FB bir başka Alex krizini 1954-55 sezonunda yaşamıştı

ASLAN Özmen, mühendisliğini de futbolda da sürdürüyor; bugün yaşanan Alex olayını, Fenerbahçe’nin 1954-55 sezonunda yaşadığı bir krizle benzeştiriyor:

Haberin Devamı

“O zamanlar ben lise son sınıftaydım ve her lig maçına İnönü Stadı’nda giderdim. Can Bartu, Haydarpaşa Lisesi’nde öğrenci ve FB genç takımı kaptanı idi ve profesyonel futbolla ilgisi yoktu. Can Bartu ve emsalleri beni doğrulıyabilirler. O zaman 10 takımlı İstanbul ligi vardı. Küme düşmek yoktu.
Emniyet ve Beyoğluspor takımları hiç galibiyet alamayan ligin 2 takımıydılar yıllarca... Fenerbahçe ve BJK şampiyonluğa oynarlardı. GS ise 1940 yılından beri hiç şampiyon olmamıştı. 1954 yılında ‘Baba Gündüz’ün antrenör olmasıyla GS yeniden şampiyonluğa soyunmuştu. FB bir türlü ligde başarılı olamıyor, herkese yeniliyor, Emniyet ve Beyoğluspor’a bile yenilerek bu takımların 4 yıl sonra ilk puan almalarına sebep olmuştu.
GS ve BJK’ya da yenilmişti.
Sebep aynı idi.
1- Savunma yoktu, 5 numara yaşlı Melih Ilgaz’dı. Göbeğe hâkim olamıyordu. Bugünkü gibi her top acemice gol oluyordu.
2- Takımda M. Ali Has ve Lefter hizipleri birbirini yiyor, Başkan DP Rize Milletvekili Osman Kavrakoğlu ve antrenör Miletinoviç takıma hâkim olamıyorlardı. FB, 7’nciliğe düşmüştü.
3- 2. devre antrenör değişmiş, aynı takımdan M. Ali Has gönderilmiş, aynı takımdan K. Fikret gibi formsuz şöhretler, kadro dışı bırakılmış, genç oyuncularla yeni bir takım kurulmuştu. Yapılan, yaşlı Melih Ilgaz’ın takımdan alınarak, onun yerine daha önce bu mevkide oynamamış ‘Sarı Naci’nin, hem de GS maçında santraf oynatılmasıdır. FB, şampiyon GS’yi ve BJK’yı yendiği gibi, ligi de 2. bitirmiş ve 1956 yılında 1. olmuştur. Bundan sonra Naci, futbolu bırakıncaya kadar, hem FB’nin hem de milli takımın değişmez orta hafı olacaktır.
4- Yazın, Muhittin Bulgurlu ve Rauf Dinç Kök’ler ortaya çıkarak, Başkan Osman Kavrakoğlu’nu devirmişler ve Agah Erozan başkan olmuştur. Tüm yönetim gitmiştir. Sanırım aynı filmi görüyoruz!”

Haberin Devamı

O Barzani 2007’de Türkiye’yi tehdit eden Barzani midir

CHP Erzincan Milletvekili Muharrem Işık, AKP kongresinde Irak Kürt Bölgesi Lideri Mesut Barzani’nin onur konuğu olarak ağırlanması, parti ve hükümet yetkililerince kendisine özel ilgi gösterilmesi üzerine Başbakan’a şu soruları yöneltiyor:
“Kongrenizde baş tacı yaptığınız kişi ile 2007 de Türkiye’yi tehdit eden kişi aynı kişi midir? Barzani muhatabımız olamaz, terör örgütüne destek veriyor demiştiniz; bu sözlerinizden sonra fikrinizi değiştiren ne olmuştur? Bu kişi sizce PKK ile işbirliği yapmamış mıdır? Mesut Barzani’nin AKP kongresinde konuşma yaparken Türkiye sizinle gurur duyuyor diyen partilileriniz ile aynı fikri taşıyor musunuz? Siz de Mesut Barzani ile gurur duyuyor musunuz?
Bu güne kadar terörün Kuzey Irak’taki yapılanmasının önlenmesi için hiçbir faydası olmayan Mesut Barzani’nin bundan sonra Türkiye’ye ne gibi bir faydası olacağını düşünüyorsunuz?

