100 liderden biri olmak isterim

Güncelleme Tarihi:

100 liderden biri olmak isterim
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2012 00:00

Ayda iki üniversiteye gidiyor. Gençlere dokunmayı, onlarla çalışmayı, beyin fırtınalarını seviyor. Onu düşündüren riskler olsa da siyasete sıcak bakıyor. Ona en çok “Babanız Sabancı olmasaydı...” diye başlayan sorular soruluyor. Esas Holding ve Pegasus Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, buna poker üzerinden yanıt veriyor

Haberin Devamı

Kendinizi girişimci olarak tanımlıyor musunuz? Nasıl girişimci olunur?
- Türkiye’de bu aralar tartışılıyor. Girişimci doğulur mu, olunur mu?

Sizce?
- Girişimci olunduğunu düşünüyorum. Yani girişimcilik kimsenin geninde değil. Türkiye’de eskiden üç zengin varmış. Koç, Sabancı (babamın babası) ve Sapmaz (annemin babası).

Annemin babası, babamın babasından daha zenginmiş sözünün bir karşılığı var yani. Size en çok sorulan soru hangisi?
- “Baban Sabancı olmasaydı bu işleri yapabilir miydin?”

Buna cevabınız nedir?
- Bunun cevabı bende olabilir mi? 1991’de Burdur’da bedelli askerlik yapıyordum. Boş bir zamanımızda koğuşta beş kişi poker oynuyorduk. Oynayan çocuklardan birine elden ‘royal straight flush’ gelmiş. Yani, as, papaz, kız, vale, on karo. Adam, “Beş para etmez, nasıl bir kağıt bu” dedi ve pas geçti. Anlamadı onu.

Haberin Devamı

Yani hayat bir poker eli gibi mi?
- Doğduğumuzda hepimize bir kağıt veriyorlar. Yaş büyüdükçe bu kağıtlar değişiyor. Bu kağıtların değişmesinde senin, ailenin ve ortamının da katkısı oluyor elbette. Okumakla, okumamakla, yapmak istediklerinle, hiç istemediğin bir şeyi yapmak zorunda kalmakla alakalı... Sonuca gelirsek, evet sonuçta sana bir kağıt dağıtılıyor. Eminim benim elim senin elinden daha iyi dağıtılmıştı doğduğumda. Kağıtlar değişmeye başladıktan sonra olay benim bu kağıdı ne kadar iyi oynadığımla alakalı.

YALIN AYAK DOLAŞIR RESTORAN İŞLETİRDİM

Yine de soralım babanız zengin bir işadamı olmasaydı, siz ne iş yapardınız?
- Muhtemelen kravat takmıyor olurdum. Yalınayak dolaşır ve bir restoran işletirdim. Çünkü özel hayatımda yemek yapmak benim için bir terapi. Evde birkaç mutfak vardır. Biri benim mutfağımdır. Çatal bıçağını ben seçtim.

Şirketinizde çalışan gençlerde ne arıyorsunuz ?
- Pegasus ailesinde 2 bin 200 kişi çalışıyor. Şeffaf bir ortamımız var. Yeni gelen gençler dahi benim olduğum toplantılara katılıyor. Çok konuşmaları bana göre yanlış değil. Asıl yanlış susturulmaları.

Potansiyeli geliştiren bir patron musunuz?
- İnsanlardan maksimum randıman alabilmek için onları
rahat ettirmek gerektiğini düşünüyorum. O yüzden bana çok soru soran, fikir getiren adam lazım. Uçak içi ve dışı reklamlarımız vardır, hiç gördünüz mü?

Haberin Devamı

Evet, biliyorum.
- O reklamları başlatan kabin memuru İbrahim Sayak’tır. Bir gün ofise gittim, kapıda biri bekliyor. “Bir fikrim var, size onu getirdim” dedi. Çok başarılı oldu. Bense ilk olarak İbrahim’i, sonra para kazandım.

Siyasete girmeyi düşünüyor musunuz?
- Cem Özdemir, “Hayalin ne?” diye sordu, “Bir gün siyasete girmek” dedim. Çünkü iş hayatında yarattığın etkiyle, siyasette yarattığın etki arasında dağlar kadar fark var. 100 liderden biri, bir ekibin parçası olmak isterim. Bu konuda girişkenim. Iki senede 55 şehre gitmişim. Bu ülkenin doğusuna, batısına her yerine gidin, gidin ki Türkiye’yi tanıyın.

