezonu açmış, turist bekliyor. Özellikle PinePark’ı görmenizi isterdim. Burası bölgemizin tek tatil köyü… Denizin tam kenarında ve tesisler doğanın içinde kaybolmuş, her taraf yeşil, her taraf çiçek dolu… Denize dik iniyorsunuz… Villaların tamamı Akdeniz manzaralı…

Olbios deseniz öyle… Olimpik ölçülerde bir havuzu var. Odaların tamamı Akdeniz’e bakıyor. Şarapevi mükemmel… Lokantası ormanın içine saklanmış… Burası da güneşi bekliyor…

Anamur yöresinde durum böyleyken Antakya bölgesinde durum vahim. Yani Amik Ovası sular altında. Bilindiği gibi burası daha önce sulak bir yerdi. Böcekler, her türlü hayvan çeşidi Amik Ovasını kendisine yurt edinmiş yaşıyordu. Bu ovayı kuruttular, verimli arazi haline getirdiler ama doğanın dengesi de bozuldu… Yılda bir kez bu bölgede çiftçiler feryat eder oldu. Bu yıl da durum aynı. Doğa bir kez daha intikamını aldı ve ovayı su bastı, ekinlerin çoğu sular altında kaldı, zarar büyük…

Lakin Orman Bölge Müdürlükleri özel sektör gibi çalışmaya başladı. Yetkililer bir de slogan buldu, insanları doğayla barıştırma etkinlikleri hız kazandı. “Doğa sizi çağırıyor…” sloganıyla başlayan kampanyada amaç 1500’ün üstünde insanı dağların zirvesine taşımak, yürütmek, kamp kurmak, ormanı temizlemekti…

Eee, konu doğa olunca bendeniz de kaytarmanın bir yolunu buldum tabii ve hiç kimsenin fark edemeyeceği birkaç günümü dağların zirvelerinde geçirdim. Adana’ya döndüğümde enerji doluydum lakin her tarafım tutulmuştu. Anladım ki şehirlerde astığımız “Kuraklık korkutuyor” afişlerimizin intikamını doğa benden aldı…

İşte böyle Sevgili Serdar… Buralara yaz geldi… Akşam deniz kenarına gidip bir balıkçı lokantasında doğayla barışmaya çalışacağım ama ne yalan söyleyeyim korkuyorum. İnan, doğa bizden akıllı… Mersin sahillerini beton yığınına çevirdiğimizi, Amik Ovasını kuruttuğumuzu, ağaçları kestiğimizi, yayla evi diyerek Toroslar’ı talan ettiğimizi doğa biliyor ve bizi bekliyor…

Yani bir yakalarsa öpecek ama bakalım ne zaman…

 

(Sinan dostum, cennet Çukurova’yı zaten özlemiştim, yüreğimi kaldırdın. Balık yer, bir kadeh de içerken, beni hatırla...)

False