Hay kafama

Geçen hafta telefon çaldı, arayan en yakın kız arkadaşım;

Haberin Devamı

“Yarın bana geliyorsun.”
“Niye?”
“Kızım, bir falcı bulduk, inanamazsın. Kadın gelmişi geçmişi, her şeyi söylüyor, yarın bende beş kişiyiz, bekliyorum.”
Hemen atladım, meraklıyım ya.
“Tamam, geliyorum” dedim ve gittim.
Kadının tip enteresan, gözler hele bir tuhaf; nereye baktığı belli değil.
Oturdum, başladım sıramı beklemeye.
Beklerken odadan her çıkan “yok artık” diyor.
“Onu da bildi, bunu da, hatta isim bile söyledi, kadın resmen medyum.” Sıra geldi bana, attım kendimi odaya.
Kahvemi içtim ve başladı.
Önce eski sevgilimin adını söyledi.
Sonra da şu an aklımdakinin.
Haliyle çok şaşırdım.
Devam etti.
Gazeteyi, kızımı, eski kocamı, anamı, danamı, paramı pulumu hepsini bir bir saydı.
“Evleneceksin.
Mahkemen aralıkta bitiyor, şu kadar paran geliyor.”
Daha neler neler... İnanamıyordum ve şoklardaydım.
“Al bu suyu da evine götür, dualıdır, üç gün içinde tüket, bak gör eski kocan kapında sürünecek. Baban da çok iyi merak etme.”
Başladım mı ağlamaya, sıkı sıkı sarıldım kadına.
“Ne olur sık sık gel bana” dedim.
“İçim ısındı sana.”
Odadan çıktığımda adeta bulutların üstünde uçuyordum.
Başladım herkese anlatmaya.
Sonra kankim bastı kahkahayı.
“Sultan Hanım, gel.”
Kadın geldi.
“Bize çay koysana.”
“Yuh” dedim, “bari kadına yardım edeyim, falcıya çay buyuruyor bizimki.”
Ve bir kahkaha daha.
“Ayol sana şaka yaptık, bilgileri biz verdik, bu hanım da Aslı’nın yardımcısı Sultan Hanım.
Nasıl sinirlendim anlatamam size, o gün bugündür kankimle konuşmuyorum çünkü yaptığı resmen eşek şakası.

Haberin Devamı

Şen dullar

Annem ve annemin arkadaşları... Yaşları ortalama yetmiş.
Çete gibiler.
Deliler.
Çatlaklar.
Birbirlerinden hiç ayrılmazlar.
Yapışık gibiler.
Sokağa çıkmadıkları günü günden saymazlar.
Allah daha fazlasını nasip etsin, 24 saat gülerler.
İnanılmaz enerjikler.
Hiçbiri kocasını kaybettikten sonra eline erkek eli değdirmemiş.
En sevdikleri şey gezmek ama dünyayı.
Son nefeslerine kadar görülmedik yer bırakmamalılar.
Başlıyorlar Bodrum’dan, sonra bir bakıyorsun Antarktika’dalar.
Biz olsak yorgunluktan yere yapışırız, onlar dönüş yolunda bir sonraki seyahatin programını yaparlar.
Bakkala giderken eyeliner sürer, yürüyüşe çıkarken takılarını takarlar.
Geçen gece analı-kızlı bir gece yaptık.
Biz gençler asık suratlarla mutsuz bıkkın takılırken bu şen dullar pistten inmedi.
Aslında her biri yeni doğmuş bebek gibi.
On sene sonrasına planları var.
Hayatın her türlü tokadını yemişler ama mutlular.
Kıymet, değer biliyorlar.
Bizim gibi mızmızlanıp durmuyorlar.
Darısı başımıza, çok yaşayın siz şen dullar.
Not: Annecim umarım San Francisco’da eğleniyorsundur.

Haberin Devamı

Yetiş Ayşe koşuyor

Kayıplarınız bulunuyor.
Ayrılanlar barışıyor.
İsteyenler evlendiriliyor.
İhtiyaç sahipleri ihtiyaçlarına kavuşuyor. Hastalar doktorlara yönlendiriliyor.
Avukatıyla, doktoruyla Yetiş Ayşe geliyor.
İletişim için aaral@hurriyet.com.tr’ye bir e-posta atmanız yeterli.

Yazarın Tüm Yazıları