Zarif olanın peşinde

Güncelleme Tarihi:

Zarif olanın peşinde
Oluşturulma Tarihi: Şubat 28, 2012 00:00

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın eşi Beyhan Bağış, kültürel dekorasyon markası Anatoli’nin ikinci mağazasını İstinye Park’ta açtı. Elle dergisi de Bağış’ın evine konuk oldu, Anatoli ürünlerini denedi...

Haberin Devamı

BEYHAN BAĞIŞ'IN EVİ - FOTO GALERİ

Dışarısı buz gibiydi, ancak kapıdan içeriye adım attığımız anda kış mevsiminde olduğumuzu unuttuk. Bize bunu unutturan, Anatoli’nin kurucusu, Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın eşi Beyhan Bağış. Markanın İstinye Park’taki mağazasının açılışını kutlamak için evinde verdiği mini davette, dekorasyon konusunda ne kadar titiz olduğunu bize daha ilk anda “göstermiş” oldu. Aklınıza ciddi, resmi bir davet gelmesin. O gün bir araya geldiğimiz Beyhan Bağış, markanın tasarım danışmanı Dr. Gülname Turan, ürün tasarımcısı Çağrı Gizem Varlı ve Anatoli marka danışmanı Özlem Güsar’la Anatoli’yi konuştuk ve koleksiyondaki birkaç ürünü test etmiş olduk.

BAHAR ERKEN GELMİŞ

Dışarıda karlar daha erimemişken bu eve nasıl birden bire bahar gelmiş? Beyhan Hanım evdeki “geleneksel” mevsimsel dekorasyon değişimini (bu davete özel) biraz erkene çektiğini söylüyor. Mevsimsel değişim derken... Bu alışkanlığını Amerika’da yaşadığı dönemde (1988) edinmiş; orada Şükran Günü her yerin turuncuya “boyanması”, kış yaklaşırken bordoya geçilmesi, kırmızıya dönüşle yılbaşı çılgınlığının başlaması, mart gelince her yerin pembe olması... Beyhan Hanım arada bir gittiği hemşire odasında bile renklerin her hafta değiştiğini fark etmiş. Mevsimsel olarak doğayla ilintili bir renk değişimi yaşandığını gözlemlemiş. “Buna bayıldım, insanın enerjisini tazeleyen bir tarz” diyor. Ve bunu kendi evinde de uygulamaya karar vermiş. Keyifli olduğu kadar zahmetli de bir alışkanlık olmakla birlikte bunun ruhuna iyi geldiğini itiraf ediyor. Değişikliği ve estetik olan her şeyi seviyor. Mevsimler gardırobunu da etkiliyor mu? “Tabii. Mesela turuncu renk bir kazağı mümkün değil yazın giyemem, o benim için sonbahardır!” diye gülerek anlatıyor. Böylece taşlar yerine oturuyor: Dekorasyondan bu kadar hoşlanan bir insanın Anatoli markasını kurması çok anlaşılır bir durum.

ANATOLI’YE MERHABA!

Bu davetin bahanesi, İstinye Park’ta henüz açılan ikinci Anatoli mağazasını kutlamak. Çok yeni bir marka olan Anatoli’yle ilgili işlerin nasıl gittiğini sorduğumda Beyhan Hanım, “Çok keyifli” diyor. Şimdi burada bir dipnot düşmem gerek: Kendisi için “çok keyifli”nin manası şu: Sabahlamayla biten toplantılar; tasarım ekibinin hazırladığı yüzlerce alternatifi eleme süreci, üretimi takip... Yani keyifli olarak tanımladığı, aylar süren yorucu bir dönem. Bağış, “Tüketici, dekorasyon ve dekorasyon objelerinde aynı şeyleri görmekten sıkıldı. Bu alanda da yeni seçenekler görmek istiyor. Biz bunu Anatoli olarak ne kadar başaracağız bilmiyorum, ama bu yönde adım adım ilerliyoruz” diyor. O gün bir arada olan çekirdek ekibin bir kısmı, tasarım konusunda titizlendiklerini anlatıyor. Bağış, “Bizim için koleksiyondaki her tasarım başlı başına bir yıldız. Yan yana konduklarında takım yıldızı oluşturuyorlar. Ve biz bunu tüketicimize daha anlatmadan bunu anlıyorlar” diyor.

ZAMANSIZ ÜRÜNLER

Ve “Anatoli ürünleriyle tanışanların içindeki tasarımcı ortaya çıkıyor. Müşteriler bizim aklımıza gelmeyen parçaları kombinliyorlar ya da bir objeyi bambaşka bir amaçla kullanıyorlar. Bu çok hoşumuza gidiyor” diye ekliyor. Peki alıcısı Anatoli’yi nasıl tanımlıyor? “Çok zarif olmuş diyorlar. Ve bu bizi çok mutlu ediyor, çünkü zaten zarif olanın peşindeyiz.”

Zarif olanın peşinde


Anatoli’nin ne çok ultra modern ne de çok replika; sadece zamansız olmasını istiyorlar. Markanın geleceğiyle ilgili hayalleri çok, ancak ağır ağır yol almayı tercih ediyorlar.

Haberin Devamı

TABULARI YIKAN MARKA

Anatoli’yle ilgili anlatılacak çok şey var: İlk defa bu ürünlerde gümüş ve altın bir arada kullanılmış. Çay bardakları, kadehler ya da kahve fincanları illa takım olarak satılacak diye bir kural yok. Aldığınız bir ürünü istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Şöyle ki, şekerlik bazen çerezlik de olabiliyor; tamamen sizin zevkinize kalmış bir durum, yani evinize giren her Anatoli’ye kişisel yorumunuzu katabilirsiniz. Zaten markanın kendisi de sizi bu yönde teşvik ediyor. Bu manada, Anatoli için tabuları yıkan marka da diyebiliriz. Anatoli şimdilik üç ana koleksiyondan oluşuyor, 200’ün üzerinde ürün içeriyor. Tüm koleksiyonu görmek için:

Haberin Devamı

                                       

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!