Ucubelerini sustur

Kılıçdaroğlu, dünkü parti grubunda şunları söyledi:

İstanbul hükümeti

Sınırlarımızı topyekün bir barut fıçısına döndüren gelişmeler yaşanırken en son tatil yapması gereken yer TBMM’dir. Olağanüstü koşulların yaşandığı an TBMM’yi kapalı tutmak halkın iradesine saygısızlıktır. TBMM yan gelip yatanların oturduğu bir yer değildir. TBMM milletin iradesidir. Beyler, işgal devletinden talimat alan İstanbul hükümeti psikolojisiden artık kurtulun. Milli irade var burada. Ülkeyi de, kendimizi de üç beş kişinin marjinalliğinden kurtarmak için gelin Ankara’ya, TBMM’ye. Korkmayın, cesur olun, yürekli olun. TBMM’yi toplamayı terör örgütü propagandası olarak gören zihniyeti de milletin vicdanına havale ediyorum.

3 çeşit parti var

Bugün Türkiye’de 3 çeşit siyasi parti var. Bir anamuhalefet partisi CHP, iki anamuhalefet partisine muhalefet eden iktidar partisi, üç anamuhalefet partisine muhalefet eden muhalefet var. Demokrasilerde ana muhalefetin iktidarı eleştirmesi, iktidarın muhalefeti eleştirmesi anlaşılır bir olaydır. Ama sağlıklı çalışan bir demokraside muhalefet partilerinin muhalefeti eleştirmeleri sağlıklı değil samimiyetsizdir. İktidar beklentileri yoktur.

İktidar yanaşmalığı

Açıkça söylüyorum iktidar yanaşmalığı yapılarak iktidar olunmaz. Sayın Bahçeli’ye küçük bir sitemde bulunmak istiyorum. Kendisi şu tespiti yapıyor: ‘Maalesef Türk vatanı PKK kuşatması altına alınmış ve soluk alınamaz hale getirilmiştir.’ Madem bu kadar tehlikeli, bunun çözümünü Türkiye’yi bu hale getiren AKP’nin politikalarına destek vererek mi sürdüreceksiniz?

Herkes şiddetle kınamalı

Ovacık’ta vekilimiz kaçırıldı. Hüseyin Aygün, insan hak ve özgürlükleri konusunda çalışmalar yapan, bu konu için duyarlılığını seslendiren bir arkadaşımız. Kaçırılma eylemini şiddetle kınıyorum. Bu Aygün’e yöneltilmiş bir saldırı değil, CHP’nin kurumsal kimliğine, parlamenter sisteme, demokrasi ve insan haklarına yönelik bir saldırıdır. Benimsemiyoruz, şiddetle kınıyoruz. Arkadaşımız halkın oylarıyla seçildi, silahsız, korumasızdı. Herkesin ortak bir paydada buluşup bu olayı şiddetle kınaması gerektiğine inanıyorum.

İnsan bile olamazlar

7 bölgeden 4 iklimden herkesin şiddetle kınamasından mutluyum, huzurluyum. Bazıları ‘Oh olsun’ diyebiliyorlar. Bunlara ahlak fukarası, parlamenter bile demiyorum, bunlar insan bile olamazlar. Arkadaşımıza ‘Oh olsun’ diyen ucubelerini susturmanı istiyorum. Arkadaşımız korunmamıştır, bizden koruma istemedi, bu görevini yapmayanların sığındıkları bir alandır. Teröre vereceğimiz yanıt inadına demokrasidir.

Dış politikada blöf olmaz

Açık bir soru soruyorum. Sayın Başbakan Suriye politikanızdan kim kârlı çıkıyor? Açık yüreklilikle yanıt ver. Dış politikada blöf olmaz. Bizimkiler bavul içine dolarları koydular, Libya’ya koştular. Aşiret yönetimi düşüncesiyle koskoca Türkiye’yi yönetiyorsunuz. Çapsız adamlarla dış politika yürütüyorsanız, sağlıklı bir politika yürütemezsiniz. Kadir Gecesi’ndeyiz. Suriye’de Müslümanlar birbirini katlediyor, parayı Suudi Arabistan, silahı Türkiye veriyor. Onun için diyorlar deliğe süpürmeyin kullanın diye. Başbakan lütfen Hatay’a gitsin. Sokaklarının nasıl değiştiğini görsün. Ajanların, casusların cirit attığı bir yer. İnsanlar huzursuz. Beyzbol sopasıyla tehdide itiraz etmeyen, bunu içine sindiren bir hükümeti sağlıklı bir hükümet olarak görmüyoruz.