Güldünya’nın ruhu huzur bulsun

Güncelleme Tarihi:

Güldünya’nın ruhu huzur bulsun
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2013 00:39

Töre cinayetlerinin sembolü Güldünya Tören, bu kez barışın sembolü oldu. O da, çocuğunun babası Servet Taş da, töre adına öldürülmüştü. Taş ve Tören aileleri dün Yenidoğan Camisi’nde barıştı. Barışma konuşmasında töre cinayetleri lanetlendi.

Haberin Devamı

TÖRE cinayetlerinin sembolü Güldünya Tören’in, kardeşleri tarafından öldürülmesinin üzerinden tam 9, öldürülmesine sebep evlilik dışı ilişki yaşadığı teyzesinin oğlu Servet Taş’ın öldürülmesinin üzerinden ise 1.5 yıl geçti. Olayın olduğu 2004 yılından bu yana Güldünya ve Servet’in mensubu olduğu Şego aşiretine bağlı, Tören ve Taş aileleleri birbirleriyle kanlı bıçaklı. Öyle bir aile ki Siirt, Batman, Muş ve Bitlis’i kaplayan bölgede 100 bin, İstanbul’da ise 50 bin civarında mensubu var. İşte bu ailelerden yaklaşık 500 kişi, aralarındaki husumeti bitirmek için, dün İstanbul’daki Zeytinburnu Yenidoğan Cami’de bir araya geldi. Barışın baş mimarı CHP Parti Meclisi Üyesi Bitlisli Hüseyin Yaşar. 1.5 yıl barışın sağlanması için aileler arası mekik dokuyup durdu.

ARABULUCU CHP’Lİ

İşte bu barış seremonisi öncesi Taş ailesinin bir araya geldiği, Yedikule’deki bir mahalle kahvesindeyim. Güldünya’nın ailesi ise, yolun karşı tarafında başka bir kahvede beklemede. Arabulucu Hüseyin Yaşar, son rötuşlar için bir o kahveye, bir bu kahveye koşturuyor. Plan şu; Taraflar öğlen namazını kıldıktan sonra bir araya gelecek ve protokol imzalanacak. Ama Tören ailesi, barışın yapılacağı camide değil de, bir başka camide namaz kılmayı tercih ediyor.

‘ÜLKELER BİLE BARIŞTI’

Yenidoğan Cami’nin alt katında bir salon, sıra sıra dizilmiş masalarla barış törenine hazırlanmış. Nihayet husumetli aileler, namaz bitiminde caminin altındaki salonda yerlerini alıyorlar. Ama salonun ayrı yerlerinde, ayrı masalara oturarak... Kulağa hep aynı konuşmalar çalınıyor: “Aradan 9 yıl geçti. Ülkeler bile savaştıktan sonra barış yapıyorlar. Biz niye barışmayalım?

ELDEN ELE KURAN TAŞINDI

500’e yakın kişinin sıralandığı masalarda, birdenbire futbol tribünlerinde görmeye alışık olduğum Meksika dalgası oluşuyor. Şaşkınlık içinde ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. Elinde büyük yeşil bir Kuran-ı Kerim taşıyan kişinin en ön masaya doğru Kuran’ı ulaştırmaya çalıştığını ve diğerlerinin de saygı nedeniyle teker teker ayağa kalktığını fark ediyorum.

TÖRE CİNAYETİ VAHŞETTİR’

Salonun bir tarafı protokol masası olarak hazırlanmış. Bitlis Güroymak Kaymakamı, CHP Genel Başk. Yard. Gülseren Onanç, AKP Bitlis milletvekili Vedat Demiröz oradalar. Ama salonun en ağır ve itibarlı misafirleri siyasetin bu isimleri değil... Kendi tabiriyle Siirt’in manevi liderlerinden Şey Muhiddin Aydın. Barış için o da ta Siirt’ten kalkıp gelmiş ve konuşmasını yapıyor: “Her türlü şiddete karşıyız. Töre cinayeti vahşettir. Bu canavarca hareketler bitsin. İnsan hata yapabilir. İnsana düşen ceza vermek değil, Allah rızası için affetmektir. Cezayı biz kesmeyelim. Yüce Allah’a bırakalım. Bize düşen Yüce Allah’ın emaneti kadınlara sahip çıkmaktır. Kan davasını ayaklar altına alalım ve barışalım.”

KURAN’IN ALTINDAN GEÇİLDİ

Salonda alkış kıyamet. Her iki ailenin önde gelen temsilcileri, Şeyh Aydın’ın bulunduğu masanın önünde yan yana diziliyor ve birbirleriyle öpüşüyorlar. Masanın üstündeki yeşil Kuran-ı Kerim’i, iki kişi ellerine alarak havaya kaldırıyor ve barış için birbirlerini öpenler, bu kez sırayla bu Kuran-ı Kerim’in altın geçiyorlar. Ve nihayet her iki tarafın aynı masaya oturmasıyla barış sağlanıyor.

CENAZE NAMAZI OLMADI AMA...

Güldünya öldürüldüğünde cenaze namazı kılınmamış, ardından bir Fatiha bile okunmamıştı. Ama dün, bu topraklardaki en büyük arzu ‘barış’ için dualar okundu, sözler verildi. Kaç kişi farkındaydı bilmem ama belki de Güldünya’nın ruhu huzur bulsun diye, barışın sağlandığı masaların üzerinde serilen kağıt örtülerin bir köşesine işlenmiş, barışın simgesi zeytin dalları vardı...

9 YIL ÖNCEYDİ

BİTLİS’in bir köyünde doğan Güldünya, henüz 22 yaşında ne dünyayı ne de gülmeyi görebildi. Teyzesinin oğlu Servet Taş’tan hamile kalınca 2004 yılında öldürüldü. Kardeşleri, onu önce sokak ortasında vurdu. Ölmeyip yaralanınca, aynı gün kaldırıldığı hastanede, ‘şikayetçi değilim’ deyip kıyamadığı kardeşleri, bu kez kafasına 2 kurşun sıkarak onun canına kıydı. Kardeşlerden İrfan ve Ferit Tören hapis cezasına çarptırıldı. Geçtiğimiz yıl Ferit Tören, kalp krizi geçirip öldü. Aradan 7 yıl geçmişti ki, bu kez Güldünya’nın babası Şerif Tören, Servet Taş’ı kurşun yağmuruna tutarak öldürdü.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!