‘Atar/gider’ toplumuz vesselam

ÇAĞDAŞ Türk argosu (!) kullanıma soktu “atar/gider” hadisesini.

Haberin Devamı

Çoğunlukla ota, kota, çiçeğe, böceğe; olur olmaz her şeye çabuk tarafından sinirlenmek manasında kullanılıyor. Manasız, sevimsiz, fakat dikkat edilmezse dile bir şekilde yerleşen ve giderek yaygınlaşan ifadelerden.

Rahmetli Hulki Aktunç yaşasaydı Büyük Argo Sözlüğü’nün yeni baskılarına alır mıydı acaba?

Bilemedim...

*

Artık kime bakıp, kimlere özeniyorsak (!) toplum olarak “atar/gider” hale geldik.

Bu durumu gazetelerin (mesela hurriyet.com.tr) okur yorumlarında net bir şekilde görmek mümkün.

Malumunuz, haberlerin altına isteyen okurlar yorumlarını ekliyor.

Konuyu “cuk” diye özetleyenler, yaygaracı kimliğiyle öne çıkanlar, sinirliler, derviş hırkasını giymiş olanlar, iyi espri yapanlar, kötü espri yapanlar, öfkeliler, bezginler, neşeliler, meraklılar...

Böyle sayınca hafiften bir Pamuk Yorumcu ve 7 Cüceler ortamı oluştu; özetlersek zevkle, merakla takipteyim. Ancak asıl dikkat çekici olan sinirlenme, hemen taraf olma ve karşı tarafa yüklenme hali.

Futbol veya siyaset haberlerinde bu bölünmeyi, tartışmayı, karşı tarafı kötülemeyi, laf sokmayı sevmesem de bir şekilde anlayabiliyorum.

Her konuda ikiye, dörde, sekize, hatta 72 milyona bölünme potansiyelimiz var; test ettik ve defalarca onayladık.

*

Fakat bazı haberlerde gözlerime inanamadığım oluyor.

Mesela Galatasaray Üniversitesi’ndeki yangın haberi. İşi “Sneijder’ı alacağına yangın sistemi yaptırsaymış Cimbom” noktasına götürene bile rastladım.

Sadece bu mu?

Hava durumu” üzerinden, “Yağmur geliyor” haberinden bile siyasi mesaj çıkartıp birbirine laf sokanlar çıkıyor.

Yapılan yorumları “Beğendim./Beğenmedim” şeklinde oylama imkânı var.

Ölen birinin arkasından yazılan “Allah rahmet eylesin” veya “Çok severdim, çok üzüldüm” mesajına bile “Beğenmedim” oyu kullanıldığını gördüm.

Abartmıyorum!

Çok “atarlı/giderli” toplumuz vesselam.

Haberin Devamı

Sneijder ve ‘j’ sıkıntısı

SNEIJDER gündemine, muhabbetlerine küçük bir katkım olsun bari...

Galatasaray’ın Wesley Sneijder (Şınayder değil, Sınayder olarak okunuyor) transferi için her türden görüş mevcut. Futbol dünyamızın en önemli transferi olarak gören, riskli bulan, kuşkuyla yaklaşan, coşkudan uyuyamayan, pahalı bulan, alkışlayan, kıskanan, burun kıvıran...

Hepsinin doğruluğunu veya yanlışlığını zaman test edip sonuçları önümüze koyacak nasıl olsa.

Ancak, şimdiden “Futbol dünyamızın en çok konuşulan transferi” olduğunu söyleyebilirim. Neredeyse başka bir konu konuşulmuyor çevremde. Futbolla en ilgisiz olanlar bile lafı bir şekilde Sneijder’a getiriyor.

*

Salı günü ufak tefek bazı işlerimi halletmek için İstiklal Caddesi’nin yolunu tuttum.

Galatasaray’ın forma sponsoru olan marka, vitrinini 14 numaralı Sneijder formalarıyla süslemiş.

Bir Galatasaraylı olarak taşın altına elimi sokmam gerektiğini düşünerek ve açıkçası biraz da gündemin gazına gelerek bir forma da ben satın almaya karar verdim.

Sezon başında zaten beyaz formayı almıştım, daha önceki sezonlardan pek çok “parçalı forma” var fakat yine gönlüm ona kaydı.

Formayı aldım, kasaya yürüdüm...

Meraklısı için 14 numara Sneijder forması 135 TL bu arada. GS Store’larda daha ucuza almak mümkün.

*

Kasadaki görevliye “Satışlar nasıl?” dedim.

Çok iyi satıyor” diye cevap verdikten sonra arkadaşına dönüp sordu: “Harfler n’oldu? Yolladılar mı?”

Harf sıkıntısı mı var?” diye sordum bu kez.

“Evet” dedi.

Parlak zekâma (!) kuvvet yüklendim: “Tahmin edeyim J harfi ters köşeye yatırdı sizi di mi?” “Aynen öyle. ‘J’ hiç çalışmadığımız yerden çıktı geldi...
Ayakkabılarını da biz veriyoruz Wesley’in.”

Hangi model?”

“T-90 giyiyor...”

 

Yazarın Tüm Yazıları