Zorlamayın kaybedersiniz

Güncelleme Tarihi:

Zorlamayın kaybedersiniz
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2012 21:10

Kriz kâhini Roubini, hükümetin yerli oto konusunda ısrarcı olmaması gerektiğini belirterek, “Bazen kazanan seçtiğimizi düşünürken, geleceğin kaybededini seçeriz. Bırakın kararı özel sektör versin” dedi.

Haberin Devamı

DÜNYANIN son yüzyılda yaşadığı en yaygın ve en büyük ekonomik krizi önceden bilmesi nedeniyle ‘kahin’ olarak anılan Nobel Ödüllü ekonomist Prof. Nouriel Roubini, Türkiye’nin ekonomik olarak birçok açıdan gayet iyi gittiğini ancak, hükümetin yerli otomobil markası yaratmak konusunda ısrarcı olmaması gerektiğini söyledi.  Tarihsel gerçeklere bakıldığında özel sektör adına geleceğin sektörlerini belirleme çabalarının bazen büyük hatalara yol açabildiğini belirterek, “Geçmişte Güney Kore, İtalya ve Fransa bu tarz hatalar yaptı. Dolayısıyla bir sektör ya da proje seçerken dikkatli olun” dedi.

ÖZEL SEKTÖR KARAR VERMELİ

Çukurova Genç İşadamları Derneği’nin (ÇUGİAD) Adana’da düzenlediği ‘Bilgi Güçtür’ konferansına katılan Roubini, Hürriyet’e yaptığı özel açıklamada şunları söyledi: “Böyle durumlarda ‘winner’ (kazanan) seçmek çok zordur. Çünkü dünyanın nasıl değişeceğini bilmiyoruz. Finans kaynaklarının ve teşviklerin sunulduğu özgür bir pazarda seçimi özel sektöre bıkarmak daha iyi olur. Bazen bir ‘kazanan’ seçtiğimizi düşünürken, geleceğin ‘loser’ını (kaybededini) seçmiş olabilirsiniz. Bırakın kararı özel sektör versin. Ben olsam özellikle yerli otomobil markası için çok büyük bir bütçe kaynağı ayırmazdım. Onun yerine özel sektör ve yabancı sektör için daha iyi bir yatırım ortamı oluştururdum.”

Haberin Devamı

UYGUN REKABET ORTAMI YOK

/images/100/0x0/55ea5dcaf018fbb8f87b4370

Roubini bu düşüncesinin nedenini ise şöyle açıkladı: “Eğer hükümet olarak sizin otomotiv endüstrisini desteklemek için çok büyük teşvikler vermeniz ve bunları da uzun zaman sürdürmeniz gerekiyorsa, sizin ülke olarak kendi otomobil markanızı yaratmaya uygun bir rekabet ortamınız ve yeterince cazip bir pazarınız yok demektir. Yabancı otomobil markalarının gelip Türkiye’de üretim yapması, istihdam sağlaması ve bunu sizin ihraç etmeniz yeterince iyi zaten. Bunun içindeki katma değeri artırmak yeterli olmalı. Hükümetin Ar-Ge ve inovasyonu desteklemesi doğru bir hareket.”

Haberin Devamı

YÜZÜNÜ DOĞUYA ÇEVİRMESİ DOĞRU

Türkiye’nin son yıllarda gelişmiş batı ülkelerine göre çok doğru ve başarılı politikalar izlediğini söyleyen Roubini, “Türkiye son 11 yılda 2001’deki krizin etkilerini temizledi. Şu anda kamu borcu azaldı, döviz rezervleri arttı. Yasal düzenlemelere ilişkin yapısal reformlarda mesafe aldı” dedi. Özel sektör şirketlerinin daha çok dünyaya açıldığını ve bölgesel olarak etkinliğinin arttığını da kaydeden Roubini, dünya ekonomisinin batıdan doğuya kayışında, Türkiye’nin hep söylenen köprü rolünün daha kilit bir önem kazanacağını belirtti.

2023 hedefleri ulaşılabilir

2023’e kadar Türkiye’nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girerek 2 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşma ve  500 milyar dolar ihracat gerçekleştirme hedefini ‘ulaşılabilir’ olarak gördüğünü söyleyen Roubini, şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye ekonomisinin temel göstergeleri sağlam. Doğru politikilarla önümüzdeki dönemde hızlı büyümeyi tekrar yakalayabilir. Gelişmiş ülkelerin bundan sonraki süreçte ne kadar büyüyebilecekleri belli. Büyüme konusunda iki kilit faktör var, biri nüfus ve artış hızı, diğeri ekonomik büyüme oranı. Türkiye’de bu iki gösterge de gelişmiş ülkelere göre olumlu.  Eğer Türkiye sanayi üretiminde ve ihracat pazarlarında çeşitlendirmeyi başarırsa 2023 hedeflerini yakalamaması için bir neden yok. ”

Haberin Devamı

Enerjide tebdir şart

TÜRKİYE’de enflasyonun 2 haneli olmasa da  Merkez Bankası’nın hedefinin çok üstünde olduğuna dikkat çeken Roubini, şöyle devam etti: “Nüfusu çok genç, bunun nitelikli işgücüne dönüşmesi için eğitim çok büyük bir etken. Son yıllarda gerçekleştirdiği yapısal reformlarda da birkaç yıldır frene basıldı. Özellikle yabancı sermaye akışı için bunların  devam etmesi ve altyapının geliştirilmesi gerekiyor. En büyük sıkıntı alanlarından biri ise, enerji. Türkiye enerji ithalatçısı konumundan kurtulmanın yollarını bulmalı, en azından bağımlılığına azaltan tedbirler almalı.”

Not artışı daha önemli ülke algısı oluşturdu

HİÇ bir ülkenin ekonomik olarak mükemmel bir durumda olmadığının altını çizen Nouriel Roubini, “Dolayısıyla Türkiye de mükemmel değil. Ama artıları eksilerinden daha çok olduğu için not artışı geldi. Fitch’in yatırım yapılabilir seviyeye yükselttiği Türkiye’ye yönelik diğer kuruluşların da önümüzdeki dönemde karar vermelerini bekleyebiliriz. Ama yatırım yapılabilir seviyeye yükselmek bir garanti değil. Ama sonuç olarak not artışı iyi haber eğer Türkiye bununla gelecek yatırımcı ilgisini iyi değerlendirebilirse büyümesini hızlandırabilir” yorumunu yaptı. Uzun yıllardır dünyanın çeşitli ülkelerinde konferanslar verdiğini söyleyen Roubini, “Katılımcılardan her zaman Türkiye ile ilgili sorular gelirdi. Ancak notunuzun yatırım yapılabilir seviyeye çıkmasıyla birlikte birden bire Türkiye’ye yönelik önem algısının arttığını fark ettim. Artık daha çok soru geliyor ve  merak ediliyor” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!