Yazıcıoğlu bu yüzden ‘Süper Vali’ydi işte

13 Mart 1992’de 653 kişinin öldüğü Erzincan depremi sırasında, ilin valisi rahmetli Recep Yazıcıoğlu’ydu...

Haberin Devamı

Yazıcıoğlu’nun Süper Vali olarak anılması ve bölgede bu kadar çok sevilmesinin en büyük etkenlerinden biri de protokol falan takmamasıydı.
Bir vali nasıl bir şehrin havasını değiştirir, nasıl gittiği her yere yeni bir soluk getirir, en iyi örneği Yazıcıoğlu’dur.
Önceki gün Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, TV8’de canlı yayın konuğumdu. Kızılay’a yönelik eleştirilere isyan etti...
“Van Valisi, bakan peşinde koşacağına işin başına geçsin, yardımları koordine etsin” dedi.
Recep Yazıcıoğlu bu yüzden Süper Vali’ydi işte... Bakan peşinde koşmadığı için...
1992 Erzincan Depremi’nde kriz masasının başına kendisi geçmiş Yazıcıoğlu...
Şehre gelen bakanlarla ilgilenmesi için yardımcısını görevlendirmiş.
“Gelen bakanları enkaz bölgelerine götürün” talimatını verdikten sonra yardımların dağıtılmasında da, Kızılay’la işlerin koordine edilmesinde de bizzat başrolü oynamış Yazıcıoğlu...
2011 Van depreminde ise Kızılay’a çadır kentin nerede kurulacağı bile uzun süre söylenmedi.
Ben değil, Kızılay Genel Müdürü Ömer Taşlı söylüyor bunu.
Nerede vali?
Nerede inisiyatif alacak yerel yetkililer?
Van Valisi’nin adını bilen var mı? Ben söyleyeyim; Münir Karaloğlu...
Bir ay önce Van’daydım, Karaloğlu’yla değil ama yardımcılarıyla tanıştım.
Zehir gibi çalışkan genç bir ekibi vardı.
Peki ne oldu o zehir gibi ekibe?
Demek ki onların da eli kolu bağlanıyor, protokol kurallarına uymaktan krizle uğraşamıyorlar.
Madem Yazıcıoğlu gibi inisiyatif alacak bir valimiz yok artık, öyleyse rica ediyorum bakanlar, milletvekilleri deprem bölgelerine gitmesin artık.
Valiler, belediye başkanları onların peşinde koşmaktan kriz yönetemiyorlar.

Haberin Devamı

Kızılay’a vurmayın

Kızılay Genel Müdürü Ömer Taşlı’yı dinleyene kadar ben de Kızılay’ı eleştirenlerdenim.
Fatih Altaylı, Kızılay hakkındaki olumsuz görüşlerinin genel müdür programına katılınca değiştiğini söyledi.
Aynısını ben yaşadım.
Önceki sabah Kızılay Baş Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara’yla birlikte, Kızılay Genel Müdürü Ömer Taşlı da yayına katıldı.
Hem Işıkara hem Taşlı, Kızılay’ın işinin yardımları koordine etmek değil, yardımları ulaştırmak olduğunu söyledi.
Koordinasyon işinin valilik ve belediyede olduğunu belirttiler.
Taşlı sonunda isyan etti.
“Sanki ortaya çıkan tablonun sorumlusu Kızılay... Çürük binaları yapanlar, buna izin verenler bu tabloyu yarattı, Kızılay değil” dedi.
Kızılay’a haksızlık yapmayalım...

Haberin Devamı

Geçmiş olsun Nilüfer

Geçtiğimiz gün başarılı bir operasyon geçirdi Nilüfer. Nilüfer’e meme kanseri teşhisini koyan Osman Müftüoğlu’yla konuştum... “Haberi ilk duyduğundan beri çok güçlü ve moralli karşıladı Nilüfer” diye anlattı Osman Hoca...
Sezen Aksu’nun ameliyat sabahı da dahil sürekli yanında olduğunu gazeteler de yazdı. Tabii bizim Latif Demirci de bir an olsun yalnız bırakmamış sevgilisi Nilüfer’i...
Osman Müftüoğlu, “Nilüfer yakın zamanda bu hastalık defterini tamamen kapatacak” dedi...
Nilüfer’in meme kanseriyle mücadelesi bütün kadınlara örnek olacak türden.
Geçmiş olsun Nilüfer...

Bağışçı işadamlarına...

Samanyolu’nun yerel kanallarla birlikte düzenlediği yardım kampanyasında 65 milyon lira toplandı.
Kanal D ve atv’nin başlatıp Star, Fox’la birlikte pek çok kanalın katıldığı yardım kampanyasında da 62 milyon elde edildi.
Samanyolu’nun topladığı 65 milyon liranın yarıya yakınını tek bir patron verdi; Fi Yapı’nın sahibi Fikret İnan.
500 daire yapacak Van’a, değeri 35 milyon ediyor.
Bunu da programın başında açıkladı.
Samanyolu’nun yaptığı, bir yayın akışı hatası aslında.
Bir patronun 35 milyon verdiği yerde diğer patronlar arayıp 1 milyon, 500 bin verir mi?
Vermez!
500 bin, 1 milyon da hiç az para değil ama Fikret Bey’in koyduğu 35 milyonluk çıtanın altında hiçbir patron ezilmek istemez.
Bu yüzden Samanyolu’nu aramayan pek çok patron olduğuna eminim. Toplanabileceğinden daha az yardım toplandı o gece...

Yazarın Tüm Yazıları