Teşvik karmaşası üzümcüyü üzüyor

Son dönemde yaş üzüm ihracatının artmasıyla moraller yükselirken, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın desteklerle ilgili açıklaması sektörde şok etkisi yarattı.

Haberin Devamı

Daha önce de yazmıştım. Ege’nin beyaz altını pamuk, sarı altını üzümdür. Ancak beyaz altın son yıllarda üretici, sanayici ve ihracatçıyı ne yazık ki üzmeye devam ediyor. Hükümet pamuk için özel bir ‘eylem planı’ ortaya koymadığı sürece beyaz altında geriye gidiş kaçınılmaz. Fakat sarı altının bahtı açıldı gibi... Özellikle son dönemde yaş üzüm ihracatının giderek artıyor olması sektörde moralleri düzeltiyor. Fakat tam bu sırada Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın yaptığı yeni açıklama adeta şok etkisi yarattı. Söz konusu gelişmeyi sektör temsilcileri ile konuştuk.

Yaşın önü açık
Alaşehir Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Soygür, “Manisa ilinin ve Ege Bölgesi’nin en önemli ihraç ürünü sofralık ve kurutmalık olarak pazarlanan sultani cinsi çekirdeksiz üzüm. 2011 yılı rakamlarına göre sofralık ve kurutmalık olarak ihraç edilen bu ürünlerden 600 milyon dolar ihracat geliri elde edildi. Dünya kuru üzüm ihracatında birinci sıradayız. Sofralık üzüm pazarında ise her geçen yıl üst sıralara yükseliyoruz. Özellikle 2005 yılından itibaren Alaşehir Ticaret Borsası’nın çabaları ile sofralık üzüm ihracatında 40 bin tondan 180 bin ton seviyelerine ulaşmış bulunuyoruz. Bu artışta kuşkusuz Destekleme Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) kaynaklarından sağlanan teşviklerin de çok büyük katkısı oldu. Her yıl sezon öncesi bu teşvik rakamı açıklanır ve bu rakama istinaden ihracatçı firmalar bağları gezerek alışverişlerini yaparlar” diye söze başlıyor. Ancak çekirdeksiz kuru üzümde DFİF’ndan verilen 55 doların bu yıl verilmeyeceğinin açıklanması sektörde büyük bir belirsizliğe yol açmış durumda.
Soygür, son gelişmeyi şöyle değerlendiriyor: “Bu açıklama ihracatçı firmaları tedirgin etti. Hele üzüm hasadının hemen öncesi olması dolayısıyla Alaşehir ve Sarıgöl bölgesindeki üretici de karamsarlığa düştü. Sorun çözülmezse yaş ve kuru üzüm ihracatı düşebilir” diyor.

Haberin Devamı

Kaz gelecek yerden
Kendi alanında dünyanın en büyüğü olan Tariş Üzüm Birliği’nin Başkanı Ali Rıza Türker, “Kaz gelecek yerden tavuk esirgenir mi?” diye soruyor. Türker, “2011 yılında sofralık üzüm ihracatından 200 milyon dolar civarında gelir elde edildi. Gerçekçi düşünelim, teşvik miktarı ton başına 100 dolara çıkarılsa, ihracat gelirinde büyük artış olur. Bu tablo hem kuru üzümde arz fazlası sorununu çözer hem de üretici, sanayici ve ihracatçıyı rahatlatır. Çünkü sofralık üzüm ihracat miktarı kuru üzüm arz miktarını ve fiyatlarını doğrudan etkiliyor. Destekleme mutlaka sürdürülmeli” mesajını veriyor.

Haberin Devamı

Stratejik emtia
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Zincircioğlu’nun kuru üzümle ilgili değerlendirmesi de şöyle:
“2011 çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesi 269 bin ton olarak tahmin edilmişti. Temmuz sonu itibariyla 197 bin ton ihracat gerçekleştirilmiş ve 245 bin ton üretici tescili yapılmıştır. Sezon sonunda 210 bin ton ihracata ulaşılacağı hatta biraz da üzerine çıkılacağını tahmin ediyorum. Tescil miktarının sezon sonunda 255-258 bin tonu yakalayacağını düşünüyorum. Sonuç olarak 2011 ihracatı sorunsuz olarak tamamlanacak ve Türkiye bu yıl yeni mahsule stoksuz olarak girecektir. Diğer yandan 197 bin tonluk ihracatın ortalama satış fiyatı 2410.- dolar/ton olarak gerçekleşti. Bu son yılların en yüksek fiyat ortalamasıdır. İhracatçımız ortak akıl ile çalışarak hem ihracatta iyi bir fiyat tutturmuş hem de stoksuz sezonu bitirmeyi başarmıştır. Artık kuru üzüm yaklaşık 500 milyon dolarlık bir ihracat kapasitesi ile fındık ve hububat gibi stratejik bir ihracat emtiası şeklinde kabul görmelidir.”

Haberin Devamı

AÇIĞA DÖKMEYİN
İzmir Ticaret Borsası Meclis Üyesi ve Üzüm Ajanı Mehmet Esmer’in özellikle üreticiye yönelik bir uyarısı var: “Çekirdeksiz kuru üzüm Menemen’den Denizli’ye uzanan bölgenin ciddi gelir kaynağı haline geldi. Ayrıca üreticilerimizin de bilinçlenmesi, ilaç ve pestisit konularında önemli mesafe alındı. Bu arada 2012-2013 sezonu rekoltesi tahmini 286,575 ton olduğunu göz önüne alırsak, sektörümüz bu rekolteyi çok rahatlıkla eritme becerisine sahip bulunuyor. Yeter ki üreticimiz panik yapmasın, ürünlerini açığa dökmesin! Bu rekoltede fiyat belirleyen ve ilan eden tek kurum İzmir Ticaret Borsası’dır. Borsamız 121 yıllık deneyimi ile sektöre hizmet vermeye devam ediyor. Aracı, tüccar ve ihracatçımız Borsamızı gereken önemi verirse, piyasa derinliği artar ve çok daha sağlam bir piyasa düzeni oluşur.”

Yazarın Tüm Yazıları