Bir büyükşehir portresi

1 Aralık 2003 tarihli Resmi Gazete'nin 333. sayfasında akıllara durgunluk veren bir ihale ilanı vardı:

‘‘Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan: 1 adet NEHİR GEMİSİ alımı işi açık ihale usulü ile ihale edilecektir. Teslim süresi 45 gündür...’’

Ankara'da nehir yok, göl yok, deniz yok. Rivayete göre Melih Gökçek ilginç bir proje'' hazırlamıştı. Önce Ankara'da kazılar yapıp nehir yatağını oluşturacak, sonra Meriç, Kızılırmak, Ceyhan, Sakarya nehirlerinden başkente doğru kazıp bu nehre su getirecekti. Suyu arazi durumuna göre yeraltından tüneller, yerüstünden boru hatları ve köprülerle aşırıp nehri dolduracak, sonra nehir gemisiyle halkı gezdirecekti!

Başkentte yaşayanlar elbette çok sevindi! Fakat sevincimiz kursağımızda kaldı. 12 Aralık 2003 tarihli Resmi Gazete'nin 374. sayfasında, yani bu ihale ilanından tam 12 gün sonra yayınlanan ikinci ilan hepimizi mahvetti:

‘‘Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan: 1 Aralık 2003 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 1 adet nehir gemisi alımı işi iptal edilmiştir. Duyurulur.’’

Ciddiyetsizlik, tutarsızlık, komiklik demeyin! Belli ki bir yerlerden azar işitmişti.

* * *

Yine 1 Aralık 2003 tarihli Resmi Gazete'nin 321. ve 332. sayfalarında, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen 2 ayrı ilan vardı. Özetliyorum:

1- 100 bin adet gözlük camı ve çerçevesi alınacaktır.

2- 2 bin adet işitme cihası alınacaktır.

Sağlık Bakanlığı dahil Türkiye'de hiçbir kurum bugüne kadar bir kalemde böyle bir alım yapmamıştı. Bunlar seçmene dağıtılacak, Melih Gökçek'in ‘‘hediye paketi’’ olacaktı.

* * *

Gökçek, AKP kurulduğunda Tayyip Erdoğan ve partisine veryansın ediyordu. Demokrat Parti'ye girdi, Ankara'da mitingler düzenledi. Belediyeye iş yapan bazı müteahhitler tarafından kiralanan garibanların eline ‘‘Başbakan Gökçek’’ pankartları verildi. Melih Gökçek kürsüden bağırıyordu: ‘‘100 dev adam kadromuzla, dev projelerimizle iktidara geliyoruz.’’ Ortada ne dev kadro vardı ne cüce kadro! Dev projesi ise Ankara'ya nehir gemisi almaktı!

AKP iktidar olunca partisini bırakıp gitmek zorunda kaldı! Giderken partinin masa, sandalye, halı, kilim, perde ve muhasebe kayıtlarını da götürdü. Kendisine parti tarafından Ankara 40. Noterliği eliyle 20 Ocak 2003 tarih ve 02415 tarihli ihtarname çekildi, bunları geri vermesi istendi. Gidiş o gidiş!

Demokrat Parti tarafından aynı gün yayınlanan basın bildirisinde İ. Melih Gökçek'in parti ile ilişiğinin kesildiği açıklandı.

* * *

İktidar olacağını rüyasında gören aynı Melih Gökçek, kuruluşu sonrasında AKP'ye de veryansın ediyordu. İşte 3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde basında çıkan bazı sözleri:

‘‘Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP, yaptırdığım anketlere göre hızla yüzde 10 barajı altına iniyor. Çünkü yanlış doğdular. Büyüme şansları yok. Eğer yüzde 30 oy alacak partiyi kuramazsam bu işe hiç girmem.’’ (Star).

‘‘AKP boşluk dolduramadı. Toparlanması mümkün değil, her geçen gün düşerler. Çok yazık ettiler, halkın ümidini toprağa gömdüler.’’ (Star).

‘‘Tabanı Fazilet Partili diye AKP'ye katılmadım.’’ (Zaman).

‘‘AKP toplumun katmanlarını kucaklayacak bir vitrin yapamadı. Bizim şansımız (DP) çok büyük.’’ (Türkiye).

‘‘Tayyip'i silerim. Karşısına güçlü aday çıkarsa (kendisi!) onu siler süpürür.’’ (Akşam).

‘‘(Tayyip ve ekibi için) Beni istiyor görünüyorlar ama istemiyorlar. İstiyor görünmeleri, kamuoyu baskısından çekindikleri için. Yanlış yapıyorlar. Saadet Partisi kadar bile oy alamazlar.’’ (Sabah).

Seçim yapıldı, AKP iktidar oldu. Şaşkındı, şimdi ne yapacaktı? Melih Gökçek bu sözlerini unutup AKP'ye girmesin mi! O gün Tayyip Erdoğan'ın yanında esas duruşta duruyor, ‘‘emrinizde ve hizmetinizdeyim sayın başbakanım’’ diyordu! Eeee, kolay değil bu işler!

Ankara'nın nehir gemisi bu kez AKP limanına sığınmıştı! Şimdi önümüzdeki yerel seçimde AKP Ankara büyükşehir adaylığına oynuyor, eşiyle birlikte AKP'nin önde gelenlerini gezdirip ağırlayarak kulis yapıyor, etkilemeye çalışıyor, mahallelerde hediye paketleri dağıtıyor. Dünkü sözlerini unuttu, bugün adaylık peşinde koşturuyor!
Yazarın Tüm Yazıları