Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

Hayata daha farklı bakanlar çoğaldıkça…

Merhabalar sevgili okurlar. Ben bu sütunlarda yazmaya belirli bir amaçla başladım. Sanırım, artık çoğunuz bu amacın ne olduğunu biliyorsunuz. Ama bir kez daha tekrarlamak gerekirse; toplumumuzun engellilerle ilgili farkındalığını arttırmak, engellilerin yaşamlarını kolaylaştırıcı önlemlerin alınması yönünde katkıda bulunmaya çalışmak ve daha da önemlisi insanlara doğal olarak sahip olduklarını düşündükleri bazı yetilerin önemini hatırlatmak istiyorum.

Haberin Devamı

Sizlerle ilk buluşmamdan bu yana tam yedi ay geçti. Aldığım e-postalar bana, amacıma yavaş yavaş ulaşmakta olduğumu gösteriyor. Bugün sizlerle, beni çok mutlu eden bu e-postaların bazılarını paylaşmak istiyorum.

Okuyucularımdan Doruk Sazer: “Merhaba Ayşegül Hanım, Hürriyet Gazetesi’ndeki, “Küçük Şeylerin Getirdiği Büyük Sevinçler” adlı yazınızı okudum. Ne kadar doğru tespitlerde bulunmuşsunuz. Özellikle bizim gibi büyük şehirlerde plazalarda çalışan, sürekli daha da /images/100/0x0/55ead996f018fbb8f89ab2d6yükselme, daha çok para kazanma, daha çok gezme ve harcama hedefi ile yaşayan insanların unuttuğu ama aslında birer hediye olan Allah’ın nimetlerini çok güzel betimlemişsiniz. Bu güzel hatırlatıcı yazı için teşekkür eder, size en derin saygılarımı sunarım.” diyerek gösteriyor bana, amacıma adım adım yaklaştığımı.

Haberin Devamı

Bursa’dan, “Sıcak bir Merhaba” başlığı ile seslenen Aslıhan Altop ise bakın neler söylüyor:
“Merhaba, 3 Ekim tarihli yazınızı (Yapmak İsteyip de Yapamadıklarım…) okudum. Ben Bursa /images/100/0x0/55ead996f018fbb8f89ab2d8Mustafakemalpaşa'dan yazıyorum. Bedensel engeli olan biri değilim, sadece duyarlı ve empati kurabilen bir vatandaşım. Yazınızı facebook profilimde de paylaştım. Yazınızın bir kısmında "yollar uygun olsaydı eğer" demişsiniz. Aynı sorun benim yaşadığım kasabada da var. Nedense ben de anlam veremiyorum, herşey bedensel engeli olmayan normal insanların yaşam şartlarına göre yapılıyor. Yollar, parklar, bankalar, ve benzeri bir sürü alan. Yetkililer bu konuya gereken önemi vermiyor. Kendilerini engelli vatandaşlarımızın yerine koymuyorlar.
Kapak toplama kampanyası düzenlendi. Çok güzel bir kampanya. Elimden geldiği kadarıyla toplamaya çalıştım. Kapaklar toplandı, arabalar vatandaşa dağıtıldı. İyi güzel de, bu vatandaş bu şartlarda özgür mü diye hiç düşünülmüyor. İnanın kendileriyle /images/100/0x0/55ead996f018fbb8f89ab2daçelişiyorlar.
Kendimi engelli vatandaşlarımızın yerine koyup düşünüyorum ve size inanılmaz hak veriyorum. Ama nedense yetkililer, kendilerini onların yerine koyamıyor. Bunu anlayamıyorum.
Ben ağustos ayından beri işsizim. Dışarı çıkabilme imkânım olmasına rağmen, evde olmanın sıkıcılığı konusunda sizi anlayabiliyorum.
"Ne mutlu bana, görebiliyorum ve okuyabiliyorum" demişsiniz. İnanıyorum ki, siz herşeye rağmen elindekilerle mutlu olmayı ve şükretmeyi bilen birisiniz. Bu çok güzel bir hissiyat. Bunu herkesin görebildiğini sanmıyorum. İnsan elindekilerinin değerini /images/100/0x0/55ead996f018fbb8f89ab2dcbiliyorsa önünde hiçbir engel kalmaz. Sağlıcakla, mutlulukla kalın...”

Haberin Devamı

Okurlarımdan Çetin Kara da, “Bizim farkında bile olmadığımız zenginliklerimizi yazınızla hatırlattığınız için size çok teşekkür ederim. Şimdi hayata daha farklı bakıyorum. Ancak, bir süre sonra yine bu zenginliklerimizi unutup çoğu şeylerden şikâyet edeceğiz.” diyerek dile getiriyor duygu ve düşüncelerini.

Ben, ne onun ne de sizlerin zenginliklerinizi hiç unutmamanızı diliyorum. Ve bu dileğimi sergileyen bir karikatür dizisiyle noktalıyorum bu /images/100/0x0/55ead996f018fbb8f89ab2degünkü yazımı.
   
Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...

Yazarın Tüm Yazıları