Dönüşüm yazı

Güncelleme Tarihi:

Dönüşüm yazı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2012 00:00

25 yıllık deneyimiyle müşterilerine ruhlarını vaat eden kuaför Uğur Alevyılmaz, 2012 İlkbahar-Yaz çekimlerini model Tuğçe Kazaz’la yaptı. Bu yazı dönüşüm yazı olarak tanımlayan ünlü kuaför, sarı ve tonlarının hiç olmadığı kadar moda olduğunu söylüyor.

Haberin Devamı

Dorelerin, sıcak bakırların, örgü, iri dalga gibi doğal görüntülerin ön planda olduğu yaz sezonunda Uğur Alevyılmaz ve Tuğçe Kazaz’ın işbirliği tam bir buluşma.  Çünkü iki isimin çok önemli bir ortak noktası var: Doğal olmak. Meslek hayatı boyunca sağlıklı ve ışıldayan saçları her şeyi üstünde tutan Uğur Alevyılmaz, müşterilerine stillerine uygun saç yapmakta usta. Müşterileri birbirinden ünlü: Sedef Avcı, Bergüzar Korel, Ceyda Düvenci, Nur Fettahoğlu, Selma Ergeç, Ece Sukan, Özge Ulusoy gibi isimler saçlarını Alevyılmaz’a emanet ediyorlar.
Alevyılmaz 2012  İlkbahar-Yaz sezonunun öne çıkan trendlerini bakın nasıl anlatıyor: “Öncelikli hedefimiz doğallık. Saçları boyamadan ya da kesmeden önce müşterimizin içine, derinine inmeye çalışıyoruz. Hayattan beklentisini, görüntüsüyle evrene nasıl bir mesaj vermek istediğini sorguluyoruz. Mesajımız: “Doğaya dön, özüne dön, ne olursa olsun içine dön.” Soruları birlikte yanıtladıktan sonra işleme geçiyoruz. Ten ve göz renginin yanında kişinin konumu da bizim için önemli.

Haberin Devamı

SARI YİNE MODA AMA YAKIŞANA

Sezonun rengi kesinlikle sarı ve tonları. Ama tabii yakışana. Sarının iğreti duracağına karar verirsek sıcak bakırlar ve çikolata kahvelerini uyguluyoruz. Hedef renk açmaksa her zaman emin adımlarla yavaş yavaş ilerliyoruz.
Bizim ruhumuzda çılgınlık yok mu? Olmaz mı? Bir açık hava yaz konserine rengaârenk saçlarla gitmek isteyen müşterilerimiz için de hazırlıklarımız tamam. Yeşilden pembeye, mordan kırmızıya kadar her renk ek saçla başınıza bir gökkuşağı kondurabiliyoruz.

Artık sarı saçı benimseyemiyorum

Benim saç rengimi artık rol aldığım dizi ya da filmlerdeki karakterler belirliyor. ‘Uzun Hikaye’ adlı filmde canlandırdığım karakter için saçlarımı sarı yapmıştım. Adam Yapım’ın yeni dizisinde oynayacağım karakter için şimdi de bakır oldum. Sarıyı benimseyemiyorum artık. Çünkü nasıl yaparsan yap doğal olmuyor. Uğur da benimle aynı fikirde. Zaten bir kuaförün müşterisine vermesi gereken en önemli iki şey, doğallık ve sağlam saç. Sarışın olmak için de kimse çok çabalamamalı bence. Türk kadınının saçları gerçekten kimsede yok. Uzun, gür ve sağlam. Varsın sarı değil de bakır olsun...

Haberin Devamı

Benim takılarımı mizah anlayışı yüksek kadınlar takıyor

/images/100/0x0/55ea16e0f018fbb8f86a9847

Bu sezon Beymen’de satılmaya başlayan yeni markaların en dikkat çekicisi Fendi ailesinin dördüncü kuşak üyesi ve Avrupa sosyetesinin bilindik isimlerinden Delfina Delettrez’in aksesuvar markası. Madonna son albüm kapağında Delettrez’in ‘Love is in the Hair’ koleksiyonundan bir yakayla poz verdi desem, markanın ne kadar egzantrik olduğunu anlarsınız değil mi?