Haberin Devamı

İlginç bir duruşma

DENİZ Feneri e.V. derneğine yönelik soruşturmasını yürütürken görevlerinden alınan ve haklarında dava açılan ve Deniz Feneri sanıklarından önce hâkim karşısına çıkarılan cumhuriyet savcıları Nadi Türkaslan, Mehmet Tamöz ve Abdulvahap Yaren’in yarın Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nde duruşmaları var.
Bu dava, gerçekten bir suç işlemiş kişilerin davası mıdır?
Yoksa görevini layıkıyla ve namusuyla yapan tüm cumhuriyet savcılarına gözdağı davası mıdır?
Bir hukukçu, “Bu davayı kamuoyu dikkatle izlemelidir. Bu davanın öncesinde ve sonrasında hukuksuzluğun hangi boyutta olduğu, davaya siyasilerin nasıl etki ettiği, anayasayal kurumların dahi bu davayı zorlamayla nasıl buraya getirdiklerinin ipuçları görülebilir mi?
Hukuk ve yargı her kişi için vardır.

Haberin Devamı

Vergi adil olmazsa sıkıntı büyür Oynatmaya az kaldı

1960’lı yıllarda Ankara’da çalışırken İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti’nde toplanır; ülkenin nasıl kalkınacağına dair konuşmalar yapardık. Sınıf arkadaşlarımız eski Bakanlar Sümer Oral (Maliye), İmren Aykut (Çalışma) ile DPT’deki arkadaşlarımız ve DPT’deki uzman arkadaşlarımızla... Maliye Bakanlığı’nda Elazığlı hemşerim olan bir bürokrat aynen şöyle demişti:
“Türkiye’nin tam kalkınması için vergi toplanması şarttır. Ancak sermaye birikimi için vatandaşları vergi konusunda rahat bırakmamız gerekir. Böylece sermaye birikimi sağlanana kadar dolaylı vergilere (Tüketicilere demek istiyor) Maliye olarak yüklenmek zorundayız.”
Aradan kaç yıl geçti, hâlâ sermaye birikimi sağlanmadı ki dolaysız vergiler, harçlar vs’ler çok yüksek tutuluyor. Bugüne kadar artan dış borçlarla dünyanın ikinci kalkınma hızına ulaşmış ülkemizde bir eksiklik var. O da adil ve yeterli bir vergi sistemi kuramamış olmamız; vergi kaçaklarını önleyememizdir. Vatandaşa yüklenen bu yüksek vergiler ve düşük ücret politikası ile de tasarruf meyli de düşük kalmaktadır. Yüksek borçlanmayla da kalkınma nereye kadar yapılabilir?
Birçok fabrika veya üretim tesisinden hâlâ faturasız ve dükkânlarda da fişsiz mal satışı yapılmakta, kaçak işçiler çalıştırılmasına yönetimce göz yumulmaktadır. Denetim çok yetersiz ve azdır.
Bu gidişte halkın direnişi ve gösteriler artarak devam edecektir. Tüketiciler, oto alımından tutun da benzin-yakıt hatta içki-sigaraya kadar her şeyin tüketimini azaltır ve boykot ederlerse ilgili kuruluşların tutumu ne olacaktır, merak ediyorum doğrusu!
Adil ve yeterli bir vergi düzeni kurulamazsa, emekliyi, memuru ve işçiyi memnun edecek maaş ve ücret ödenmeyecekse gerçek bir kalkınma da sağlanmış sayılamaz. Dileğim odur ki, aklıselimle hükümetimiz bu zam üstüne zam sevdasından vazgeçer, yoksa oynatmaya az kaldı!
Hikmet GÜRKAYNAK-E. bürokrat, araştırmacı

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

- CHP Milletvekillerinden Erdal Aksünger’in, Suriye vatandaşları ile Suriye’de okurken eğitimlerine ara vermek zorunda kalan Türk öğrencilerinin, Türk üniversitelerinde ders alma imkânının yaratılması konusunda “Türk öğrencileri üniversiteye girmek için büyük bir mücadele verirken, aynı hakkı Suriyeli vatandaşlara sağlama gerekçesi nedir? Bu öğrencilerin sayısı kaçtır? Hangi bölümlere yerleştirilecek? Bu öğrenciler arasında El Kaide ve Özgür Suriye Ordusu militanları var mıdır?”...
- BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, Başbakan’a soruyor: İstanbul’da kentsel dönüşüm projelerinin yerleri ve sayıları nedir? Kaç vatandaş evlerinden olacaktır? Bunların ne kadarına kira yada işyeri yardımı yapılacaktır? Risk altında olmayan kaç vatandaş evinden olacaktır? Projelerin maliyeti nedir? Hangi şirketlere ihale edilmiştir? Şirketlerin proje başı karları ne olacaktır? Elde edilecek gelirler nereye aktarılacaktır?

Yazarın Tüm Yazıları