Mona Roza’yı yazan adam gibi adam

Mona Roza, bizden önceki kuşakları ve bizimkini Cemal Süreya gibi etkilemiş bir şiirdir. Çünkü hepimiz ya ulaşamamış ya da ulaşıp da kaybetmiş aşk çocuklarıyız... Arkasındaki yalnızlığı, saklı bahçeleri, gizli şifreleri merak ederiz. Bugün size, kendini yalnızlığa, tekliğe mahkûm etmiş; yalnızlığını kendinden bile saklayan birini tanıtacağım.

Haberin Devamı

Türk şiirinin en büyük üç aşk şiirinden biri mutlaka Sezai Karakoç’un ‘Mona Roza’sıdır.
Sezai Karakoç şiirini 1970’lerin sonlarına doğru Enis Batur sayesinde tanıdım.
Bana Yusuf Atılgan’ı, Tahsin Yücel’i ve Ece Ayhan’ı da aynı yıllarda yine Enis Batur tanıtmıştı.
O yıllardan beri Karakoç’un şiirlerini okurum.
Dört gündür Sıddık Akbayır’ın ‘Yoktur Gölgesi Türkiye’de; Sezai Karakoç’ kitabını okuyorum.
Harika ve modern bir yazma tekniği var Akbayır’ın.
19 Mayıs Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapıyor.
Şiiri çok iyi bildiği gibi, popüler kültürü de çok içten tanıyor.
Arayıp konuştum. İstanbul’a ilk geldiğinde sohbet edeceğiz.
Mona Roza, bizden önceki kuşakları ve bizimkini Cemal Süreya gibi etkilemiş bir şiirdir.
Çünkü hepimiz ya ulaşamamış ya da ulaşıp da kaybetmiş aşk çocuklarıyız...

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eb0efbf018fbb8f8a855d9Dokunur bize böyle şiirler.
Arkasındaki yalnızlığı, saklı bahçeleri, gizli şifreleri merak ederiz.
Bugün size, kendini yalnızlığa, tekliğe mahkûm etmiş; yalnızlığını kendinden bile saklayan birini tanıtacağım.
Çünkü onun; “Yüzü az bilinir. Ancak izi, köklü ve derindedir. Yüzünü gizleyip izini derinleştirir. Yüzü geniş ve aydınlıktır. İzi dümdüz...”
- DOĞUM YERİ MAKAM ÇİÇEĞİ 1933’te Ergani’de doğdu.
Ergani adı, o bölgede baharda açan erguvan renkli bir çiçekten gelirmiş.
Bu çiçeğe ‘makam çiçeği’ denirmiş.
- DEDESİ PLEVNE’DE SAVAŞMIŞ Dedesi Plevne’de Gazi Osman Paşa’nın yanında savaşmış bir asker.
- ASIL İSMİ MUHAMMED SEZAİ Nüfus kayıtlarına geçirilirken nasıl olduysa abisinin adı yazılmış. Yani Ahmet Sezai.
- BABASI 55 AY ASKERLİK YAPMIŞ. Kafkas cephesinde çarpışmış; iki yıl Rusların elinde esir kalmış.
- OKUDUĞU İLK KİTAPLAR Namık Kemal, Ziya Paşa, Tevfik Fikret ve Ziya Gökalp.
Sonraları Mehmet Akif, Süleyman Nazif ve Abdülhak Hâmid okumaya başlar.
- HOCASI SADUN AREN Mülkiye’de okurken, hocası Marksist bir iktisatçı olan, benim de hocam rahmetli Sadun Aren’miş. Ama ondan iktisat değil, sosyoloji dersi almış.
- SINIF ARKADAŞI CEMAL SÜREYA Mülkiye’de üç yıl boyunca Cemal Süreya ile arkadaşlık yapar.
- MONA ROZA’YI KİM BASTIRDI En ünlü şiiri Mona Roza’yı, sınıf arkadaşı Cevat Geray ‘Hisar’ dergisinde yayımlattı. Prof. Geray benim de hocam oldu.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eb0efbf018fbb8f8a855db

