En büyük mutluluğum Esas Holding

Güncelleme Tarihi:

En büyük mutluluğum Esas Holding
Oluşturulma Tarihi: Eylül 08, 2012 00:00

Sabancı Grubu’ndan ayrılan Şevket Sabancı o zaman verdiği kararın ne kadar doğru olduğunu zaman içinde görmüş. Duayen işadamı ayrılıktan sonra kurduğu Esas Holding’in 12 yıldır hızla yükselen başarı grafiğini, değişime olan hiç bitmeyen inancına ve çocukları Ali Sabancı ile Emine Sabancı Kamışlı’nın çalışkanlığına bağlıyor, onların başarısıyla gururlanıyor.

Haberin Devamı

- 1970-80 dönemiyle bugünkü iş dünyası arasındaki farklar neler? Rekabet ve piyasa nasıl değişti?
- Bunu Türkiye ve dünya olarak iki başlıkta cevaplayayım. Elle tutulabilir büyük değişim, özellikle Türkiye’de oldu. Türkiye’nin bugün geldiği noktaya ekonomik olarak bakarsak fevkalade bir değişim görürüz. Bir de dünya için geçerli bölümler var: 1980’lere kadarki dünyada ekonomi iki platformdan oluşuyordu. Bu platformun biri Batı ekonomisiydi, ikincisi de dünyanın geri kalanıydı. Her şeyin en iyisine ve onu üretme gücüne Batı sahipti. İşte bu ekonomik denge değişti. O gün sahnede olmayan Çin, Hindistan, Meksika, Brezilya, Türkiye gibi ülkeler kendi çaplarında rol almaya başladılar.
- Esas Holding 2000’de kuruldu. Neden bu yatırıma karar verdiniz?
- Bu doğrudan doğruya şahsi değerlendirmemin bir neticesi. Son 25-30 yılın büyük bir kısmını yurtdışında geçirdim. Orada çeşitli insanlarla tanıştım. Orada öğrendiğim bazı şeyler, gözümü açan bazı olaylar oldu. Tespit ettiğim diğer bir husus da aileviydi. Zannediyorum üçüncü nesilden 12-13 kişi tahsilini tamamlamış ve hepsi de Sabancı Holding bünyesinde iş hayatına başlamıştı. Bunun yanlış olduğunu, belirli zamanlarda yeni girişimlerde bulunmanın önemini fark ettim. Bu durumu kardeşlerimle paylaştım.

Haberin Devamı

AYRILIK TEKLİFİNİ BEN YAPTIM

- Neydi o teklif?
- Dedim ki: “Gelin her kardeşin bir çocuğu Sabancı Holding bünyesinde kalsın, diğerleri ayrılsın. Eğer ayrılacak olanlar kabiliyetlilerse, iş yapma marifetleri ile Sabancı Holding Grubu’na yararlı olabilecekse, kendi kendilerine iş yaratmakla yararlı olsunlar. En büyük güç buradan doğacaktır.” Uzun konuşmaların sonunda ortak bir anlayışa gelemedik. Çünkü benim yaşama bakışımla onlarınki arasında farklılıklar vardı. O zaman dedim ki, “Ben ayrı bir şirket kuruyorum ve Emine’yi (Sabancı Kamışlı) bu şirketin, Esas Holding’in başına getiriyorum. Sonradan Ali (Sabancı) de ayrıldı. Zaman ve olaylar benim doğru yaptığımı gösterdi. Hamdolsun, çocuklarımın sayesinde tabii. Çocuklarım yeterince çalışkan ve başarılı olamasalardı ben zaten onları bir şeye cesaretlendirmezdim. Onların iyiliklerinden cesaretle buna yöneldim, doğrusu onlar da beni bugüne kadar hiç mahcup etmedi.
- Sakıp Sabancı bugün herkes tarafından aranıyor ve özleniyor. Peki onun yokluğu sizi nasıl etkiliyor?
- Tabii her devrin kendine has kahramanları var. Sakıp Sabancı da kendi devrinin iş ve sosyal münasebet kahramanlarından biri. Onun kendi devresinde sağlayabildiği bu başarıları gençlerin bilmesinde fayda var. Ama gençler hiçbir şekilde geçmişin esiri olmamalı. Benim de iş hayatımda fevkalade saydığım, sevdiğim ağabeyimdir. Ama ben bu felsefeden dolayı o devrin herhangi bir parçasına esir değilim. Eğer esir olursam, değişime açık olamam. Değişime
açık olmak için tarihi bilmekte fayda var. Yalnız Sakıp Sabancı’nın geçmişini değil, genel kültür anlamında da... Tarihe esir olursan hiçbir niteliğin, kabiliyetin kalmaz. Bugün dünyada en, en, en vazgeçilmez unsur değişimdir.

