Tanzimat kompleksi Hollywood’a karşı

Güncelleme Tarihi:

Tanzimat kompleksi Hollywood’a karşı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 2012 00:00

Batı sinemasında içinde bol Türk dozu bulunduran her film sonrası yükselen “Neden Türkler bu kadar kötü gösteriliyor?” serzenişleri İstanbul’da geçen ‘Taken 2’ ve son olarak ‘Political Animals’ sonrası yine hararetlendi

Haberin Devamı

 
Mafya babaları, uyuşturucu kaçakçıları, dolandırıcılar, küfürbaz, yobaz Türkler ve develerin güdüldüğü, fesli adamların cirit attığı, pis, salaş bir İstanbul... Hollywood’un çektiği fotoğraf yıllardır değişmiyor. Aksine daha detaylı, daha ince işlenmiş bir kareye dönüşüyor. Radikal gazetesi sinema yazarı Şenay Aydemir’e göre kullanılan motifler, çizilen karakterler sürpriz değil, aksine gayet olağan: “Yönetmenler, yapımcılar her zaman kenti tarif eden sembolik figürlerin, meşhur siluetlerin peşindedir. İçinden Londra geçen her filmde illa ki bir Big Ben; New York filmlerinde de Brooklyn Köprüsü vardır. İstanbul’da çekilen her filmde sadece Topkapı Sarayı’nı, Kapalıçarşı’yı görmemiz de bu yüzden.”

Dekor niyet Türkiye

Reklamcı ve pazarlama uzmanı Levent Erden de kimsenin Türk imajını zedeleme, Türkleri olduğundan daha kötü gösterme gibi bir çabasının bulunmadığını savunuyor. Hollywood filmlerinde gittikçe artan Türk dozunun, İstanbul fonunun sebebiyse oryantalist bir dekor arayışı: “Yönetmen genelde kendi hikâyesine oryantalist bir tat katmak için oryantalizm referansları bol olan bir dekor arayışına gider. Genelde de akla ilk İstanbul ve Türk toplumu gelir. Türk imajı üzerine kafa yormaz bile. Filmini çeker ve gider.”
‘Batı sinemasında Türk İmgeleri’ üzerinde araştırmalar yapan Kocaeli Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Arslantepe de ‘çağdaş bir Türkiye’ kaygısının Batılı sinemacıları ilgilendirmediği inancında: “Batı sineması, değişimleri yansıtmaz. Seyirciyi eğlendirmek amacıyla kalıplarını sürdürür. Türk imgesi sinemada 1896’dan beri klişe halinde devam ediyor. Ticari ya da popüler sinema gerçekleri olduğu gibi göstermek yerine görülmek isteneni vermeyi amaçlar. Bir kültür başka bir kültüre objektif tutarken ortaya çıkan yorumlar, çıktığı toplumun bilinçaltını gösterir.”

Haberin Devamı

Hassasiyetin sebebi

Levent Erden’e göre her kötü gösterilen Türk sonrası yükselen aşırı alınganlığın altında Tanzimat kompleksi yatıyor: “Türk insanı, yıllar yılı kendini Batı’ya beğendirme, aynı kültürün bir parçası olduğunu kabullendirme derdinde. Onlar gibi yaşadığını, düşündüğünü kanıtlamak istiyor. Tersi bir durumda bu kadar yaygara koparılması normal.” Hatırlattığı bir başka mühim noktaysa Türkiye’de çekilen yabancı filmlerin Turizm Bakanlığı’nın bir kampanyasından ibaret olmadığı, kimsenin de çıkıp ‘Nasıl olur da böyle gösterirsiniz bizi?’ deme hakkının bulunmadığı.
Çözüm için önerisi de cebinde: Woody Allen formülü. “Bas parayı, çektir istediğin gibi filmi, yap propagandanı.” Allen’in Avrupa filmlerini hatırlayın. Masal kahramanı niyetine tatlı karakterler, romantik tablo niyetine sahneler... İmajı tersine çevirmek, Hollywood’daki Türk’ü baştan yaratmak zor değil, imkansız değil. Belki de para meselesi...

Haberin Devamı

OLMAZSA OLMAZ 10 İMGE

* Galata Köprüsü
* Boğaz Köprüsü
* Sulukule Dansı
* Dansöz, göbek dansı
* Ayasofya
* Kapalı Çarşı, Sultanahmet
* Tarihi Yarımada
* Ayakkabı boyacıları
* Türk hamamı
* Hamallar

BATI SİNEMASINDA TÜRK İMAJI

1962 Arabistanlı Lawrence: İstilacı Türkler
1964 Topkapı: Hamallar, cumbalı evler, çarşaflı kadınlar, gizemli ve tehlikeli İstanbul
1972 Baba: Corleone Ailesi’ni uyuşturucu işine sokmaya çalışan Türk mafya babası Virgil ‘The Turk’ Sollozzo
1978 Geceyarısı Ekspresi: Barbar Türkler ve hapishanede uyguladıkları baskı, şiddet ve cinsel şiddet
1989 Gözde (The Favourite): Osmanlı sarayında hareme kapatılan Fransız genç kız
1989 Indiana Jones and the Last Crusade: 1938’in İskenderun’unda fesli, sarıklı Türkler, develer.
1991 Akdeniz: İtalyan askerlerine uyuşturucu satıp silahlarını çalan güvenilmez Türk.
1991 Mayrig: 1915’de Ermenileri kılıçtan geçiren Türkler.
1992 American Samurai: 1990’lar İstanbul’unda entarili erkekler, fesli garsonlar ve vahşet dolu bir İstanbul.
1999 Buffalo Soldiers: Küfürbaz, uyuşturucu satıcısı The Turk rolünde bir Haluk Bilginer.
2002 Ararat: Hıristiyan düşmanı Türkler.
2007 Smallville dizisi: Clark Kent’in İstanbul’daki insan ticareti haberi için görevlendirilmesi.
2010 Prison Break dizisi: Faili meçhul cinayetler işleyen yeraltı örgütü ‘Şirket’te çalışan Türk konsolos ve eşi.
2012 Taken 2: Salaş, köhne İstanbul sokaklarında pis sakallı, kara çarşaflı, yobaz Türkler
2012 Political Animals dizisi: Hamamda buluştuğu ABD’nin eski First Lady’si, yeni Dışişleri Bakanı’ndan politik jest karşılığında akşam yemeğine çıkmayı teklif eden Washington Türkiye Büyükelçisi Serkan.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!