3 yılda 150 bin seyirciye ulaştı

Güncelleme Tarihi:

3 yılda 150 bin seyirciye ulaştı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2012 00:00

Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin Anadolu’nun tarih ve kültür hazinesini sahneye taşıyan, “Seslerle Anadolu” adlı eserini, 22 Kasım 2009’daki dünya prömiyerinden bugüne kadar geçen 3 yıllık sürede, yurt içi ve yurt dışındaki 100’ü aşkın temsilde yaklaşık 150 bin kişi izledi.

Haberin Devamı

Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin (ADOB) Anadolu geleneklerini çok sesli müzik eşliğinde işlediği ve Türkiye’nin değişik kentlerinin yanı sıra İspanya, Finlandiya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de sahnelenen “Seslerle Anadolu” adlı yapıtın araştırma ve metnini, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür Yardımcısı Şadi Erdoğan yaptı.
Besteleri ve türkü düzenlemesi Ali Aykaç’a ait olan eser, sahne düzeninde Murat Akar, koreografisinde Özden Aktürk, sahne ve kostüm tasarımında Sevtaç Demirer, ışık düzeninde ise Fuat Gök’ün imzasını taşıyor.
Eser, çeşitli yörelerden gelenek, görenek ve adetlerin yanı sıra, türküleri, orta oyununu, Karagöz ve Hacivat, Mevlana ve Köroğlu gibi halk kahramanlarını çok sesli müzikle tanıtıyor.
Eserin araştırma ve metnini hazırlayan ve oyunda “Meddah” rolünü üstlenen Şadi Erdoğan, turne kapsamında geldikleri Sivas’ta Seslerle Anadolu’nun 22 Kasım 2009’da dünya prömiyerini yaptıklarını anımsattı.
Ankara’daki yerleşik temsillerin yanı sıra yurt içi ve yurt dışında program yaptıklarını ifade eden Erdoğan, “Ayrıca Samsun Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğümüzle Samsun’da Seslerle Anadolu’nun prodüksiyonunu gerçekleştirdik. Toplam iki müdürlüğün yaptığı temsil sayısı 100’ü geçti” diye konuştu.

Haberin Devamı

YÜZDE 98 DOLULUK ORANI
 
Erdoğan, eserin çok büyük ilgi gördüğünü dile getirerek, şunları söyledi:
“Temsillerde ortalama yüzde 98 doluluk oranıyla oynadık, oynamaya da devam ediyoruz. Türkiye’nin değişik kentlerinin yanı sıra Kıbrıs, Finlandiya ve İspanya’da da temsiller oldu. Bu temsilleri bugüne kadar yaklaşık 150 bin kişi izledi. Buradaki ilginin tek sebebi, eserde kendi kültürümüzün, türkülerimizin, danslarımızın, figürlerimizin, kostümlerimizin, aksesuarlarımızın yer alması. Çok farklı ve geniş bir hazineye sahibiz. Bunların evrensel formlarla işlenmiş olmasıyla, türkülerin çok güzel bir alt yapıyla seslendirilmesiyle, folklorumuzun, halk oyunlarımızın belli bir koreografiyle klasik bale ve modern dans estetiğiyle bütünleştirilmesiyle ortaya değişik bir anlam çıktı. Bunu slayt gösterisiyle de süsledik. Sonuçta severek oynadığımız bir prodüksiyon ortaya çıktı ve başarıya da ulaştı.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!