Haberin Devamı

DERS ALIN AMA ESİR OLMAYIN

- Yeni Sakıp Sabancı’lar ve yeni Şevket Sabancı’lar yetişmesi için gençlere ne gibi önerileriniz var?
- Yalan söylemeyin. Çok çalışın. ‘Hep bana’ diye düşünmeyin. Vermek ve paylaşmaktan geri durmayın. Bunlar özel tavsiyelerim. Fikir geliştirmeye katkı için, teknolojiyi iyi değerlendirin ama makinelerin esiri değil sahibi olun.
- Para sizin için nelerin ölçüsü?
- Para bir güç ifadesi. Gücü iyi kullanıp kullanmama arasında da büyük fark var tabii. Meşhur sözü bilirsiniz; “Adamı vezir de eden rezil de eden karısıdır.” Güç de öyle; insanı vezir de eder, rezil de. Bu gücü iyi kullanabilmek için paylaşmaktan kaçınmayın. Neyi mi paylaşacaksınız? Var olmayan bir şeyi paylaşamazsın. Kendi cebinden bir şeyi çıkarıp da masaya koyamazsın. Ancak başarılıysan, kazanıyorsan paylaşabilirsin. Yeni gelirler sağlıyorsan, bir kısmını paylaşıyorsan, sosyal dünyanda rahatlık kazanırsın.
- Hayattaki en büyük başarınız ve başarısızlığınız nedir?
- Birçok girişimde bulundum, hiçbirinde üzülmedim. Dolayısıyla sonunda yine memnun oldum. Buna İngiltere’de fabrika kurmak, İsviçre’de fabrika satın almak da dahil. En mutlu girişimim ise Esas Holding. Aslında dile getirmek istediğim şu: Esas Holding’i yöneten çocuklarımın başarısından duyduğum mutluluk.

Haberin Devamı

ASLINDA PART-TIME EMEKLİYİM

- Günde kaç saat çalışıyorsunuz?
- Yılın belirli zamanını Londra’da, belirli zamanını İstanbul’da, belirli zamanını da Bodrum’da geçiriyorum. Bodrum’da olduğum zaman devamlı çocuklarımla, ofisteki yetkililerimle temas halindeyim. Londra’da da ofisimiz var. Londra’da da İstanbul’da da en az üç saat ofise giderim. Ama bu dört saat olmaz! Yarı emekli olarak tabir edebiliriz bunu. Doğrusu da bir yerden sonra budur. Yeni neslin çalışmalarına yol açmak için yolu fazla tıkamamak lazım.
- En sevdiğiniz kitap hangisidir?
-  ‘Shogun’ diye bir kitap okudum, yazarı James Clavell. Shogun, Japonya’da eski zamanlarda Japon imparatorundan sonraki bir numaralı adam. Astığı astık, kestiği kestik. Batılılar dini maskeyle toplumu etkilemeye uğraşıyorlar. Dini eğitim görmüş askerleri papaz kılığında oralara gönderip, Japon halkını etkilemek, Japonya’ya sızıp, yerleşmek istiyorlar. Bütün bu olaylara karşı duran Shogun. 1400 sayfa gece gündüz okuduğum çok akıcı ve beni en çok meşgul eden kitaptı.
- En sevdiğiniz söz?
- ‘Yeme de yanında yat.’ Bir şeyi çok beğenirsin, o kadar çok beğenirsin ki kendini ifade etmek için ‘yeme de yanında yat’ dersin. Beğeninin, güzelliğin çok iyi bir ifadesi bence.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!