Kışanak: “Öcalan çağrısı herkese nefes aldırdı”

Güncelleme Tarihi:

Kışanak: “Öcalan çağrısı herkese nefes aldırdı”
Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2012 13:11

Öcalan’ın ‘Açlık grevlerini bırakın’ çağrısı üzerine dün akşamdan beri BDP ile tutuklular arasında yaşanan görüşme trafiği sonucu bu sabah tüm cezaevlerinde açlık grevleri sonlandırıldı.

Haberin Devamı

BDP EŞ Genel Başkanı Gültan Kışanak, Öcalan’ın çağrısının herkese nefes aldırdığını belirterek, “İnsan yaşamına ne kadar önem verdiğini ortaya koydu. Milyonların iradesi olduğunu da gösterdi” dedi.

Herkes rahat nefes aldı

İmralı Cezaevi’nde Abdullah Öcalan’ın, ‘Açlık grevlerini bırakın’ mesajının ardından açlık grevini sürdüren cezaevindeki tutuklu ve hükümlülere Öcalan’ın mesajını ileten BDP’liler , bu sabah erken saatlerinde tekrar görüştüler.  Tutuklu ve hükümlüler ‘Önderliğimizin açıklaması bizim için esastır. Tartışmasız gereğini yerine getireceğiz. Açlık grevini bırakıyoruz’ açıklamasının ardından BDP eş genel Başkanı Gültan Kışanak, Aysel, Tuğluk, Sırrı Süreyya Önder, Özdal Üçer, Sabahat Tuncel, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile birlikte DTK binasında basın toplantısı düzenlediler. Kışanak, Cezaevinden gelen kararın herkese rahat bir nefes almasına neden olduğunu belirterek şunları söyledi:

Haberin Devamı

Açlık grevleri amacına ulaştı

“Cezaevlerindeki arkadaşlarımız açlık grevini bugün itibaren sonlandırdıklarını belirtti. Bu açlık grevleri göz önüne alındığında amacına ulaşmıştır. Türkiye’nin siyasal tarihinde önemli bir direniş sayfası olarak yerini aldı. Başbakanın bütün olumsuz yaklaşımlarına tahrik edici itibarsızlaştırmaya  çalışan yaklaşımlarına karşın Kürtler ve Türkiye halkı demokratik güçleri vicdani ve insanı yaklaşımı olan herkes bu mücadeleyi ve talepleri sahiplendi. Milyonlarca insan ayağı kalkmıştır.. Biz 68 günü hem Türkiye’nin siyasal tarihinde hem Kürt halkının özgürlük mücadelesinde önemli bir dönem noktası olarak görüyoruz. Söz söyleyen, dua eden, olumsuz gelişme yaşanmadan sonuçlanmadan katkısını sunan herkese teşekkürler. Sayın Öcalan bir kez daha lider ve önder olduğunu ortaya koyan önemli tarihsel bir duruş sergiledi. İnsan yaşamına ne kadar önem verdiğini ortaya koydu. Takdir edilecek çabaların herhangi bir insanın yaşamına zarar gelmeden sonuçlanması için güçlü bir çağrı yaparak eylemin sonuçlanmasında en önemli rolü ve katkıyı sundu. Hepimiz 60.g ünden sonra her saniye olası bir olumsuz gelişme haberi duyabiliriz kaygısıyla yaşadık. İmralı’dan gelen çağrı hepimize nefes aldırmıştır. Türkiye’yi açıkça bir kaosun felaketin kıyısından alan bir açıklama olmuştur. Böylesine bir kaosu önleyen Sayın Öcalan tarihsel rolünü oynamıştır”

Haberin Devamı

Öcalan, kritik ve kilit role sahip

“Tüm açlık grevleri sona eriyor. Ancak sorunumuz bitmiyor. Kürt sorunu yine yerini koruyor. Bizler bundan sonrada bu taleplerin gerçekleşmesi, Kürt sorunun barışçıl demokratik yöntemlerle çözülmesi için müzakerenin vakit geçirilmeden başlaması için çabayı ortaya koyacağız. Kürt halk önderi Sayın Öcalan en önemli kritik ve kilit bir role sahip olduğunu bir kez daha göstermiştir. Sağlıklı koşullara kavuşarak bu müzakerenin yürütebileceği konuma sahip olmalıdır. Bu bir irade beyanıdır. Hükümetinde devletinde bu irade beyanına saygı göstermesi gerektiğini dikkate alması gerektiğini ve bundan sonra olumlu bir sürecin önünü açması için olumlu adım atmasını bekliyoruz. Bu nedenle bir kez daha hiç kimse beklemeden bir dakikayı heba etmeden bu mücadeleyi en güçlü şekilde yürütüp barışın çözümün önünü açacak koşullar yaratmaya çalışacağız.

