Bu ayıp önlenmeli

Bugün ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’. Her gün şiddet gören, koca dayağına maruz kalan, düşük ücretle en ağır işlerde çalıştırılan, tüm idari ve yasal önlemlere karşın ‘namus ve töre cinayeti’ adı altında öldürülen, yaşamları karartılan kadınların günü.

Haberin Devamı

Rutin etkinliklerde kadınların sorunları gündeme getirilecek, kadına şiddete karşı alınan koruyucu önlemler yetkililerce ifade edilecek, bildik konuşmalar yapılacak. Ama boşuna...
Ne kadar önlem alınırsa alınsın, ne kadar yasal düzenlemeler hayata geçirilirse geçilsin, Türkiye’nin ayıbı olan kadına şiddet, taciz, cinayetler hız kesmeyecek, kadın cinayetine ilişkin haberler yine gazetelerin üçüncü sayfasında manşette, TV haberlerinin ilk sıralarında yer alacak.
Türkiye’nin onulmaz yarası olan kadına şiddeti, tacizi, kadın cinayetlerini önlemenin yolu koca, aile ve toplumun eğitilmesi, ataerkil yapının kırılması, kadın ve kocanın hiçbir ayrımcılık olmadan birlikte yaşamlarını sürdüreceği görüşünün kitlelere benimsetilmesinden geçmektedir.
Namusuna halel geldiğini savunan eş, koca bu birlikteliği sürdürmemekte ne denli haklı olursa olsun, bunun çözümü şiddet, cinayet değil, yasal mercilerdir.
Tüm iyi niyetlerle yaşama geçirilen yasal ve idari önlemler caydırıcı nitelikte olsa da kadın cinayetini ve şiddetini tamamen önleyemediği yaşanan dramatik olaylarla görülüyor.
Ülkemizde bir türlü önü alınamayan töre ve namus adına işlenen cinayetlerle Türkiye, dünyada övünülmeyecek bir sıralamada yer alıyor. Ülke olarak bu ayıbı hiç ama hiç hak etmiyoruz.

Haberin Devamı

CUMHURİYET KADINA HAKLARINI VERMİŞTİ

Bu ayıbın önlenmesinde, yasal düzenlemelerin yanında eğitimin ve bilinçlenmenin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Bu eğitimin topluma yılmadan, usanmadan verilmesinin her gün artan cinayetleri görünce kaçınılmaz olduğu daha da belirginleşiyor.
Toplumun bunu içselleştirmesi zor, hatta bazı bölgelerde yok gibi görünse de bir ayıp olarak Türkiye’nin önünde duran bu sorunu izole etmenin tek yolu yasal önlemlerin yanı sıra eğitim ve bilinçlenmedir.
Hadi gelin o halde bu konuda birey, sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler, siyasi partiler, toplum olarak ‘Kadına Şiddete Son, Kadın Cinayetlerine Son’ adı altında bir seferberlik başlatalım, bu ayıbı önleyelim. Bu anlamda yürütülen kampanyaları yaygınlaştıralım. Türkiye, bu ayıptan bir an önce kurtulmalıdır.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, Cumhuriyetin ilk yıllarında gerçekleştirdiği devrimlerle Türk kadınına hak ettiği değeri vererek, kadına tanıdığı hakları daha yukarılara taşımak başta siyasiler olmak üzere hepimizin görevi olmalıdır.
Ailemizin temeli, ocağının yaşamını sürdürmesi için tarlada, fabrikada, ev işlerinde, büroda çalışan tüm cefakar ve emektar kadınlarımız, emekçi kadınlarımız şiddeti, öldürülmeyi değil, çağdaş bir yaşamı çok ama çok hak ediyor.
Kadın cinayetinin son bulduğu, horlanmadığı, haklarını alabildiği bir Türkiye dileği ile...
Emel KARAMAN

Haberin Devamı

Büyükşehir’in ağaç kesme yetkisi var mı

Ağaç katliamının adresini veriyorum, Siteler Karacakaya Caddesi No: 95 ve bu yazıyı okuyanlar sakın, ‘bir ağaç için bu patırtı da kopar mı’ demesinler zaten değerler birer birer yok oluyor.
Bahsettiğim bu caddenin her iki tarafında koca koca ağaçlar vardır ve neredeyse 200 yıllık bir geçmişe sahip bu ağaçlar caddenin sembolü sayılırlar. Ancak nasıl ve neden olduğunu anlamadığım bir şekilde bir gün Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir ekip geliyor ve nokta tespit bir adet ağacı çabucak katledip, başka hiç bir ağaca dokunmadan da hemen kayboluyor. Yani genel bir budama çalışması değil.
Şimdi soruyorum, Büyükşehir Belediyesine;
- Bu ağacı neden katlettiniz?
- Hiç düşündünüz mü o ağaç kaç yüzyılda o hale geldi ve kamunun ortak değeri oldu, hangi yetki ve cüretle onu yok etme hakkını kendinizde buldunuz?
- Bu katliam bir dükkanın tabelasının görünmesi adına mı yapıldı?
Ahmet Şükrü GÜRHAN

Haberin Devamı

KISA... KISA...

- Japonya Büyükelçiliği ve Çankaya Belediyesi’nin işbirliği ile Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleştirilen ‘Japonya: Animasyon Karakterleri Ülkesi’ adlı sergi
13 Mart’a kadar Çağdaş Sanatlar Merkezi B Galeri’de görülebilir.

Yazarın Tüm Yazıları