Yalnız bir şairin mazlum yalnızlığı

Sezai Karakoç’un özellikleri kitapta şöyle anlatılıyor:
- FOTOĞRAF Kimseyle fotoğrafı yoktur.
- SÖYLEŞİ Kimseyle söyleşi yapmaz.
- İMZA Kitaplarını kimseye imzalamaz.
- HEDİYE Hiçbir yerden hiçbir şey kabul etmez.
- TELEVİZYON Asla çıkmaz.
- ISSIZLIK VE YALNIZLIK Asla hiçbir zaman yakınmaz.
- MÜLAKAT Şair kimliğiyle tek mülakatı Kilis’te yayımlanan Kent adlı taşra gazetesine vermiştir.
Siyasi kimliğiyleyse bir Fehmi Koru’ya; bir de Nurettin Çakın’a verdi.
- PARA Mülkiyeli olup da mülkiyetle hiç ilişkisi olmayan insandır. Türkiye’nin en yoksul şairlerindendir.
Dikili ağacı yoktur. Tek varlığı 60 metrekare bir evdir.
- ONUR Parasızlıktan eve kapanır, yiyecek bir şey bulamaz. Halsizleşir bayılır, kimseden beş kuruş istemez.
- SİYASİ DURUŞU Sağ görüşlü olup, sol görüşlü aydınlar dünyasında kendine yer etmiş ilk isimdir.

Haberin Devamı

İkisi de büyük ama arada altı büyük fark daha var

Sezai Karakoç hayatı boyunca Necip Fazıl Kısakürek’i idol olarak gö

/images/100/0x0/55eb0efbf018fbb8f8a855ddrmüştür.
Elindeki üç beş kuruşu bile onun dergisi, hatta kumar parası için harcamıştır.
İkisi de büyük şairdir ama kitabın yazarına göre aralarında altı büyük fark vardır:
- BİR: Sezai Karakoç, Diriliş dergisini kendi kısıtlı olanaklarıyla çıkarır.
Necip Fazıl, Büyük Doğu dergisini Adnan Menderes’in örtülü ödeneğiyle çıkarır.
- İKİ: Diriliş yayınlarında sadece Sezai Karakoç’un kendi kitapları basılır. Hiçbir şiirini reddetmez.
Necip Fazıl da Büyük Doğu yayınlarında sadece kendi         kitaplarını basar ama 30 yaş öncesi şiirlerinden çoğunu reddeder.
- ÜÇ: Sezai Karakoç ödül kabul etmez.
Necip Fazıl ödülleri reddeder ama kendine verilen ‘şairler sultanı’ unvanını kabul eder.
- DÖRT: Sezai Karakoç, görünmez, konuşmaz. Güncele meraksızdır.
Necip Fazıl, görünmek,             bilinmek, saygı duyulmak, önemsenmek ister.
- BEŞ: Sezai Karakoç kuvvetli bir belagate sahip değildir, kitleleri peşinden koşturacak konuşma        yapamaz.
Necip Fazıl ise belagat şehvetinin şerbetini içmiş, etkili bir hatiptir.
- ALTI: Sezai Karakoç, Diriliş Partisi’ni sessizce kurar; Necip Fazıl ise Büyük Doğu Cemiyeti’ni müthiş bir tantanayla kurar.

Haberin Devamı

İnsanı mahveden bir Apollinaire çevirisi

/images/100/0x0/55eb0efbf018fbb8f8a855df

Bir gün Orhan Duru, Sezai Karakoç’a “Apollinaire’in Mirabeau Köprüsü için çevrilemez diyorlar. Şunu çevir de okuyalım” diyor.
Karakoç şiiri yeniden yazar.
Çevirisiyle ünlenen şiirin nakaratı şöyle:
“Çal sevgili saat, gel sevgili gece
 Ben kalıyorum, günler gidiyor sessizce”
Olağanüstü değil mi...

- Sıddık Akbayır; Yoktur Gölgesi Türkiye’de: Sezai Karakoç; Turkuaz Kitap; 2012

Yazarın Tüm Yazıları