Sayın Gül gördüğüm tablo şudur

Güncelleme Tarihi:

Sayın Gül gördüğüm tablo şudur
Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2013 00:00

Prof. Fatih Hilmioğlu infaz koruma memurları yardımcı olmadan yürüyemez haldedir. Koğuş arkadaşlarının yardımı olmadan temel ihtiyaçlarını görememektedir. Sayın Cumhurbaşkanım, vicdanlar kanamaktadır. Hilmioğlu’nu da zindanlarda ölüme terk edersek iştirak halinde kasten adam öldürme suçunu işlemiş oluruz.

Haberin Devamı

CHP Cezaevleri İzleme Komisyonu Sözcüsü, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, hafta içinde Silivri Cezaevi’ne yaptıkları ziyaretin ardından Çankaya Köşkü’ne mektup yazarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu için acil yardım istedi: “Sayın Cumhurbaşkanım gördüğüm tablo şudur” diye seslenen Ağbaba, “Sayın Hilmioğlu yürüyemez haldedir. Zindanlarda ölüme terk edersek iştirak halinde kasten adam öldürme suçunu işlemiş oluruz.” Ağbaba mektubunda şöyle dedi:
KARŞIMIZDAKİ ACI TABLO
“Hazin duruma tanık olmuş Malatya’lı bir yurttaş ve milletvekili olarak gördüğüm acı tabloyu sizinle paylaşmak isterim. Bildiğiniz üzere Fatih Hilmioğlu İnönü Üniversitesi’ni Türkiye’nin en başarılı üniversitelerinden biri haline getirmiştir. Rektörlüğü sırasında kurduğu karaciğer enstitüsü, karaciğer naklinde dünya ikinciliğini ve Avrupa birinciliğini yakalamıştır. Bu başarı öyküsünü yazmış Hilmioğlu Hoca bugün siroz hastasıdır. Tedavisi sürerken kendisine karaciğer kanseri başlangıcı tanısı konmuş, hastalığına hastalık eklenmişken Hilmioğlu, hastaneden çıkartılarak Silivri Cezaevi’ne sevk edilmiştir. Karaciğer kanseri başlangıcı tanısı konulan bir kişiye iki yıldır biyopsi yapılmamıştır. Bir de kronik böbrek sorunu ortaya çıkmış, buna prostat büyümesi eklenmiştir. Tüm bunlar yetmezmiş gibi yıllardır kullandığı ilaçlar neticesinde şeker hastalığı baş göstermiştir. Hastalıkların peşini bırakmadığı hocamızın yemek borusunda ölümcül kanamaya yol açabilen varisler vardır.
ÖLÜMÜNE YARGILAMA
Hakkında toplamda yedi rapor vardır. Bu raporların sonucunda ise şu durum ortaya çıkmıştır: ‘Cezaevi koşullarında kesin ölüm. Hastalıklarının gereği olarak perhiz yemeği ile beslenmesi gereken Hilmioğlu’na sadece tuzsuz yemek verilmesi bile kişiyi ölüme terk etmektir, kişiyi kasten öldürmeye çalışmaktır. Yaşam hakkının kutsallığı hiçe sayılmaktadır. Hilmioğlu kendi ifadesiyle ‘ölümüne yargılanmaktadır.’
SON YERİ BAKIRKÖY
Evlat acısının ıstırabının ne olduğunu ancak bu acıyı çekenlerin bildiği söylenir. Kimsenin başına gelmemesini dilediğim bu acı, özgürlük mahrumu, hastalıklarla boğuşan bir mahpusun başına gelmiş, Hilmioğlu bu dayanılmaz acı sonrasında bunalıma girmiş ve ağır depresyon tanısı konulmuştur. Bu durum neticesinde en son sevk edilen yer ise Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’dir.
KÖR KUYUYA ATILMIŞ
Geçen hafta kendisine yaptığımız ziyarette gördüğüm tablo şudur: Prof. Hilmioğlu infaz koruma memurları yardımcı olmadan yürüyemez haldedir. Koğuş arkadaşlarının yardımı olmadan temel ihtiyaçlarını bile görememektedir. Sayın Cumhurbaşkanım, vicdanlar kanamaktadır. Prof. Hilmioğlu’nun en önemli, temel insani hakkı olan yaşam hakkı karanlık sokaklara bırakılmış, kör kuyulara atılmıştır. Bir bilim adamı, bir Türkiye ve Malatya hizmetkarı her şeyden önemlisi bir insan ölüme terkedilmiştir. Hilmioğlu’nu da zindanlarda ölüme terk edersek iştirak halinde kasten adam öldürme suçunu işlemiş oluruz. Vicdanların sesine ses katmanızı diliyorum.”                         

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!