- Fendi gibi bir ailenin üyesi olmak sizi nasıl bir birey yaptı?
- Kreatif fikirlerle dolu bir ailede büyüdüğüm için çok şanslıyım. Küçüklüğümden beri ‘yaratıcılık’ kavramının içindeydim. Okuldan sonra ailemin atölyesinde saatlerce vakit geçirirdim. Her zaman yaratım sürecine hayranlık duymuşumdur.
- Nasıl bir eğitim aldınız?
- Eğitimime Fransız okulunda başladım. Liseyi Amerikan kolejinde bitirip, Paris’te Chanel’in haute couture tasarım atölyesinde çalışmaya başladım. Chanel haute couture benim iş hayatıyla ilk tanıştığım yer. Özel ve tek olmanın önemini ve her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünebilmeyi öğretti.
- Bir aksesuvar markası yaratmaya nasıl karar verdiniz?
- İçgüdüsel bir tercihti. Takılarım benden bir parça aslında… Onları hayatımdaki olaylardan, aşklarımdan, fobilerimden, acılarımdan, rüyalarımdan yola çıkarak tasarlıyorum.
- İlhamınızı nerede arıyor, nasıl buluyorsunuz?
-  Her şeyi merak eden bir insanım, kendimi devamlı bir şeyleri karıştırırken ve cevap ararken buluyorum. Bir sanat eserinden, eski bir mobilyadan ya da bir filmden çıkabiliyor...
- Koleksiyonların hepsi sembollerden mi doğuyor? Ve bu sembollerin satış fiyatları ne?
- Sembolizmi çok seviyorum. Güçlü, direkt ve basit. Dinsel sembolleri çok kullanıyorum, tabii ki Roma gibi tarih ve birçok muhteşem kiliseyle çevrili bir kentte yaşıyor olmak da bunu etkiliyor. Kurukafalar, haçlar, yılanlar benim alfabemi oluşturanlar arasında... Fiyatlar 150 Euro’dan başlıyor, en yükseğini kim bilir...
- Takılarınız kullanıcısının ruhuyla nasıl bir paralellik kuruyor?
- Bu içgüdüsel ve anlık bir bağ. Her parça bir anı, bir kişiyi ya da hayali vurguluyor. Kişinin vücut hareketleri, duruşu takılarıma hayat veriyor.
- Hayattaki en büyük çılgınlığınız neydi?
- 18 yaşımda anne olmaya karar verdim. Hayatımda yaptığım en çılgın ve güzel şey.
- En çılgın tasarımınız?
- İskelet el...
- Ünlülerle işbirliğiniz ne boyutta? Sponsor mu oluyorsunuz? Gelip satın mı alıyorlar?
- Çok sevdiklerime ve beğendiklerime hediye etsem de genellikle satın alıyorlar.
- Madonna da son albüm kapağında sizin ‘Love is in the Hair’ koleksiyonundan bir yakayla poz verdi. Nasıl oldu bu ve kendinizi nasıl hissettiniz?
- Madonna benim takılarımdan birini takıyor! Kendimi sizce nasıl hissedebilirim? ‘Like a virgin!’ (Madonna’nın ‘bir bakire gibi’ anlamına gelen ünlü bir şarkısı)
- Madonna dışında takılarınızı en çok hangi ünlülere yakıştırıyorsunuz?
- Misia Sert, Marchesa Casati, Gertrude Stein...
- Nasıl kadınlar sizin takılarınızı tercih edenler?
- Mizah anlayışı yüksek, güçlü kadınlar!
- Kimler iyi taşıyor?
- Sanırım, sıra dışı olmaktan korkmayanlar...
- Erkekler için tasarladığınız bir şey var mı?
- Erkeklerin takı takması çok hoşuma gitmez ama kol düğmesi, bilezik ve yüzükler abartılı olmadığı sürece yakışabiliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!