Havuzda da namus bekçiliği başladı

DİYARBAKIR’dan gazeteci dostumuz Naci Sapan, Diyarbakır’da ‘Yüzme kursu ve çocuk ayrımcılığı’ konusunda ilginç bir yazı yazmış.

Haberin Devamı

“Keyfi mi, talimatlı mı bilemiyoruz, ancak Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nün yaz yüzme kurslarında bu yıl ilk kez bir uygulama yapılıyor. Bir kızınız bir de oğlunuz var, ya da komşu çocukları da var. Büyük bir hevesle birlikte zaman geçirip yüzme öğrensinler diye kursa kayıt için götürüyorsunuz, size ‘Olmaz, kız ve erkekleri aynı programa kayıt yapmıyoruz. Ayrı programlara yazacağız’ diyorlar.

Hoppala, bu da nereden çıktı.

Peki bunu çocuklara nasıl anlatacağız?

‘Valla çocuğum, ne yapalım, devletimizin erkini elinde bulunduranlar böyle karar almış, daha küçük yaştan sizin namus bekçiliğinize soyunmuşlar. Kız ve erkekleri bir arada yüzdürmek istemiyorlar’ deme şansınız olabilir mi?

Zor iş değil mi?

En iyisi bu sorunun cevabını ne ben, ne de siz verin!

6-7-8-10 yaşlarındaki kız ve erkek çocuklarına harem-selamlık mantığı ile yüzme kursu veren kurumun yöneticileri buyursun bunun cevabını versin.

Çocuk, kardeşiyle, arkadaşıyla yüzme öğrenmenin ötesinde birlikte zaman geçirecek, birileri çocukların bu hakkını gasp ve ihlal edecek, böyle bir uygulamaya sizi mecbur edecek. Erkek çocuğu öğlen öncesi, kız çocuğunu da öğlen sonrası ayrı servislerle kursa götürmek zorunda kalacaksınız.

Pazar günü beni arayan ailelerin gösterdiği tepki üzerine biraz da biz durumu inceledik, aynen de dedikleri gibi.

Şart bu; ister kabul et, ister etme.

Ailelerin büyük bölümü böyle bir uygulamayı kabul etmemiş zaten. Kardeş çocuklar olmasa bile, kabul edilebilir bir yanı yok bu uygulamanın.

Kız ve erkek çocuklarının aynı anda bir arada olmamasına yönelik, içeriğinde kendine göre ‘namus’ anlayışı gizli zihniyetin uygulamasına karşı çıkan bir anne aynen şunu söyledi:

‘Benim 6 yaşındaki çocuğumun ahlak ve namus bekçiliğine böyle ahlaksız bir uygulamayla kimse soyunmasın. Kimse böyle bir hakkı kendinde görmesin!’

Peki, ne yaptınız diye soruyorum anneye?

Elbette ki kayıt yaptırmadıklarını, geri döndüklerini söylüyor.

Aileler geri döndü de, uygulamadan geri dönülecek mi?

Bakalım, başkalarının namus bekçiliğine meraklı olanlar nereden dönecek?                 
Naci SAPAN

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

Haberin Devamı

“Bu saldırı Leyla Zana’ya da cevaptır. Örgüt, harekâtın tek temsilcisi benim; ben silahla var oldum, silahla görüşme mümkün değil. Rolümün çalınmasına izin vermem mesajını vermeye çalışıyor.”
(Siyaset bilimci Sedat Laçiner)

Tanrıkulu, Ergin’in peşini bırakmıyor

CHP Genel Başkan Yardımıcısı Sezgin Tanrıkulu, Şanlıurfa Cezaevi’nde yaşanan facianın ardından, bölgede yaptığı incelemeler sonrasında Bakan Ergin’e yaptığı istifa çağrısını yeniledi.

