Kocasını aşığına öldürtüp helva dağıttı

En büyük hayali, Ege’de bir tatil kasabasında eşi ve çocuğuyla birlikte hayatını devam ettirmekti. Bir gece aracına aniden binen katil, talihsiz adamın tüm hayallerini ensesine sıktığı tek kurşunla sonlandırdı. Yıldız cinayetinin ardındaki inanılmaz gerçekler ve şeytani plan Olay Yeri’nde…

Hiç öğrenemediği ihanetin en masum aktörlerinden biriydi 48 yaşındaki Ahmet Yıldız. Öldürülürken dahi, katiline “Ben ne yaptım sana?” diye sorabilecek kadar habersizdi yaşananlardan. Sonunun başlangıcını hazırlayanlar ise en yakınındaki isimlerdi. Belki de son nefesini kör bir kurşunla vereceği aklının ucundan dahi geçmezdi. Yıldız’ı ölüme hazırlayan ihanet 2006 yılında çalıştığı belediyeden emekli olmasıyla başladı. Ankara Eryaman’da mütevazi bir hayat yaşayan Yıldız ailesi, tek çocuklarının eğitimini tamamladıktan sonra Ege’de bir tatil kasabasında yaşama planları kuruyordu. Ta ki 9 Kasım 2007 gecesi yaşanan inanılmaz olaylar zincirine kadar…

Cesedi bulundu

O gece Eryaman’da belediyeye ait boş bir arazide erkek cesedi bulunduğu ihbarını alan cinayet bürosu dedektifleri, vakit kaybetmeden bölgeye gitti. Ensesine tek kurşun sıkılarak öldürülen kişiye ait cesedin dizleri üzerine çökmüş ve yüzünün toprağa kapanmış vaziyette olduğu belirlendi. Ceset çevresinde, katil ya da katilleri ele verecek tek bir delil dahi yoktu. Dedektifler ceset üzerinden çıkan kimlik sayesinde, maktulun Ahmet Yıldız olduğunu belirledi. Emniyet kayıtlarını inceleyen dedektifler, Yıldız’ın eşi  41 yaşındaki Nuriye Yıldız’ın olaydan bir gece önce, Eryaman Polis Merkezi’ne kocası için kaçırıldığı yönünde ihbarda bulunduğunu belirledi.

Düşmanı yoktu

Bilgileri değerlendiren polis, Nuriye Yıldız’a eşinin ölü bulunduğu haberini vererek, ifadesini yeniden aldı. Olay gecesi evlerine yakın bir bölgede oturan iş arkadaşına davetli olduğunu söyleyen Yıldız, kocasının gece saat 23.00 sıralarında kendisini almaya geldiğini anlattı. Evlerinin kapısına geldiklerinde, otomobilden indiğini ve bu sırada tanımadığı bir kişinin aracın arka kapısını açarak içeri girdiğini söyleyen Yıldız, elinde silah bulunan kişinin kocasını kaçırdığını belirtti. İfadesi sırasında sık sık ağlayan ve 21 yıllık eşinin çevresinde çok sevilen bir insan olduğunu anlatan Yıldız, katilin kim olduğu konusunda en ufak bir bilgisinin olmadığını söyledi.�

Cinayetle ilgili herhangi bir delil bulunmaması üzerine dedektifler öncelikle Yıldız’ın cep telefonu kayıtlarını incelemeye aldı. Talihsiz adamın telefon görüşmelerinde olağan dışı herhangi bir bulguya rastlanmadı. Telefonun cinayet gecesi son olarak evlerine yakın bir bölgede sinyal verdiği, ardından kapatıldığı tespit edildi.

İhbar telefonu

Olayın üzerinden bir hafta geçmesine rağmen dedektifler cinayeti aydınlatacak en ufak bir delile dahi ulaşamamıştı. Bu sırada polise yapılan isimsiz bir ihbar, cinayetin seyrini tamamen değiştirdi. İhbarı yapan kişi, Nuriye Yıldız’ın, eşini aynı belediyede çalışan başka bir erkekle aldattığını söylüyordu. Bu bilgi üzerine dedektifler Yıldız’ın telefon kayıtlarını incelemeye aldı. Genç kadının eşi emekli olduktan sonra çalıştığı belediyeden tanıdığı Dursun E. ile sık sık telefon görüşmesi yaptığı hatta mesajlaştığı tespit edildi. Olaydan sonra iş yerinden izin alıp Adana’ya gittiği tespit edilen Dursun E., operasyonla gözaltına alındı.

