Cumhuriyetçi Türk: Romney kazanacak

Güncelleme Tarihi:

Cumhuriyetçi Türk: Romney kazanacak
Oluşturulma Tarihi: Ekim 01, 2012 17:05

ABD Başkanlık seçiminde son dönemece girerken Amerikan siyasi analiz kuruluşu “US Policy Metrics”’in Yönetici Ortağı Aslı Ay, başkanlık yarışı ile ilgili yayınladıkları son rapordaki “kilit noktaları” anlattı.

Haberin Devamı

Seçimlere bir ay kala ABD Başkanı Barack Obama’nın yeniden seçileceği kanısı hâkim. Obama, seçim kampanyasına halen görevdeki Başkan olarak, kendisini seçmenlere tanıtmak için fazladan birkaç yıla sahip olma avantajı ile başladı. Yürütmenin kontrolüne sahip olması liderlik göstermek ve hükümetin her yıl kişilere ve işverenlere trilyonlarca dolar sunabilmesi için gereken güveni kazanmak için adaylığına bir platform sağladı.

Obama, seçim politikaları konusunda daha deneyimli ve geçmişte zaten çok başarılı bir başkanlık kampanyası yönetti.  Bu deneyim bir başkan adayı olarak kişisel becerilerini geliştirme şansı verdi. Yarışın başından beri Demokratların rakipsiz adayıydı ve seçmenlere nasıl yaklaşacağına odaklanma zamanı oldu.

Göreve geldiğinden bu yana yaklaşık dört yıl geçti ve ekonominin durumu için Obama’dan çok eski Başkan George W. Bush’u suçlayan Amerikalı sayısı hala daha fazla. Ayrıca, Obama, hükümetinin performansına yönelik eleştirilere karşılık olarak Kongre’nin kendisine karşı sergilediği olumsuz yaklaşımı da gösterebilir.

Haberin Devamı

Geçmişte hiçbir Başkan, ana akım medyanın desteğini Obama kadar arkasına almadı.

Aynı zamanda New York’ta Harvardlı Cumhuriyetçiler Grubu'nun eş başkanlığını yürüten, US Policy Metrics’in Yönetici Ortağı Aslı Ay’ın 6 Kasım'daki başkanlık yarışıyla ilgili sorularımıza verdiği yanıtlar:

* Anketler kimi başkan gösteriyor?
İki ulusal kongreden önce Başkanlık yarışı belirli bir şablona oturmuş gibiydi. Mayıs ayından beri iki büyük araştırma şirketi Gallup ve Rasmussen’in anketleri Başkan ve Cumhuriyetçi aday Mitt Romney arasında seçmenlerin %8’inin kararsız olduğu istatistiksel bir ilişkiye işaret ediyordu. Partilerin Ağustos sonu ve Eylül başında gerçekleşen kongrelerinin sonunda her iki aday da oyunu artırdı. Cumhuriyetçilerin kongresinin ardından gecelik takip oylarında rakip Romney başa geçti. Obama da partisinin kongresi ardından büyük bir yükseliş yaşadı. Gallup takip anketlerinde,  7 puana varan artışlar yakaladı. Ancak, aynı araştırma dört gün sonra her gün bir puan kaybettiğini ve şu anda 1 puanla önde olduğunu gösterdi. Rasmussen araştırması ise Obama’nın  kongreden sonra lider konumda olduğunu göstermişti, ancak en son yapılan anketlere göre Romney 2 puan önde.

Haberin Devamı

* Obama, anketlerde Romney ile neden arayı açamadı?
İyileşmeyi başaramamış bir ekonomi. Geçen bahardan bu yana her ay moral bozucu yeni ekonomik veriler okuyoruz ve bu da Obama’nın ekonomi konusundaki mesajını iletme çabalarını boşa çıkarıyor. Demokrat Parti kongresindeki konuşmasından sonra açıklanan bir hükümet raporu Ağustos ayında sadece 96,000 iş’in yaratıldığını gösteriyordu. Rapora göre; çalışan ya da iş arayan ABD nüfusunun oranı son 31 yılın en düşük seviyesine, %63.5’e düşmüştü. Son çeyrekte “işsizlik maaşı alıyor” gözükmemeleri için 246,000 kişiye sakatlık maaşı bağlandı ve sadece 200,000 kişi iş bulabildi. Ağustos ayında işsizlik oranı %8.1’de sabit kaldı, ancak bu oranı elde etmek için “iş arayan ve çalışmaya hazır olan” ancak son 4 hafta içerisinde faal olarak iş aramamış olan 2.6 milyon çalışan hesaba katılmadı.

Haberin Devamı

* Başkanların yeniden seçilme şansları fazla değil mi?
Franklin Roosevelt’ten bu yana hiçbir Başkan %7.4’lük bir işsizlik oranıyla yeniden seçilmedi. İşsizlik oranı halen %8.1 ve Kasım ayından önce bu oranda gözle görülür bir iyileşme yaşanacağına dair fazla kanıt yok. “Amerikan Girişimcilik Enstitüsü “ tarafından yakın zamanda yayınlanan bir analizde tüketici güveni ve görevdeki Başkanların yeniden seçilme beklentileri arasında güçlü bir bağlantı olduğu belirtiliyor. Michigan Üniversitesi Tüketici Hassasiyeti Endeksi Temmuz’da 72 ile bu yılın en düşük oranını gördü. Endeks Ağustos’ta 74 iken Eylül ayında beklenmedik bir şekilde 79’a yükseldi. Eisenhower’dan sonra yeniden seçilmeyi başaran görevdeki Başkanların seçildikleri sırada tüketici güven puanları 90 ya da üzeri iken başarısız olan Başkanların tüketici güven puanları 70’lerde idi.

