Fethullah Hoca üzerine...

Güncelleme Tarihi:

Fethullah Hoca üzerine...
Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2004 15:38

Sevgili Serdar, geçen hafta ABD’de kaçak olarak yaşamayı tercih eden Fethullah Gülen Hoca’nın Zaman gazetesine verdiği mülakata ilişkin görüşlerimi aktarırken, hoca efendinin dini görüş ve felsefesine yönelik tek kelime yorum yapmamıştım.Zaten haddim değil. (Sezai Bayar yazıyor...)

Haberin Devamı

Hoca efendinin, Türkiye’ye girişi yasak olmadığı halde neden Türkiye’ye gelmediğini, kendisi hakkındaki iddiaların aksini ispat etmek için yargı yolunun açık tutulduğunu hatırlatmıştım. Vatandan uzak yaşayacağına gelip yargılanması ve kanıtlaması kaydıyla beraat edeceğini, bunun daha hayırlı olabileceğini vurgulamıştım.

Yani Hoca efendi Türkiye’deki bazı konuşmalarından dolayı aranıyor, hakkında iddialar var. Bunlar nelerdir bilmem dahi.

Ama “Hoca ülkene dön” yazısı üzerine Fethullah Hocamızın müritleri olayı saptırmakta gecikmediler. Yazıma verdikleri tepkiden anlaşılıyor ki, bir kısmı yazımı kafaları ile değil başka organları ile okumuş.

Hoca efendinin günlerce süren söyleşisinden çıkanlar mealen şöyle:

Fethullah Hoca Türkiye’deki polise güvenmiyor. Hakime, savcıya güvenmiyor. Yani adalete ve hukuka da güveni yok.

Haberin Devamı

Ama gelgelelim kaldığı 5 yıllık süre içinde ABD’nin CIA’sına inanmış. FBI’na güvenmiş. Hoşgörülü insanlar olduklarına kendisini inandırmış. Amerikalı yetkililerin her an dünyadaki İslami terörden sonra kendisine gelip fikrini almasına pek memnun olmuş.

Yaşadığı yerde rahatmış. Sadece vatan hasretine dayanamıyormuş. Türkiye’nin 50 kentinden gelen vatan toprağı ile bu hasreti gideriyormuş.

Sanki sürgündeki bir siyasi lider.

Geçen pazar günkü görüşlerinden anlıyoruz ki, Hoca efendi Türkiye’deki fikir özgürlüğünü de beğenmiyor “Fikir yobazlığı Türkiye’de olduğu kadar başka yerde yok” diyor.

Nasıl yani, demek geldi içimden.

Hoca efendinin fikirlerini yaymak, halkımızı irşat (!) etmek için tüm ulusal basın, Fethullah hocamızın eserlerini her gün tefrika mı etselerdi?

Bir kere laik basına da, dini basına da inanması gerek bir insanın. Sen, sana gelen görüşme tekliflerini zaten “laik basın” diye geri çevirmişsin. Bu “fikir yobazlığı” değil de nedir?

Yoksa meşrebine uygun bir gazeteye konuşmak “fikir yobazlığı”na girmiyor mu hocam?

Hoca efendinin müritlerine de bir çift sözüm var. Herkesin görüşleri tartışılabilir. Her görüş tartışılabilir. Tartışılmalıdır da. Ben olaya peşin hükümle ve bağnazca yaklaşmaktan sakınmakta yarar gördüm. Sadece hocanın Türkiye’ye neden gelmediğini anlamak istedim. Ama yazımı okuduğunu sananlar, anlamaktan çok öküzün altında buzağı aramaya çalışmışlar. Beni üzen bu oldu. Keşke yazımı at gözüğü ile okumaktan sevdikleri de kaçınsaydı. Mesele bu kadar basit.

Sevgiler,

Sezai

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!