Haberal tahliyesini istedi
Güncelleme Tarihi:
Serpil KIRKESER / İSTANBUL, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2012 17:20
ERGENEKON Davası’nın tutuklu sanığı CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, "Milli iradenin tecellisine engel teşkil eden 3 yılı aşkın süredir devam eden haksız tutukluluk halime son verilmesini temenni ederim" dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ergenekon Davası’nda tutuklu olarak yargılanan CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, tanık Recai Birgün’ün ifadesini tamamlamasının ardından yazılı bir basın açıklaması yaptı. Birgün’ün iddialarına cevap veren Haberal, "Merhum Bülent Ecevit’e, Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi’nde kesinlikle yanlış bir tedavi yapılmadığı, nitekim Sayın Ecevit’in taburcu olduktan sonra 6 ay süreyle Başbakanlık görevini yürütüp 4 buçuk yıl daha yaşamını sürdürmesi de bunun açık göstergesidir" dedi.
Tanık Birgün’e açtığı davalar nedeniyle aralarında ciddi husumet bulunduğuna belirten Haberal, "Recai Birgün’ün hukuken objektif tanık olarak dinlenmesi mümkün değildir" diye konuştu. Haberal açıklamasında "Başbakan’ın gerek hastane önünde yaptığı basın açıklamasına gerekse aynı gün Başbakanlık Konutu’na giderek ikinci kez yaptığı basın açıklamasına tamamıyla kendi serbest iradesiyle karar vermiştir. Ayrıca, Başkent Üniversitesi’nce düzenlenen sağlık heyeti raporlarında Ecevit’e mutlak yatak istirahati yapması gerektiğine dair herhangi bir öneride bulunulmayıp, tam tersine travmaya maruz kalmamak koşuluyla 2 saatlik periyotlarla günlük ofis çalışmalarını sürdürebileceği açıkça belirtilmiştir" ifadelerine yer verdi.
"İDDİA DUYUMDAN İBARETTİR"
Ecevit’e ’İşgöremezlik Raporu’ verileceği iddialarının somut hiçbir delile dayanmadığının altını çizen Haberal açıklamasında, "Bu bir duyumdan ibarettir. Recai Birgün’ün elinde soyut iddialarını doğrulayabilecek hiçbir belge bulunmamaktadır. Ecevit taburcu olduktan sonra Başkent Üniversitesi’ni temsilen eşi Rahşan Ecevit ile birlikte şahsıma teşekkür mektubu göndermesi, kamuoyuna yaptığı çeşitli açıklamalar ile Başkent Üniversitesi’ndeki tedavisini yürüten hekimlere defalarca teşekkür etmesi ve vefatına kadar tam 5 kez Başkent Üniversitesi’nin bir kuruluşu olan Kanal B’yi şahsi konutunda kabul ederek röportaj verdiği sırada, şahsıma hürmetlerini iletmesinin de iddialarının ne derece mesnetsiz olduğu bir kez daha somut olarak tespit edilmiştir" ifadelerine yer verdi.
"HAKSIZ TUTUKLULUK HALİME SON VERİLMESİNİ TEMENNİ EDERİM"
Haberal yazılı açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
"Kanaatimce merhum Bülent Ecevit’in tedavi süreci ile ilgili şahsımı ve kurucusu olduğum Başkent Üniversitesi Hastanesi’ndeki değerli hekimleri, kamuoyunda zan altında bırakmaya yönelik bu tür asılsız ithamlara en güzel yanıtı, hakkımız 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde, 100 binlerce oy vererek Ecevit’in ilk kez seçildiği Zonguldak ilinden beni CHP 24. Dönem Milletvekili seçerek vermiştir. Son olarak mahkeme huzurunda dinlenen tanık beyanları ile de suçsuzluğumun bir kez daha kanıtlanmış olması ve demokratik hukuk devletinin bir gereği olarak, daha önce tahliye edilen milletvekilleri ile ilgili emsal kararlar da göz önünde bulundurularak, milli iradenin tecellisine engel teşkil eden 3 yılı aşkın süredir devam eden haksız tutukluluk halime son verilmesini temenni ederim"
Tanık Birgün’e açtığı davalar nedeniyle aralarında ciddi husumet bulunduğuna belirten Haberal, "Recai Birgün’ün hukuken objektif tanık olarak dinlenmesi mümkün değildir" diye konuştu. Haberal açıklamasında "Başbakan’ın gerek hastane önünde yaptığı basın açıklamasına gerekse aynı gün Başbakanlık Konutu’na giderek ikinci kez yaptığı basın açıklamasına tamamıyla kendi serbest iradesiyle karar vermiştir. Ayrıca, Başkent Üniversitesi’nce düzenlenen sağlık heyeti raporlarında Ecevit’e mutlak yatak istirahati yapması gerektiğine dair herhangi bir öneride bulunulmayıp, tam tersine travmaya maruz kalmamak koşuluyla 2 saatlik periyotlarla günlük ofis çalışmalarını sürdürebileceği açıkça belirtilmiştir" ifadelerine yer verdi.
"İDDİA DUYUMDAN İBARETTİR"
Ecevit’e ’İşgöremezlik Raporu’ verileceği iddialarının somut hiçbir delile dayanmadığının altını çizen Haberal açıklamasında, "Bu bir duyumdan ibarettir. Recai Birgün’ün elinde soyut iddialarını doğrulayabilecek hiçbir belge bulunmamaktadır. Ecevit taburcu olduktan sonra Başkent Üniversitesi’ni temsilen eşi Rahşan Ecevit ile birlikte şahsıma teşekkür mektubu göndermesi, kamuoyuna yaptığı çeşitli açıklamalar ile Başkent Üniversitesi’ndeki tedavisini yürüten hekimlere defalarca teşekkür etmesi ve vefatına kadar tam 5 kez Başkent Üniversitesi’nin bir kuruluşu olan Kanal B’yi şahsi konutunda kabul ederek röportaj verdiği sırada, şahsıma hürmetlerini iletmesinin de iddialarının ne derece mesnetsiz olduğu bir kez daha somut olarak tespit edilmiştir" ifadelerine yer verdi.
"HAKSIZ TUTUKLULUK HALİME SON VERİLMESİNİ TEMENNİ EDERİM"
Haberal yazılı açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
"Kanaatimce merhum Bülent Ecevit’in tedavi süreci ile ilgili şahsımı ve kurucusu olduğum Başkent Üniversitesi Hastanesi’ndeki değerli hekimleri, kamuoyunda zan altında bırakmaya yönelik bu tür asılsız ithamlara en güzel yanıtı, hakkımız 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde, 100 binlerce oy vererek Ecevit’in ilk kez seçildiği Zonguldak ilinden beni CHP 24. Dönem Milletvekili seçerek vermiştir. Son olarak mahkeme huzurunda dinlenen tanık beyanları ile de suçsuzluğumun bir kez daha kanıtlanmış olması ve demokratik hukuk devletinin bir gereği olarak, daha önce tahliye edilen milletvekilleri ile ilgili emsal kararlar da göz önünde bulundurularak, milli iradenin tecellisine engel teşkil eden 3 yılı aşkın süredir devam eden haksız tutukluluk halime son verilmesini temenni ederim"