Gençlerle biraraya geldiğiniz seyahatlerde ne görmek istiyorsunuz?
- Onları etkilemiş olma ihtimalimi. Arkamdan kötü de söylese iyidir. Çünkü en kötü insan bana his beslemeyen insandır.

Haberin Devamı

Tepkiler nasıl?
- Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’ndeyiz. Rektör beni uyarıyor, “Ali Bey, gelen istihbarata göre size para atacaklarmış, bir mahsuru var mı?” En azından kağıt para atmalarını tercih edeceğimi söyledim. Kurbanlık koyun gibi girdik salona. Attılar demir paraları. Hepsi ıskaladı. Sonra beni bir güvenlik görevlisi götürdü. Kızdığım nokta, rektör hiç “Durun” demedi ve para atan öğrenciler dayak yediler.

Amcanız Sakıp Sabancı politikaya hiç girmedi fakat büyük bir iz bıraktı. Siz nasıl bir iz bırakacaksınız?
- Yanlış anlaşılmasın “mutlaka politikaya gireceğim” demiyorum. Bu bir fikir. Kamuoyu önünde bir algıyı da düzeltmemiz lazım. Okullar, kültür merkezleri, kütüphaneler, yurtlar, camiler, üniversite bir kişi tarafından değil bütün Sabancı ailesi tarafından yapıldı. Zaman zaman kamuoyunun önünde Sakıp amcam vardı. Halbuki hepsini bu aile yaptı.

Haberin Devamı

SİYASETTE SERMAYE SENSİN

Kendinizi bundan 15 yıl sonra nerede görüyorsunuz ?
- Umarım 15 yıl sonra, yani 58 yaşımda bu stresle çalışıyor olmam. Siyasete girmek daha büyük bir stres değil. Orada tek sermayen kendinsin. Başkasının parasını batırma ihtimalin yok. Siyasete girme düşüncesi hoşuma gidiyor ama özel hayatımdan bu kadar verebilir miyim, bilmiyorum. Siyasette hafta sonu tatili yok. Bu biraz korkutuyor.

Yeni bir lider’ hakkında neler düşünüyorsunuz ?
- Kimse size “Bu işi yapın” demedi. İçinizdeki ses bunu söyledi. Bildiğim kadarıyla da önünüze bir sürü problem de çıktı. Yılmadınız ve zorlukları aştınız. 20 genç biraraya gelip inanmışsınız. Ortada bir sinerji var.

Haberin Devamı

ATATÜRK’LE SOHBET ETMEK İSTERDİM

Ölmüş veya yaşayan herhangi biriyle bir saat sohbet etme şansınız olsa kimi seçerdiniz?
- Mustafa Kemal Atatürk. Sadece Türkiye’yi etkilememiş; Mısır, Ürdün, Suriye ve Irak, onun modelini örnek almayı denemiş.

En sevdiğiniz kitaplar?
- Otomatik Portakal, Pusu, Sızıntı

En sevdiğiniz söz?
- Bağışın kadar konuş...


ARKA CEPTE OLSA DA EGOM BÜYÜKTÜR

Hayattaki en gurur duyduğunuz başarınız nedir?
- Eşimi evlenmeye ikna etmek. Böyle düzgün, cesur, kariyerli bir kadının benimle evlenmesi başarımdır. Düğüne bir hafta kala “Acaba evlenmesek mi?” dedi. Bunu becerdim. İkna ettim onu. Arka cepte olsa da egom büyüktür.

Eşinizin medya patronu olması iş ve sosyal hayatınızı nasıl etkiliyor ?
- 16 yıllık evliyiz. Ona anlatmazsam, bana asla iş sormaz, o anlatmazsa ben de sormam. Zaten paylaşmak istese paylaşır. Eşim Hürriyet Gazetesi’nin Yönetim Kurulu Başkanı. Bazen bir arkadaşım arıyor diyor ki, “Yarın sizin gazetede şu haber çıkacak bir konuşur musun çıkmasın.” Valla eşimle konuşmuyorum bu konuları. Ama ister istemez eş dost bunu istiyor. Bu açıdan baktığın zaman çok dandik
bir sorumluluk.

Peki ya en büyük başarısızlık?
- İddaa’yı satın almamak. Onu da iki avukata sordum, riskli dediler. Demek ki değilmiş.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!