Bebeğine sarılıp öldü
Güncelleme Tarihi:
Almanya’daki korkunç yangında can veren 8 kişiden anne Nazlı Özcan’ın cansız bedeni, 6 aylık bebeği Murat’a sarılmış halde bulundu ve morga da öyle kaldırıldı. Faciadan sağ kurtulan anneanne Hatice Özcan, annenin önce dışarı çıkarıldığını ama “Çocuklarımı almadan gitmem” deyip alevlerin arasına döndüğünü söyledi.
Almanya’nın Stuttgart kenti yakınlarındaki Backnang’da çıkan yangın faciasından gelen görüntüler yürekleri dağladı. Yangında ölen 10 çocuk annesi 40 yaşındaki Nazlı Özcan’ın cansız bedeni, en küçük çocuğu 6 aylık Murat’a sarılmış halde bulundu. Morga da böyle kaldırılan anne ile bebeğini teşhise giden aile yakınları, yıkıldı.
TÜRK AİLEYE ATEŞ DÜŞTÜ / FOTO GALERİ
Yangından sağ kurtulan anneanne Hatice Özcan’ın verdiği bilgiye göre çocukların annesi Nazlı Özcan, “Çocuklarımı almadan gitmem deyip” geri döndü. Bunun üzerine anneanne, dayı ve 11 yaşındaki İbrahim balkona çıktı. Yan binadaki diskonun sahibi Yunanlı Kristos Kiroglou yangını görüp itfaiyeye haber verdi ve kapıyı kırarak içeri girip üçünü kurtardı. Anneanne Hatice Özcan, kendileri dışarı çıkarılırken, kızı Nazlı Özcan’ın ‘Anne anne’ diye feryat çığlıklarını duyduğunu, sonra sesinin yavaş yavaş kesildiğini anlattı. Acılı anneanne Hatice Özcan, kızının feryat çığlıklarının halen kulağında çınladığını söyledi.
BABA KRİZ GEÇİRDİ
Yangın gecesi kendi evinde kalan baba Sami Soykan’ı arkadaşları sabaha karşı uyandırdı. Sami Soykan, erken saatte birinin inşaat işçisine ihtiyacı olduğunu düşündü, ancak acı haberi alıp olay yerine koştu. Alevler içindeki eve girmek isteyen Sami Soykan’ı polibırakmadı. Kriz geçiren baba hastaneye kaldırıldı. Backnang Gençlik Dairesi Basın Sözcüsü Dr. Harald Knitterer, ailenin gençlik dairesi dahil çok sayıda sosyal kuruluştan yardım aldığını söyledi.
KUNDAKLAMA MI YANGIN MI
Yetkililer, yangının evdeki odun sobası ya da elektrik kablolarından yangının çıkmış olabileceğini söylüyor. Eyalet Emniyet Müdürü Wolf Hammann, şu an için teknik bir arıza haricinde hiçbir kundaklama ya da saldırı belirtisi olmadığını belirterek, “Ancak tüm detaylarıyla araştırmaya devam ediyoruz. Türk polisi ile çalışmaya açığız. Her şeyi yaptığımıza emin olabilirsiniz” diye konuştu. Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu da, Alman makamlarına, her türlü işbirliğine açık olmaları nedeniyle teşekkür ederek, “Uzman talebi olursa buna da açık olduklarını ifade ettiler, bu nedenle de teşekkür ediyoruz” dedi. Yangında yaşamını yitiren 8 Türk’ün otopsilerin tamamlanması halinde bugün Türkiye’ye gönderilebileceği bildirildi.
HAYATI ACI DOLU
Yangında yedi çocuğuyla ölen anne Nazlı Özcan’ın yaşam öyküsü acı ve bahtsızlıkla dolu. Nazlı Özcan, 1972 yılında yangının olduğu kente yakın Erdmanshausen köyünde doğdu. İlköğretim okulunu bitirdikten sonra terzilik öğrendi ve 16 yaşında, yine terzi olan Afyonlu hemşehrisi Süleyman Oruç’la severek evlendi.
Süleyman’dan dört çocuğu oldu. Ancak aralarında geçimsizlik başladı. Ayrılmaya karar verdikleri sırada Süleyman Oruç, motosikletle gittiği memleketi Afyon’da trafik kazası geçirdi ve öldü. Anne Nazlı Özcan, bu olaydan çok etkilendi ve dört çocuğuna bakmak için geçim kaygısına düştü. Ardından Sami Soykan’la tanışan Nazlı Özcan, birlikte yaşamaya başladı ve Sami Soykan’dan 6 çocuk dünyaya getirdi. Sami Soykan, fırsat buldukça inşaat işlerinde çalışıyordu. Yakın zamanda aralarında geçimsizlik çıktı. Bunun üzerine üç, dört ay önce ayrı yaşamaya başladılar, ancak Sami Soykan çocuklarıyla diyaloğunu sürdürdü.
Anneanne: Soba yakmadık
YANAN evden kurtulan anneanne Hatice Özcan, Yunanlı komşusu sayesinde hayatta kaldıklarını belirtirken, “Allah ondan razı olsun” dedi. Bir kızını ve 7 torunun kaybeden anneanne Özcan, faciayı da şöyle anlattı: “Uyandığımda her yer ateş çemberi olmuştu. Can havliyle pencereye koştum. Bu arada oğlum Murat uyandı. Camı kırıp bağırdık. Alttaki lokalin sahibi geldi. Kapıdan torunum İbrahim ve beni dışarı çekerek kurtardı” dedi. Kızı Nazlı’nın alevler içinde kaldığını söyleyen yaslı kadın, “Alev nasıl çıktı nasıl oldu anlamadım. Soba olamaz çünkü yakmıyorduk. Hava iyi diye terasta çamaşır bile asmıştım” dedi.
İşte o kahraman
Yangını ilk fark edip yardıma koşan Yunan vatandaşı Christos Kiroglou, yaşadığı dehşet anlarını şöyle anlattı: “Kapıyı kırdık ama alevler üzerimize gelince içeriye giremedik. İtfaiyeyle anneanneyi ve bir çocuğu çıkarttık. Anneyi de dışarı çıkarmak istedik ama çocuklarını kurtarmak için çıkmadı. Asla unutamayacağım.”