“Sayın Adalet Bakanı Sadullah Ergin ‘İstifam sorunu çözecekse, istifa ederim’ dedi. Evet, sayın bakan istifanız Türkiye’de bir başlangıç olur. En azından sizden sonraki bakanlar sorunların büyümesine göz yumamazlar. Sivil toplum kuruluşlarının, muhalefet partilerinin yapıcı eleştirilerine kulak kabartırlar ve bu faciaların, insanlık ve vicdan dışı muamelelere karşı sizin gibi kayıtsız kalmalarının bir müeyyidesi olduğunu bilirler. Eğer gerçekten demokrasiye, demokrasilerde siyasi sorumluluğa inanıyorsanız tedbir ve önlemleri almadığınızdan dolayı istifa etmelisiniz. İhmali başka yerlerde aramadan, sorumluluğu başkalarının sırtına yüklemeden görevden ayrılmalısınız. Bu davranışı Kayseri Pınarbaşı’nda mahkum aracı yandığında yapmalıydınız. O zaman kaçmayı başardığınız bu erdemden bu defa kaçmamalısınız. Hiç zaman kaybetmeden istifa etmelisiniz ki gelecek sizleri az da olsa saygıyla anabilsin.”

Haberin Devamı

Peki, ithalat yapmadığımız ülke kaldı mı

MALİ müşavir Bülent Soylan, Başbakan’ın “Hemen hemen ihracat yapmadığımız ülke kalmadı” sözü üzerine bakın ne diyor:

“Doğrudur, ama dikkat edilirse ithalat yapmadığımız ülke de kalmadı.

Dış ticaret denen şey başka ülkelerle alışveriş yani hem alma hem verme olduğuna göre ‘küresel piyasada’ burası normal.

Sıkıntı yaratan ve asıl göz önünde bulundurulması gereken taraf, sadece 2012 yılının yayınlanmış son dört aylık verilerine göre bile bizim onlardan 80 milyar dolarlık mal alırken onlara sadece 48 milyar dolarlık mal satmamız, dolayısıyla bizim kendisinden ithalat yapmadığımız pek ülke kalmamış olması.”

İSKİ’de ne kuşkusu bu?

Haberin Devamı

İSTANBUL Miletvekili Kadir Gökmen Ögüt, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e bu sorusuyla ne demek istiyor acaba:

“İstanbul’da şebeke suyunun içme suyu olarak da kullanılması için sahip olması gereken değerler uluslararası standartlara göre ne durumdadır? Kentin tamamının uluslararası standartlara uygun olarak şebeke suyu içebilmesi için çalışma yapılmakta mıdır; yapıldıysa hangi bölgelerde neler yapılmıştır? Konu için ayrılmış ödenek var mıdır? Kentteki şebeke suyu kalitesi ve içilebilirliği konusunda bilgi verici çalışmalar yapılmakta mıdır veya yapılması planlanmakta mıdır?”

Biliyor musunuz

BULGARİSTAN Türkleri ile Bulgaristan Müslümanlarının haklarının arayıcısı olacaklarına ilişkin protokolün İstanbul’da, Bulgaristan Adalet Federasyonu Genel Başkanı Sezgin Mümün ile Rumeli Balkan Federasyonu Genel Başkanı Ayhan Bölükbaşı arasında imzalandığını (rubasam.com)... 6. ULUSLARARASI Katılımlı Sigara ve Sağlık Ulusal Kongresi’nin, Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Ofisi, Erzurum Atatürk Üniversitesi, Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi, Türk Toraks Derneği ve Sağlık Enstitüsü tarafından 20-22 Haziran’da Erzurum Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirileceğini; yoğun gündem arasında 70’ten fazla konuşmacının yer aldığını... CHP İstanbul Milletvekili Dr. Celal Dinçer’in Bakan Ömer Dinçer’e, Fethiye İmam Hatip Lisesi’nde Atatürk portresi, Gençliğe Hitabe ve İstiklal Marşı’nın yazılı olduğu panoların sökülmesinin ne ‘temizliği’ olduğunu ve sorumlular hakkında bir soruşturma açılıp açılmadığını sorduğunu...

Yazarın Tüm Yazıları