Birlikte duracağız

Güncelleme Tarihi:

Birlikte duracağız
Oluşturulma Tarihi: Haziran 20, 2012 00:00

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Dağlıca baskınıyla ilgili, “Bütün yurttaşlarıma söylüyorum. Terörü bu ülkeden hepimiz en şiddetli şekilde lanetliyoruz. Terör ve onun mensupları, bu ülkenin birliğini, dirliğini asla ve asla bozamayacaklardır. Etle kemik gibi kaynaşacağız ve teröre karşı birlikte duracağız” dedi.

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu, kendisine randevu vermeyeceğini açıklayan MHP Lideri Bahçeli’ye de “20 yaşında şehit olan askerlerimiz dolayısıyla bizim sorumluluğumuz yok mu? Oturup düşünmemiz gerekiyor. Neden bu olaylar oluyor? Bütün yurttaşlarımı düşünmeye davet ediyorum. Bu olaylar devam ettikçe siyaset kurumu acaba ne yapıyor?” sözleriyle mesaj yolladı. Kılıçdaroğlu, grup toplantısında özetle şunları söyledi:

MHP’ye 2’nci mesaj

Mustafa Kemal’in büyüklüğü, her olaydan sonra biraz daha anlaşılıyor. Amasya Tamimi’nde ilk kez egemenlikten, milletin azim ve kararlılığından söz ediyordu. Biz de terör konusunda azim ve kararlılıktan vazgeçmeyeceğiz. Bu ülkeyi her koşulda, düşmana karşı azimle ve kararlılıkla koruyacağız. Bu bizim, Mustafa Kemal Atatürk’ün ahdıdır. Biz gayrimeşru ilişkilerde aramıyoruz çözümü. Her türlü sorunu bu çatı altında çözeriz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletinse, sorunun çözümü de millete aittir, o çözecektir bu sorunu.

Uludere ve Dağlıca

Uludere’yi hatırlayın. İnsansız hava araçlarının tespit ettiklerini bombaladılar. Bir de Dağlıca... Ağır silahlarla geliyorlar, hazırlık yapıyorlar, etrafı sarıyorlar, ateş ediyorlar ve 8 asker şehit oluyor. Ellerini, kollarını sallayıp gidiyorlar. Biz sormayacak mıyız, ‘Senin insansız hava araçların ne oldu?’ diye. Sana istihbarat verilmedi mi?

Cezaevi yangınları 

Cezaevleri zulümhaneye döndüyse, orada demokrasiyi, insan haklarını arayamazsınız. Demokrasi ve insan haklarının kalitesinde ciddi sorun var demektir. Geldiğimiz nokta budur. 21’inci yüzyıldayız. Bu yüzyılda hayvanların yaşam koşulları ile ilgili standartlar vardır. Ahırların standartları vardır. Peki insanların kaldığı cezaevlerinin standardı var mı? Bunlar cezaevi değil, ölüm evi. Binlerce insanı istif ediyorsunuz. Nasıl oluyor da Şanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 13 vatandaş diri diri yanıyor? Vantilatör koğuşta bir tane. Klima alınacak, yasak.

Bağıra bağıra öldüler

2’nci Dünya Harbi’nden sonra Nazilerin toplama kamplarından değil, 21’inci yüzyıl Türkiye’sinden bahsediyorum. Bu şartlarda insanlar isyan eder, cinnet geçirirler. Türkiye Cumhuriyeti’nin 13 yurttaşı cezaevinde diri diri, göz göre göre, bağıra bağıra yanarak öldü. İşin özeti bu. Şimdi mazeret uydurmaya çalışıyorlar. Siz bu mazeretle, ‘Oğlum içeride yandı’ diye dışarıda ağıt yakan annenin feryadını anlayacak mısınız?

Hesabı Bakan verecek

AKP ıslah için değil imha için hapishane kuruyor. Sayın bakan da ‘Sorumlular cezalandırılacak’ diyor. Sayın Bakan sorumlu mu arıyorsunuz. Çok basit, önünüze ayna alacaksınız, aynaya bakınca sorunu göreceksiniz. Sorumluluğun gereğini yapacak yürek var mı Bakan’da, orada emin değilim. Bunun hesabını sen vereceksin Sayın Bakan.  

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!