Kasımpaşalı diplomat iyimser

Güncelleme Tarihi:

Kasımpaşalı diplomat iyimser
Oluşturulma Tarihi: Eylül 18, 2011 00:00

Türkiye’nin ilişkileri ikinci kâtip düzeyine düşürdüğünü ilan ettiği 2 Eylül tarihinden sonra Tel Aviv’in ülkemizde kalan en kıdemli diplomatı sayılan İsrail Başkonsolosu Moşe Kamhi, sessizliğini Hürriyet için bozdu. Beyoğlu doğumlu, Kasımpaşaspor taraftarı Kamhi, iyimser olduğunu vurguladı. İsrail halkına “Türkiye’ye gelmekten korkmayın” derken, iki ülke işadamlarına da “Siyaseti bırakın, ticarete bakın” çağrısı yaptı.

Haberin Devamı

İSRAİL Başkonsolosu Moşe Kamhi ile yaklaşık iki saat süren Türkçe sohbetimiz kendisinin bir hatırlatmasıyla başladı: “Sorularınıza yanıtlar vermeye çalışacağım. Yalnız unutmayalım Türkiye’de İsrail devletinin diplomatik temsilcisi, ikinci katip düzeyinde de olsa Ankara’daki genç arkadaşımız.” Bu hatırlatma aslında 32 yıllık diplomatın, ilişkileri donma noktasına getiren siyasi konulara girmeyeceğinin nazik bir ifadesiydi.
Gündemimizin en sıcak konusu ise Maccabi Tel Aviv ve Beşiktaş futbol takımlarının bir gece önce oynadığı maçtı. Çocukluğundan beri Kasımpaşaspor’u tuttuğu bilinen Kamhi, Maccabi Tel Aviv’in Beşiktaş’a 5-1 yenildiği maçta kimi tuttuğunu sorunca gülerek “En zor siyasi sorulara girerim, ama bu konuya giremem. Gözünüzün içine bakarak direkt ‘yorum yok’ diyebileceğim tek soru bu” demekle yetindi. Moşe Kamhi, bugün başkonsolosluk olarak temel hedeflerinin Türk ve İsrail hükümetleri arasında yaşanan krizin halklara yansımasını engellemek olduğunu anlattı. İki tarafın işadamlarına da “Siyaseti bırakın ekonomiye bakın” çağrısı yapan Kamhi şu mesajları verdi:
Soğukkanlılığımı koruyorum
Ben Türkiye’ye büyük bir iyimserlikle geldim ve iyimserliğimi koruyorum. Zaten bu meslekte olan herkes iyimser olmak zorundadır. Soğukkanlılığımı korumaya çalışıyorum. Siyasiler bazı konularda görüş ayrılığında olabilir ama yarın bir gelişme olur sorunların üstesinden gelir ilişkileri tekrar kurarlar. Sivil toplumlar arasındaki ilişkiler zedelenirse onları tekrar kurmak daha zor olabilir. Görüş ayrılıklarının

/images/100/0x0/55eb1e33f018fbb8f8ac4e5e
halklara yansımaması için çabalarımızı esirgememeliyiz.
Siyaseti bırakın ekonomiye bakın
Ticarette bir büyüme gördük son yıllarda, bunun devamını umuyoruz. İsrailli işadamlarına Türkiye’nin ekonomik potansiyelini vurguluyoruz. “Hükümetler arasında seviye düştü ama siz işadamısınız, karşılıklı avantajlar sayesinde birlikte neler yaratabileceğinizi unutmayın. Yarını düşünün, ileriye bakın” diyoruz. Bırakalım siyaseti, ekonomik alanlardaki işbirliği sürsün.
Türkiye güvenliğimiz için çalışıyor
Türkiye her İsraillinin buraya güvenlik içinde gelebilmesine yönelik şartları sağlamaktadır. Her yerde bazı istisnalar olabilir. Uç gruplar her yerde olabilir ama onların dışında İsraillilerin Türkiye’ye geldikleri takdirde güvende olduklarını vatandaşlarımıza söylüyoruz. Zaten bunun nişanesi olarak da hem futbolcular geldi, hem güreşçiler geldi hem de Bienal için sanatçılar. Türk emniyet güçlerine minnettarlığımı ifade etmeyi bir borç bilirim. 24 saat görevlerini yapıyorlar.
Yalnızlaşma sendromu yok
1940’lardan bugün geldiğimiz noktaya bakarsak İsrail’in bugün daha çok kabul edilmiş bir toplum ve devlet olduğunu düşünüyorum. Yalnızlaşma sendromu görmüyorum. Bugün Ortadoğu liderleri de eskisi gibi İsrail konusunu iç politikada yoğun olarak kullanmıyorlar. Ortadoğu halkları içinde de bazı olumsuz gelişmelere rağmen topyekün baktığımızda İsrail’le birlikte yaşama arzusu var. Ümit ederim ki o yaşanmış olan menfur saldırıya rağmen, Mısır halkının çoğunluğu bizim halkımız gibi barış içinde yaşamayı istiyor.

Haberin Devamı

‘Sokağa çıkıyor musunuz’ diye soranlara gülüyorum

Haberin Devamı

“Dünyanın her yerinde bazı şeyler olabilir ama ben burada normal hayatımı idame ettirdim. Sokağa da çıkıyorum, geziyorum da, alışverişimi de yapıyorum, normal hayatıma devam ediyorum. Bazı insanlar gelip “Seni şuraya davet edebilir miyiz, sen çıkıyor musun” diye soruyor. Yani ne zannediyorlar? Ortaokulu bitirip mezun olduğum mahalleye de gittim (Kasımpaşa’yı kastediyor). Bir sıkıntım yok. Türk insanlarının bana yönelik hiçbir olumsuz tepkisi yok. Oturup çay kahve muhabbeti yapıyoruz, karşılıklı konuşuyoruz.”

Davutoğlu’nun kitabını okuyor

Başkonsolosluktaki makamında görüştüğümüz Moşe Kamhi’nin çalışma masasında ilk göze çarpan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun “Stratejik Derinlik” adlı kitabı oluyor.

Haberin Devamı

İHH’ye üstü kapalı eleştiri

“Biz İsrail toplumu eleştiriye çok açığız. Gösteride ve protestoda bulunmak her toplumun demokratik hakkıdır. Yalnız bunların belli bir sınırın ötesine geçmemesi gerekir. Eğer bu gösterilerde bayrak yakma gibi olaylar olursa ya da bir ulusu, bir dini hedef alan çirkin ifadeler kullanılırsa öbür tarafa farklı yansır. Oradakiler bunları söyleyenlerin bir aşırı uç olduğunu bilmez, geneller ve bütün topluma mal eder.
İsrail halkında Türk halkına yönelik dostluğu korumak çok önemli. Bu dostluğu zedeleyebilecek şeylerden bazı örgütlerin kaçınması çok yerinde olacaktır. Kültürel faaliyetler olacaksa, bunlar da siyasetten uzak şeylerse, gelin bunları kösteklemeyelim.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!