Komutanın istifası kızı ile ilgili

Güncelleme Tarihi:

Komutanın istifası kızı ile ilgili
Oluşturulma Tarihi: Ocak 28, 2013 18:52

Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner’in istifası ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunarak, “İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan bir davanın iddianamesi kabul edildi. Şimdi bu davanın iddianamesinde, sayın komutanımızın evladına karşı çok çirkin, çok edepsiz çok büyük bir suç işlendiği yazılı. İddianamede çirkin bir şekilde yer almayı kendisine yedirememiş kabul ettirememiş olmalı. Ben bunu saygıyla karşılıyorum” dedi.

Haberin Devamı

Bakanlar Kurulu sonrası açıklamalarda bulunan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

UZMAN ASKERLERE DÜZENLEME

“Özellikle hudut birliklerinde görev yapmak üzere bir buçuk yıl önce bir kanun çıkarmıştık. Bu kanunla askerliğini yapmış, belli yaşa gelmiş, kendilerine sözleşmeli olarak, belli bir ücret verilecek, tazminat verilecek, ama görev yerleri belli olacak ama askeri 7 veya 9 yıl çalışacak olan erbaş tasarısıydı. Sayıları bin civarında bu grupta görev yapaca, askerler görevine başladılar. Ancak bunu daha özendirici hala getirmek ve yeni kadrolar ihdas etmek suretiyle yeni bir düzenleme yapılıyor.

TSK’YI DEĞİL KİŞİLERİ ELEŞTİRİN

TSK’nın güçlü olması, disiplinli olması asıldır. Ona yöneltilecek eleştiriler, belki içerisinde bulunan ve bazı olumsuz hadiselerle ismi geçen kişilerin yargı önünde hesap vermesiyle ilgilidir ama o kişileri eleştirirken tüm kişileri eleştirmek doğru değil. Çünkü bulunduğu coğrafyada hem de geleneksel olarak TSK’nın güçlü, her zaman göreve hazır olması gerekir.

GÜNER’İN İSTİFASI AİLEVİ

Oramiral Nusret Güner görevinde başarılı bir subay. Deniz Kuvvetleri Komutanı olması da kuvvetle muhtemel olan bir komutan. Ancak kendisinin emekliliğini istemesi tamamen bireysel düşünceye dayanmaktadır. Geçtiğimiz günlerde İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan bir davanın iddianamesi kabul edildi. Şimdi bu davanın iddianamesinde, sayın komutanımızın evladına karşı çok çirkin, çok edepsiz çok büyük bir suç işlendiği yazılı.

ŞEREFLİ BİR KOMUTAN

Dolayısıyla zannediyorum ki sayın komutan TSK’da şerefli bir görev yaparken, böylesine alçakça bir komplo karşısında kalmış olmasını haysiyetine yedirememiş olmalı ve emekliliğini bu sebeple istemiş olmalı. Şahsıyla ilgili suçlayıcı bir ifade yok. Aksine olayın tertipçilerinin ona yönelik böyle bir komplo haline getirilmiş organizasyonlarından bahsediyor. Demek ki haysiyet ve şerefine düşkün olan bir insan böyle bir iddianamede çirkin bir şekilde yer almayı kendisine yedirememiş kabul ettirememiş olmalı. Ben bunu saygıyla karşılıyorum.

ATANACAK GENERAL BULUNUR

Her göreve atanacak güçlü generaller, amiraller bulunabilir. TSK, bunu kendi içinde düzenler, absorbe eder. Dolayısıyla, ‘Oramiral Nusret Güner’in emekli olmasıyla yerine geçecek başka bir kimse kalmadı’ iddiası çok yanlış ve çok yersiz bir iddiadır. Günü geldiğinde diyelim ki önümüzdeki Ağustos ayında bir atama yapılacak olsa komuta kademesi içinde Hükümetimizin de uygun göreceği şekilde bir terfi ve atama sözkonusu olabilir. TSK, komuta kademesinde herhangi bir açığa düşecek bir zaafiyetin içinde değildir. Sayın Genelkurmay Başkanımız da kuvvet komutanlarımız da bu eksikliklerin ne şekilde giderileceğini çok iyi biliyorlar. Biz buna inanıyoruz.

SÖZ YARGININ

Başbakan’ın tutuklu askerler ile ilgili çıkışı esasen şöyle. Yargı paketinin çıkarılmasının tek amacı haksız tevkiflerin, uzun tutuklulukların bir şekilde asgariye indirilmesiydi. Yani tutuklama talebinin de gerekçeli olması, tahliyenin ret isteğinin ve kararının da gerekçeli olması gibi veya diğer bazı hususlar gibi. Ama unutmayalım biz hangi kanunu yaparsak yapalım sonunda söz bağımsız yargının.

YARGI ÖZGÜRLÜKÇÜ BAKMALI

Yargılar, savcısıyla hakimiyle karar verebiliyorlar. Sadece onlara karşı itiraz yolları eğer ana hüküm verilmişse temyiz yolları açık olabiliyor. Benim söylemek istediğim sayın Başbakanımızın da belki konuşmasında dikkat çektiği konu, yargının, bu yazılı hukuk karşısında tutuklamaların istisnai ama serbest yargılamaların kural olduğunu bir kere daha yargıya hatırlatmaktan ibaret. Yoksa onları mecbur kılıcı bir düzenleme yapmak da mümkün değil. Yani bugün yargıda görev alanlar, eğer özgürlükçü bir anlayışla olaya bakabilseler, bugünkü sıkıntılarımızın çoğundan kurtulurduk diye düşünüyorum.”
 
MİT düzenlemesi askere de gelir mi
 
Arınç, “MİT Müsteşarı’nın yargılanması konusundaki izin şartı getiren düzenlemeye benzer, yeni bir düzenleme askerlere de mi yapılacak?” sorusu üzerine, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Belli suçlamalar ve ithamlar için esasen, her görevde bulunan kamu görevlileri için bir süzgeç bulunmaktadır. Bu sadece MİT mensupları için değil. Bir vali için, hatta bir memur için bile, ama bazı iddia ve ithamlar da 250’inci madde kapsamında böyle bir ön inze ihtiyaç duymadan savcılar tarafından soruşturulabiliyor veya dava açılabiliyor. Bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında herhangi bir yasal düzenleme yapma gereği hiçbir şekilde konuşulmadı buna ihtiyaç da duyulmadı.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!