Birbirimizi seviyoruz

Olayın tek şüpheli ismi olan Dursun E., yapılan çapraz sorguda cinayeti kendisinin işlemediğini, Ahmet ve Nuriye Yıldız çiftini uzun süredir tanıdığını söyledi. Ancak Nuriye Yıldız’la sık sık yapılan telefon görüşmelerini açıklayamadı. Sorgusunda sürekli çelişkili ifadeler veren ve tedirginliği beden diline yansıyan Dursun E., bir süre sonra cinayeti itiraf etmek zorunda kaldı. Cinayette kullandığı silahı gömdüğü yeri de gösteren katil, Nuriye Yıldız ile bir süredir ilişki yaşadıklarını doğruladı.
Katil emniyetteki ifadesinde, Nuriye Yıldız’a eşinden boşanması için baskı kurduğunu belirterek ifadesinde şunları anlattı:

“Birbirimizi seviyorduk. O da, ben de ilişkiyi genç aşıklar gibi yaşamak istiyorduk. Eşinden boşanması halinde evlenebileceğimizi söyledim. Bana her seferinde boşanamayacağını söylüyordu. Olaydan birkaç gün önce yeniden gizlice buluştuk. Boşanması için baskı yaptım. Bu kez, eşinin ölmesi halinde önlerinde hiçbir engel kalmayacağını söyledi. Bende, ‘Eşinin ölmesini beklersek sevgimiz de biter’ dedim. Bana, ‘O zaman sen eşimi öldür, aşkımızı engel olmadan yaşayalım’ dedi. İlk önce karşı çıktım. Ancak Nuriye’yi gerçekten çok seviyordum.

Silah parasını o verdi

Ertesi gün yeniden buluştuğumuzda cinayetin planını yaptık. Bana silah almam için 1500 TL para verdi. Tanıdıklar aracılığıyla silah satın aldım. Plana göre Nuriye bir arkadaşının evine gidecek, kocasına kendisini buradan almasını isteyecekti. Bende belirlenen saatte evlerinin kapısının önünde bekleyip, Nuriye araçtan indikten sonra arka kapıdan içeri girerek Ahmet’i silahla kaçırıp öldürecektim. Olay gecesi saat 23.00 sıralarında ikilinin yaşadığı binanın giriş kapısında beklemeye başladım. Bir süre sonra aracın geldiğini gördüm. Nuriye ön koltukta oturuyordu. Kapıyı açıp indiği sırada hemen arka kapıdan otomobile bindim. Ahmet, ilk önce beni tanıyamadı. ‘Sen kimsin? İn arabadan’ dedi. Bende silahı ensesine dayayıp, ‘Sür’ diye bağırdım. Ne olduğunu anlayamamıştı. Belediyenin boş arazisine geldiğimizde çevrede kimse yoktu.

Ben sana ne yaptım

Aracı yolun kenarına park etmesini istedim. Araçtan indikten sonra beni tanıdı. ‘Dursun sen ne yapıyorsun? Çıldırdın mı’ dedi. Konuşmamasını ve yürümesini istedim. Arazinin ortasına geldiğimizde dizlerinin üzerine çökmesini söyledim. Bana dönerek, ‘Ben sana ne yaptım’ dedi. Konuşmak istemiyordum. Çünkü konuşursam beni ikna edeceğini ve öldürmekten vazgeçeceğimi düşündüm. En azından eşinin ona ihanet ettiğini bilmeden ölmesini istedim. Silahı ensesine dayadım. Kafamı çevirip tetiğe bastım. Birkaç saniye içinde öldü. Cep telefonunu alıp parçaladım. Daha sonra olay yerinden koşarak kaçtım. Ceset bulunduktan bir gün sonra da işyerinden izin alıp Adana’daki akrabalarımın yanına gittim. Kimsenin cinayeti bizim işlediğimizden şüphelenmeyeceğini düşünüyordum.”

Helva dağıtırken yakalandı

Cinayetin aydınlatıldığı gün, Ahmet Yıldız’ın öldürülmesinin üzerinden 7 gün geçmiş ve Nuriye Yıldız evde akrabaları ile komşularına eşi için yaptığı helvayı dağıtıyordu. Cinayet bürosu dedektifleri, Nuriye Yıldız eşinin ölüm helvasını dağıtırken gözaltına aldı. Cinayeti planlayan kadın emniyetteki ifadesinde Dursun E.’yle ilişkisini kabul ederek cinayeti tüm ayrıntılarıyla şöyle anlattı:

Öldürmeyecekti korkutacaktı

“Dursun’u çok seviyordum ancak eşime boşanmak istediğimi söyleyemiyordum. Planımızda cinayet yoktu. Sadece eşimi korkutup boşanmasını sağlayacaktık. Dursun’da bunu istiyordu. Ancak silah almak için paramız yoktu. Bileziklerimi bozdurdum. Parayı Dursun’a verdim. Olay gecesi her şey planladığımız gibi ilerledi. Eşimi kaçırdıktan sonra sokakta, bağırmaya başladım. Bir süre sonra komşular geldi ve beni karakola götürdü. Eşimi tanımadığım bir kişinin kaçırdığını söyledim. Otomobili aradılar ancak bulamadılar. Ertesi gün Ahmet’in ölü bulunduğu haberi gelince çok korktum. Dursun’u aradım. Bana ‘Artık aramızdaki engel kalktı. Kimseyi şüphelendirme’ dedi. Çok pişmanım.”

Yasak aşk cinayetinin ardından yapılan yargılama sonucu, Dursun E. ve Nuriye Yıldız, planlayarak adam öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.