Haberin Devamı

* Obama’nın anketlerdeki oyu abartılı mı?
Başkan Clinton’un eski danışmanı Dick Morris,  Obama’nın liderliğinin ve kongre sonrası oy oranında görülen artışın abartıldığını düşünüyor. Morris’in analizine göre Obama seçimi kaybediyor. Obama’nın zorlu bir seçim yarışıyla karşı karşıya olduğunu işaret eden diğer önemli bir etken de dört yıldan bu yana görevdeki Başkan hakkında bir fikir edinmiş olan kararsız seçmenlerin rakip adayları desteklemeye olan eğilimi. Geçmişte savaş sonrası seçimlerde kararsız seçmenler %80 oranında rakip adaylara oy vermişti.  1980 yılındaki Başkanlık seçimlerinde de buna benzer bir durum yaşanmıştı. Başkan Jimmy Carter, Cumhuriyetçi rakibi Ronald Reagan karşısında Gallup anketine göre az bir farkla lider durumdaydı ve bugün Başkan Obama’nın önündekilere benzer ekonomik zorluklarla karşı karşıya olmasına rağmen Ekim ayında neredeyse 8 puanla öndeydi. Carter’in liderliği seçimlerden önceki son hafta bir anda ortadan kalktı, ancak Reagan’ın 3 puanla önde gösteren son Gallup anketi bile Reagan’ın gerçekteki başarısının çok altındaydı.

Haberin Devamı

* Bu yılki seçim yarışı 1980 modelini mi izleyecek?
Mümkün olduğuna dair belirtiler var. Geçmişte katılım oranlarına belirgin bir etkisi olan “heyecan” faktörü görevdeki Başkanın performansını tamamen destekleyenlerle hiçbir şekilde desteklemeyenler arasındaki fark olarak tanımlanıyor.
 
Yaz boyunca Obama’nın heyecan faktörü aralığı neredeyse 23 puandı (tamamen destekleyen %22 – hiç desteklemeyen %45), ancak kongreden sonra bu aralık 9 puan daraldı (tamamen destekleyen %32 – hiç desteklemeyen %41).

Obama’nın şimdiki heyecan faktörü aralığı 13 puan (tamamen destekleyen %29 – hiç desteklemeyen %42).

Geçen iki ay içerisinde Romney’in kampanyası Obama’dan 24 milyon $ daha fazla bağış topladı (150 milyon $’a 126 milyon$).
Gıda pulu programından yararlananların sayısı 20 milyonu aştı ve refah harcamaları ABD tarihinde benzer dönemlerde görülenin 2.5 katı hızla arttı. Seçmenlerin nabzını tutmak açısından, son çeyrekte sakatlık maaşı almaya hak kazanan 240,000 Amerikalı, iş bulan 200,000 Amerikalı kadar mutlu oldu mu merak ediyoruz. 1936’dan bu yana buna benzer bir ortam hiç olmamıştı. Kısacası bilinmeyen sularda dolaşıyoruz.

* Tarihsel ölçüler Yeni ABD başkanını işaret eder mi?
Tarihsel ölçütler büyük ihtimalle bir Romney zaferine işaret ediyor, ancak her ne kadar bu ölçütler görevdeki Başkana karşı yoğun bir muhalefet oluşmasına neden oluyorsa da Obama hükümet tarafından sağlanan sosyal güvencelerin kitlelere yaygınlaştırılmış olmasıyla şartlar değişebilir. Genel kanı, Obama’nın başabaş bir mücadele sonunda yeniden seçileceği yönünde, ancak biz sosyal güvenlik ağının bir hamak gibi gitgide yayılıyor olması nedeniyle tarihsel ölçütlerin, zayıflamış da olsalar bu seçimde yine baskın olacağına inanmaya devam ediyoruz. Bugün bir tahmin yapmak zorunda kalsak genel kanının aksine, Romney’in seçimleri kazanacağını söylerdik.

* Son 1 ayda ne değişir? Münazaralar etki eder mi?
Artık seçmenlerin düşüncelerini değiştirecek nitelikte pek fazla yeni gelişme olmayacak. 6 Kasım’a kadar beklenen en önemli olay, başkan adayları arasında Ekim ayında gerçekleşecek üç tartışma. Geçmişte, ilk tartışma en çok seyirci çeken ve seçimi en çok etkileyen olmuştu. Bu tartışmalar rakip adaylara daha fazla göz önüne çıkma şansı sağlamış ve Başkanla eşit şartlar altında değerlendirilme fırsatı vermişti. Birinin daha üstün bir performans göstermesi ya da diğerinin vasatın kalmasının seçimin kaderini değiştirebileceğini söylemeye gerek yok.

ASLI AY KİMDİR?
Harvard’da ekonomi öğrenimi gören Aslı Ay, UBS’de Müşteri İlişkileri Direktörü ve Başkan Yardımcısı Vekili olarak çalıştı. New York’ta Harvardlı Cumhuriyetçiler Grubu'nun eş başkanlığını yürüten Aslı Ay, “Schlumberger International”’da başlayan kariyerinde Mısır, Hindistan, Venezuela ve Trinidad&Tobago’da çalışmış, New York’a taşınmadan önce Türkiye’de UBS’in yatırım bankacılığı bölümünde Vodafone’un Telsim’i devralmasına öncülük etmişti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!