Veli Göçer, Van depremini değerlendirdi
Güncelleme Tarihi:
Süheyla GÖZDERELİLER/ YALOVA (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Kasım 01, 2011 15:27
1999 Marmara Depreminde Yalova’nın Çınarcık İlçesi’nde yaptığı binalarda 195 kişinin ölümüne neden olmaktan 18 yıl 9 ay hapis cezasına mahkum olan ve geçen Ağustos ayında cezaevinden çıkan Veli Göçer, Van depremini değerlendirdi. Göçer, Türkiye’de 1999 yılından sonra inşa edilen binaların olası bir depremde yıkılmayacaklarını ve bu binalarda ölümler olmayacağını söyledi.
Veli Göçer, DHA muhabirine yaptığı açıklamada, 1999 depreminin ardından çıkarılan yeni yönetmelikler ve arttırılan denetimler sayesinde o tarihten sonra yapılan binaların mükemmel olarak inşa edildiğini söyledi. "Van’daki deprem Yalova’da olsaydı, 1999 depreminin ardından yapılan binalarda bırakın ölümleri yıkım bile olmazdı" diyen Göçer, Marmara Depremi Türkiye’nin depremi tanıması, deprem gerçeğini anlaması açısından bir milat olduğunu söyledi. Van’da deprem olmasaydı bile deprem gerçeğinin artık hayatımızın bir parçası olduğunu ifade eden Göçer, İstanbul’da olması beklenen depremin de artık hayatımızın bir gerçeği haline geldiğini savundu.
HÜKÜMETİN POLİTİKASI ÇOK DOĞRU
Cezaevi yıllarının ardından yeni hayatı için kendisini hazırladığını söyleyen Göçer hükümetin depremle ilgili aldığı kararları da son derece doğru olduğunu belirtti. Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın açıklamalarının doğru bir tespit ve karar olduğunu vurgulayan Göçer, "Eskisini yıkıp yenisini yapacağını söylüyor. 1999 depreminden önce yapılan binaların olası bir depremde ne olacakları bilinmiyor. Örneğin Çınarcık’ta depremde yıkılan binaların bulunduğu arsaya, deprem sonrası yapılan zemin etütlerinden sonra ‘inşaat yapılamaz’ şerhi kondu. Peki bu arsanın zemini bu kadar kötüydü de neden imara açılmıştı. Demek ki bu şekilde olan, belki 1999 depreminde ayakta kalmış ancak inşaat yapılamayacak kadar kötü zemine yapılmış yüzlerce, binlerce bina mevcut. Bu nedenle tekrar ediyorum olası bir depremde 1999 depremi öncesi yapılan binaların akıbeti meçhul" diye konuştu.
"50 SENE SONRA JAPONLARA BENZERİZ"
Göçer, son on yılda depreme karşı duyarlı olmaya başladığını kaydederek, "Bakın Japonya’da çok büyük depremler oluyor ancak can kaybı neredeyse yok gibi. Çünkü onlar 50 yıldan fazla bir süre deprem gerçeği ile yaşamaya alışmışlar. Öyle sanıyorum ki Türkiye de bir 50 yıl sonra depremi az can kayıplarıyla ve az yıkımlarla atlatmak konusunda o seviyeye gelecek" diye konuştu.
Göçer, geçmişle ilgili yaşadığı davalar ve cezaevi yılları ile ilgili fazla konuşmak istemediğini de ifade ederek, "O yıllar artık geride kaldı. Ben hak etmediğim bir cezayı çekerek yeniden hayata başlıyorum. Ancak Yargıtay inşaat şirketine benden önce ortak olmuş kişiye ‘sonradan ortak olmuş kişiye ceza verilmez’ diyerek cezalandırmazken ben o kişiden 3 yıl sonra şirkete ortak olmama rağmen beni cezalandırdı. Ben yapılan bu haksızlıklar karşısında 2008 Ocak ayında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruda bulundum. Mahkeme benim bu başvurumu haklı bularak davanın görülmesi yönünde karar aldı. Şimdi oradan gelecek sonucu bekliyorum. İnanıyorum ki bu mahkeme benim haksızlığa uğradığımı, boş yere ceza aldığımı onaylayacaktır" diyerek sözlerini tamamladı.
HÜKÜMETİN POLİTİKASI ÇOK DOĞRU
Cezaevi yıllarının ardından yeni hayatı için kendisini hazırladığını söyleyen Göçer hükümetin depremle ilgili aldığı kararları da son derece doğru olduğunu belirtti. Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın açıklamalarının doğru bir tespit ve karar olduğunu vurgulayan Göçer, "Eskisini yıkıp yenisini yapacağını söylüyor. 1999 depreminden önce yapılan binaların olası bir depremde ne olacakları bilinmiyor. Örneğin Çınarcık’ta depremde yıkılan binaların bulunduğu arsaya, deprem sonrası yapılan zemin etütlerinden sonra ‘inşaat yapılamaz’ şerhi kondu. Peki bu arsanın zemini bu kadar kötüydü de neden imara açılmıştı. Demek ki bu şekilde olan, belki 1999 depreminde ayakta kalmış ancak inşaat yapılamayacak kadar kötü zemine yapılmış yüzlerce, binlerce bina mevcut. Bu nedenle tekrar ediyorum olası bir depremde 1999 depremi öncesi yapılan binaların akıbeti meçhul" diye konuştu.
"50 SENE SONRA JAPONLARA BENZERİZ"
Göçer, son on yılda depreme karşı duyarlı olmaya başladığını kaydederek, "Bakın Japonya’da çok büyük depremler oluyor ancak can kaybı neredeyse yok gibi. Çünkü onlar 50 yıldan fazla bir süre deprem gerçeği ile yaşamaya alışmışlar. Öyle sanıyorum ki Türkiye de bir 50 yıl sonra depremi az can kayıplarıyla ve az yıkımlarla atlatmak konusunda o seviyeye gelecek" diye konuştu.
Göçer, geçmişle ilgili yaşadığı davalar ve cezaevi yılları ile ilgili fazla konuşmak istemediğini de ifade ederek, "O yıllar artık geride kaldı. Ben hak etmediğim bir cezayı çekerek yeniden hayata başlıyorum. Ancak Yargıtay inşaat şirketine benden önce ortak olmuş kişiye ‘sonradan ortak olmuş kişiye ceza verilmez’ diyerek cezalandırmazken ben o kişiden 3 yıl sonra şirkete ortak olmama rağmen beni cezalandırdı. Ben yapılan bu haksızlıklar karşısında 2008 Ocak ayında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruda bulundum. Mahkeme benim bu başvurumu haklı bularak davanın görülmesi yönünde karar aldı. Şimdi oradan gelecek sonucu bekliyorum. İnanıyorum ki bu mahkeme benim haksızlığa uğradığımı, boş yere ceza aldığımı onaylayacaktır" diyerek sözlerini tamamladı.