Mesajı saldım evrene, bekliyorum

Albümün adı ‘Sonsuz Ol’... Ama albümde öyle bir şarkı yok...
- Albümün derinliği ve çeşitliliğini anlatan bir isim arıyordum. Bir akşam Samsun Demir, sonsuzluk simgesini kullanmamızı önerdi. Bu amblem hayatımda müziğin sonsuz olmasını simgeledi ve imece usulü olarak bu isim ortaya çıktı.
Albümde neden bir aranjör yerine Ozan Doğulu, Ozan Çolakoğlu ve Mustafa Ceceli gibi üç aranjörle çalıştınız?
- 13 şarkıdaki farklı duyguların, aynı tavırla bir kişiden çıkmasını istemedim. Değişik enerjiler ve farklı ruhlar olması için bu şekilde çalıştık. Aynı şekilde şarkı seçimlerinde de tek bir konsept üzerine gitmedim ve çeşitlilik yaptım.
Şarkı sözlerinde Sıla, Sezen Aksu, Yıldız Tilbe, Kenan Doğulu gibi isimler var. Epey paraya kıydınız herhalde?
- Bunun parayla bir ilgisi yok. O isimlerden duygu alıyorsunuz. Burada ilişkiler çok önemliydi. Ayrıca sadece iyi isimlerden şarkı almalıyım diye ilerlemedim. Önemli olan benim duygularımın aktarılmasıydı. Bunun için söz yazarlarıyla sohbet ettik ve hepsi şarkı sözlerinde benim duygularımı aktardı.
Peki bu kadar emeğe albüm tutmazsa ne olacak?
- Kenan Doğulu’nun bana verdiği şarkıdaki sözlerle sana cevap vereyim: “Mesajı saldım evrene bekliyorum olacağı varsa olur elbet. En hayırlısı olsun!”
Bu albümle artık Grek müziği geride bırakıp tam anlamıyla bir pop müzik şarkıcısı oldunuz diyebilir miyiz?
- Evet kesinlikle! Popüler müzik yapıyorum. Albümde Akdeniz, disko, elektronik, caz ve R&B sound’ları var. Bu aynı zamanda benim çeşitliliğimi de gösteriyor. Aradan geçen üç buçuk yılda yorumcu kimliğim ve müziğimin alt yapıları fazlasıyla değişti. Bu değişimi tarif etmek zor ama dinleyenler mutlaka anlayacaktır. ‘Sonsuz Ol’ eminim bu yılın en iddialı albümlerinden biri olacak!

BOYUM BEŞ SANTİM UZUN OLSUN İSTERDİM

Albüm kapağınız neredeyse Madonna’nın son albüm kapağıyla pişti oluyordu...
- Fotoğraf çekimi ocak ayında yapıldı. Çekim boyunca sürekli kıyafet değiştirdim. Nihat Odabaşı da fotoğrafların ruhuna bakmak için kareleri yan yana koyuyordu. Öyle bir kapak olacaktı. Sonra bir baktım bizim düşündüğümüz kapağı Madonna yapmış. Mecburen albüm kapağını değiştiriyoruz. Bu yüzden albümün çıkış tarihi bile ertelendi. Öyle kullansaydık buna taklitçilik diyeceklerdi.
Fotoğraflarda seksi bir kadın var. O fotoğrafların ne kadarı imaj ne kadarı gerçekten siz?
- Normalde seksi olabilmek için özel şeyler yapmıyorum. Seksiliğin bir enerji ve aura olduğunu inananlardanım. Aslında ben neysem fotoğraflarda da onu yansıtmaya çalıştık ve içimdeki umutlu, hüzünlü, duygusal kadınlar bir bir ortaya çıktı. Belki bunlardan biri de seksi kadın olabilir.
Size bir yemek gibi baksak... Tarifiniz nasıl olurdu?
- Bol baharatlı! (Gülüyor). Önce insan olmak geliyor bunu müzisyenlik ve yorumculuk takip ediyor. Tabii bunların içinde duygusallık, yenilik, delilik, aşk ve sevişme gibi hayatın içindeki her şeyi de sayabiliriz.
“Hediyenin değerlisi küçük kutuda gelir” derler. Adınız da Ziynet... Sizce kadının da minyonu mu makbul?
- Bilmem! Aslında 1.60 boyundayım ve beş santim daha uzun olmayı isterdim. Minyon olmak yaş ilerledikçe daha çok işe yarıyor.
Bir de Ziynet Sali dendiğinde akla kalça geliyor... Sizin kalçalarınıza “Jennifer Lopez kalçası” diyorlar. Gerçekten öyle mi?
- Yok ya öyle bir şey... Aslında bilmem, var mı dersiniz? (Eliyle kalçasını gösteriyor). Belimin inceliği veya göğüs dekoltem daha çok hoşuma gidiyor. Bence önemli olan bütünlük ve orantı.

AŞK OLMASA YAŞAYAMAM

Bir şarkınızın adı “Ruh İkizimi Arıyorum”. Buldunuz mu ruh ikizinizi?
- Şarkıyı yazan Kenan Doğulu buldu ama ben henüz bulamadım. Mesajı saldım evrene bekliyorum işte!
Sizi yıllardır kimseyle görmedik. Aşık mı olmuyorsunuz yoksa iyi mi kaçıyorsunuz?
- Sağlıklı bir kadınım ve duygularımı üst düzeyde yaşıyorum. Tabii aşklarım oluyor, olmasa zaten yaşayamam. Ama aşk, son zamanlarda benim için zor olan demek.
Nasıl yani?
- Ulaşamadığım duyguyu aşk zannediyorum. Biri için uğraşmak bana çekici geliyor. Gece kulüplerinde el ele gezmiyorum ama ben de bir yerlerde duygumu yaşıyorum. Aslında her an her şeye aşığım.
Kaçamak bir cevaba doğru gidiyoruz...
- Gerçekten! Mesela şu anda seninle sohbet etmeye aşığım. Çünkü adrenalinim yüksek ve burada bir şey paylaşıyorum.
Sıla’nın size yazdığı şarkıdaki gibi ‘Deli’ bir kadın mısınız?
- Evet deliyim! Bunu çok ortaya çıkarmıyorum ama rahat ettiğim dostlarımla bunu yaşıyorum.

HAYAL KIRIKLIKLARIM BENİ GÜÇLENDİRDİ

20-25 yaşları arasında konservatuardaydım. Sınavlarımı başarıyla verme kaygısı taşıyordum. Müzik öğretmeni olarak yetiştim. Ruh halim, ‘müzik adına ne yapabilirim’di... Ama öğretmenlik için tayinim çıkmadı. Kıbrıs’a da dönmek istemiyordum. Şimdi çalıştığım isimlerle çalışmanın da hayallerini kuruyordum. Tabii bir yandan da hayat mücadelesi... 30 yaşımdan itibarense bambaşka bir ruh hali geldi. Profesyonel müzik hayatım başladı. Hayal kırıklıkları da yaşadım ama bunlar beni güçlendirdi. Kendimi eğittim ve farkındalığı yüksek ve emin bir ruh haline kavuştum.