Popüler kültürün haftalık not defteri

Bir Bülent Abla deneyimi

Bülent Ersoy’u hafta içi sahne aldığı Cahide’de izledim.
İşte Bülent Abla’nın sahnesine dair notlarım:
* İlk 15 dakikayı Bülent Ersoy’un kıyafetini incelemeye ayırdım. Kostümü tasvirlememin en kolay yolu şu: Susam Sokağı’ndaki Minik Kuş (Big Bird) karakterini anımsayın ya da google’layın.
İşte o kostümün aynısıydı Ersoy’un üzerindeki: Tüy, tüy ve tüy….
* Ersoy’un şaha kalktığı anlar var sahnede: Mikrofondan uzaklaşıyor. Orkestranın sesi azalıyor. Orkestra şefi nerede duracağını şaşırıyor, eli ayağı dolanıyor. Ve tam o esnada Ersoy sesini salıveriyor Cahide semalarına doğru. Gümbür gürül. Ve mekan ahalisi pause’a basılmış gibi donakalıyor. Hayret, saygı ve korkuyla karışık.
* Ersoy ön masada yakışıklı birini gördü mü mutlaka ona takılıyor.
İlk sorduğu şey, yakışıklının mesleği… Ersoy’un sürekli takıldığı kişi ise Nuri. Nuri kim mi? Nur Yerlitaş’tan başkası değil tabii. Ersoy ona böyle sesleniyor.
* 45 dakika filan şarkı söyledikten sonra Ersoy sıkılıyor ve sahneyi o sırada mekanda hangi şarkıcı varsa ona devrediyor. Zaten şarkı söylemekten çok konuşmak, ona buna takılıp eğlenmek istiyor Ersoy.

Sert Belçikalı huzurda

Memlekette içinden içki geçen polemikler sıkça pörtleyedursun, bir yandan da yeni içki markalarıyla sürekli tanışma halinde tüketici.
Bakınız Efes grubu: Miller, Beck’s ve Peroni biralarından sonra şimdi de meşhur bir Belçika birasını ithal etmeye başladı. Adı, Duvel.
Bira meraklısının zaten bildiği içimi sert Duvel’i (alkol oranı 8.5), Ortaçağ havasının en iyi solunabildiği Belçika şehri Brugge’de (Brüj) içme imkanı buldum. İşte, ‘Vay benim başıma gelenler’:
* Et, balık yerken şarap içmekten yanayım. Ama Duvel tüm bu ana yemeklerin yanında da gayet iyi gidiyor. Zaten şarap gibi konumlandırıyor Belçikalılar bu birayı. Sırf patates kızartması birası olarak değil yani…
* Dikkat, beş-altı yudum sonrası insanı hafiften çarpıyor Duvel.
Yavaş içmekte fayda var. Gerçi o sert tadı yumuşatmak mümkünmüş. Şişenin dibine çöken bölümü bardağa katmazsanız o sert tat oluşmuyormuş. Katarsanız da malum: Anında leyla oluyorsunuz.
* Lale şeklindeki bardağını, küçük şık şişesini ve bardağa konulunca bira kabarcıklarının oluşturduğu hortumu bile öyle ikonlaştırmış ki Belçikalılar, hayran oluyorsunuz.
Markalarına dibine kadar sahip çıkmaları ve şahane sunumları nedeniyle…
* Son olarak Brugge’e yolu düşene iki tavsiye: Zwart Huis ve Cafedraal restoranları…

YÜKSELENLER

* İLHAN MANSIZ: “Bu yaştan sonra hayatta yapılmaz” klişesini ters yüz ettiği, TV’de yorumculuk yapan eski/sıkıcı futbolcu tipinden fersah fersah uzak olduğu ve 2014’teki Kış Olimpiyatları’na katılacak olmasını Guardian bile haber yaptığı için…
* TUNCEL KURTİZ: Bebek’ten Taksim’e otobüsle gitmesini abartmaması ve yolda (üstelik ayakta) giderken senaryo çalışarak “Vakit nakittir”e vurgu yapan sahiciliği nedeniyle…

DÜŞENLER

* ARDA-SİNEM: Başbakan şahitliğimizi yaptıktan sonra gider ve biz de düğünde rahatça içki servisine başlarız, olur biter şeklindeki kurnaz pratikliğin altını çizmeleri nedeniyle…
* MELİH GÖKÇEK: Daha önce Twitter’da bir kadın kullanıcıya, “Sen çok mu kürtaj yaptırdın? Bu kadar bağırmanın nedeni bu mu?” diye yazabilen Gökçek’in, kendisi hakkında “Edepsizsin” tweet’ini yazan bir kullanıcıyı yedi polisli bir gözaltıyla karşılaması nedeniyle…