Bu Yunan dâhiye dikkat

Kıbrıs Rum asıllı Nikos Ligeros dünyanın en zeki 50 insanından biri. IQ’su 189. Bu, her 80 milyon kişiden birinde rastlanan bir zeka düzeyi. Normal insan zekasının neredeyse iki katı. Ancak Ligeros aynı zamanda yıllardır Türkiye’ye karşı faaliyetlerde bulunuyor. Şimdilerde ilgi alanı da Yunanistan’ın bir an önce Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilan etmesi.

Yunanistan’ın liman şehri Volos’da doğan, 3 yaşına girmeden satranç oynayan Ligeros, küçük yaşta ailesiyle Fransa’ya göçetti. Hayatı Yunanistan-Kıbrıs Rum Kesimi-Fransa üçgeninde geçiyor. Ligeros, matematikçi, yazar, şair, ressam, rejisör. İlgi alanları müzik, sosyoloji, ekonomi, arkeoloji, yöneticilik, strateji.
Yunan Milli Savunma Koleji, Hava Harp Okulu, Polis Akademisi ve Milli Güvenlik Koleji’nde danışman. Fransız mahkemelerinde tercüman.
Atina Üniversitesi, Selanik ve Trakya Üniversitelerinde öğrencilere konferanslar veriyor. Ligeros aynı zamanda sıkı bir Helen milliyetçisi. Kıbrıslı Rumların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne toplu başvurularının takipçisi ‘Kıbrıs için Altruizm Vakfı’nın kurucusu.

Helen milliyetçisi

Rum Kesimi’nin 2008 yılında ve hayatta iken her türlü çözüm önerisine “Hayır” dediği için adı ‘Mister No’ya çıkan lideri Tasos Papadopulos’un danışmanıydı.
2004 yılında Annan çözüm planının 10 bin sayfasını çok kısa bir süre içinde okudu. Rumların işine gelmeyen noktaları tespit edip rapor hazırladı... Papadopulos’un referandumdaki “Hayır” propagandasında bu rapor etkili oldu. Son dönemde ise Yunanistan’ın, Kıbrıs Rum Yönetimi gibi “Münhasır Ekonomik Bölge” ilan etmesi için var gücüyle çalışıyor.

O bir dâhi

Felsefe, eğitim, matematik, fizik, mitoloji, din, tarih, arkeoloji, sinema, resim, müzik, siyaset şiir üzerine Yunanca, İngilizce ve Fransızca 9 binden fazla makale yazdı. Da Vinci, Van Gogh, Dali, Picasso’dan esinlenerek 1000’e yakın tablo ve karikatür çizdi. Trajedi, dram, komedi tiyatro eserleri kaleme aldı.�

Meis’i kritik görüyor

Yunan danışman Ligeros, demeçlerinden birinde Ekonomik Münhasır Bölge ilanında Meis’in önemini şu sözlerle dile getirdi:
“Ekonomik Münhasır Bölge ilanında Meis adasının önemi çok büyük. Meis için en muhtemel olanı, sadece diplomatik bir savaş vermeyeceğimizdir. Türkiye’nin diplomatik becerileri gelenekseldir ve asırlardır yenilik unsurları içermez. Fransız diplomasisinin ve Alman stratejisinin dejenere formlarını, Amerikan zihniyetinin  etkisi altında kalarak kullanıyor. Müslüman ülkeleri için de Türkiye örnek teşkil etmiyor. Bizler kendi değerimizi büyütmek için Türkiye’ye değer katıyoruz. Türkiye’nin taktiği, karşıdakinin geri adım atacağı stratejisi üzerine kurulu.”