Haberin Devamı

Müzakere başlatılmalı

DTK sözcüsü Aysel Tuğluk. “Burada bir kez daha çok defalar  Kürt meselesinin siyasal ve demokratik çözümünde Sayın Öcalan’ın rolüne işaret ettik. Kürt meselesinde en birinci aktörlerdin biri olduğunu söyledik. Bu meselenin çözümlenmesi isteniyorsa Öcalan’ın muhatap alınması gerektiğini ifade ettik. Bu ifade ettiğimiz şeylerin ne kadar gerçek olduğunu bugün somut olarak yaşıyoruz. Bu meselenin olumsuz sonuç yaşanmadan sonuçlanmasını sağladı. Bu açıdan bir kez daha Türkiye kamuoyunun Sayın Öcalan’ın çözümleyici rolü noktasındaki gücünü ortaya koyduğu iradeyi görmeye çağırıyoruz. Türkiye Kürt sorununu demokratik çözümünü sağlamak istiyorsa Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmalı, iletişim sağlanmalı.  Müzakere süreci başlatılmalıdır. Ortaya çıkan bu toplumsal iradeye saygı gösterilmelidir. Bundan sonraki çabamız bu meselenin barışçıl sürece evrilmesi, ölümün yerine yaşamın kazanılması için mücadelemizi daha da büyüteceğiz. Yeni başlangıçlar yaratabiliriz. Barışçıl çözümü olgunlaşmıştır. En büyük sorumluluk AKP’ye aittir. Artık, çözümsüzlükte ısrar savaşta ısrar cinayettir. Çözüm programı sunulmalıdır. Kürt halkının siyasal iradesi dediği Öcalan esas alınmalıdır. Ve bir an önce ortaya koyan bu eylemin sonuçları üzerinde devleti düşünmeye davet ediyoruz. Türkiye tarihi bir karar vermekle yüz yüzedir. Ya demokratik barışçıl yöntemler çözecek, ya da ciddi bir kırılmayı yaşayacak. Biz ısrarla ve inatla birlikte yaşamayı savunuyoruz”

Haberin Devamı

Kürtler direniş beğendiremedi

Sırrı Süreyya Önder, 68 gün süren direniş eyleminde kulaklarımızda sık, sık 12 Eylül ve Hayata dönüş operasyonunun mimarlarının sesi çınladı. Kenan Evren ne diyordu ise,. Hikmet Sami ne diyorsa, bu direniş karşısında Devletin çıkardığı seste bu tür homurtulardan ibaretti. İnsani bir ses duyamadık. Tahrire güzellemeler diziyorlardı. Fakat Kürt halkının evlatları cezaevlerini Tahrire döndürmüştür. Bunu görmek için son bir hafta Diyarbakır sokaklarında sadece 5 dakika gezmek yeterliydi. Ancak bir işgal hukuku, işgalci bir kuvvet bir kentin ana caddelerine, ana arterlerine tanklarına her sokak başına dizmek suretiyle önlem alabilir. Bir devlet kendi halkına karşı böyle önlem alamaz. Düşman hukukuyla yaklaştığınız bir halktan kardeşlik beklemek ancak aymazlığın ürünüdür. Kürtler ümit etmeyi bıraktılar, sadece annelerin oturduğu çadıra 38 gaz bombası atarsan senden ümit edilecek bir şey kalmamıştır. Kürtler bu beyzadelere bir türlü direniş beğendiremiyor. Gandi var diyorlardı. Gandi yapınca bilgelik oldu, Kürtler yüz binlere taşıyınca eleştiri oldu. Demokratik siyaset alanı bu kadar daraltılmasaydı, ne savaş ne açlık grevleriyle işgal edilmeyecekti. Düne kadar ana dilde savunmayı ülkeyi böler diyerek AKP anayasa komisyonunda ret oyu kullandılar.

Haberin Devamı

Cezaevlerindekilerin teşekkürü

“Cezaevindekiler mesaj gönderdi. Bu sürece zehirli bir dille şeytanlaştırmak isteyenler kadar hümanizm ile yaklaşanlar da oldu. Cezaevindekiler en seçkin teşekkürü okullarından eve giderken siyasi tutsaklar onurumuzdur diyen öğrencilereydi. Kendilerinin iradesi değil, gizli gizli besleniyorlar diyenlere ise ‘Vebalimizi alıp kendi karanlık yüzlerini tüm insanlığa aşikar ettiler’  diyerek teşekkürlerini ilettiler.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!