Cennetin kıyısından kartpostallar Assos

Neden gidilir?

Haberin Devamı

Çünkü Behramkale, antik ismiyle Assos, halen Kuzey Ege’nin en büyüleyici köşelerinden biri... En büyük şansı, SİT alanı olması sebebiyle orijinal hali koruyarak günümüze dek bozulmadan gelebilmesi! Limanda balıkçılar ağlarını temizlerken başınızı kaldırıp asırlar öncesinden kalma antik sütunları görmek, Midilli Adası’nın ışıklarını seçmek, bünyeyi her sabah cennet koylara bandırmak paha biçilemez. Üstelik internette Assos için yapılmış bir rehber bile var:
www.assosrehberim.com
Ancak kimi oteller Güzey Ege ve Akdeniz ile baş edebilmek için her şey dahil sistemine dönmeye başlamış. AMAN DİKKAT! Assos’u da bitirmeyelim.

Neden gittim?

Cevabı basit; Sadeleşmek için. İçimi, dışımı, kafamı, kıyafetimi sadeleştirmek... Denizin tuzuyla kurumak, çıplak ayak bir balıkçıya zıplamak, dertlerimi en azından 2 günlüğüne “rakımı buzlu mu içsem, sek mi” seviyesine indirgemek için. Kuzey Ege şivesinin bir kez daha hastası olmak, her köşe başındaki kahvehanede soluklanmak, her pınarın buz gibi suyundan tatmak için. Antik sütunların eteğinde, yüzyıllardır burada ne yaşamlar geçtiğini gözlerimle  görmek, her birimizin okyanusta bir zerreden ibaret olduğumuzu bir kez daha idrak etmek için.

Haberin Devamı

Okan Motel & Restoran

Assos’un Sivrice koyunda, gitmesi biraz zor, ama gidince vazgeçemeyeceğiniz yerlerden... Sebze ve meyveleri bahçelerinden konuklarıyla toplayıp denizden balığı birlikte tutuyorlar. Ege mutfağının en leziz yemeklerini, kılıç balığından ahtapota kadar deniz mahsullerinin alasını tadabileceğiniz ender restoranlardan bir tanesi. Sonbahar ve ilkbaharda da doğa tüm güzelliği ile tatilinize eşlik ediyor ve sadece denizin, balıkçı kuşların sesini duyuyorsunuz...

Assos Antik Kenti

Tarihçesi M.Ö. 6.yy’a kadar dayanıyor. Zamanında yüzü denize dönük ve teraslarla denize inen bir antik kentmiş. Osmanlı’nın gelişiyle yerleşim ters istikamette gelişme göstermiş ve Behramkale köyü ortaya çıkmış. Nekrapol, Surlar ve Athena Tapınağı’nın kalıntıları mutlaka, ama mutlaka görülmeli.
Plajlar Assos Limanı’nı yanı sıra; Kadırga Koyu, Koruoba, Sivrice ve Sokakağzı. Her biri isimleri kadar özgün, tertemiz ve türkuaz.

Assos Limanı

Haberin Devamı

Assos’un en çekici yerlerinden biri. Daracık taş sokaklardan oluşan, avuç içi kadar liman sit alanı olduğu için sadece yüzyıllık taş yapıların restorasyonuyla hayat bulmuş. Ne de güzel olmuş. Yeni çivi çakmak bile yasak. Kıyı boyunca envai çeşit balık restoranı var. Muhtarlığın açtığı çay bahçesi, iki dondurmacı, hediyelik eşya satan stantlar da cabası.

Alarga Otel...

Burası otel değil, otelcik. 3 odalı bir taş konak. Hayatımda kaldığım en şahane otelciklerden biri. Athena Tapınağı’na 150 metre, Assos Antik Liman’a 1.5 kilometre. Swissotel İstanbul, Four Seasons, Çırağan Kempinksi başta olmak üzere Türkiye’de pek çok otel projesinin mimari Turgut Alton tasarlamış ve bugünkü görünümünü, eşi Prof. Tuvana Alton’un  katkısıyla 25 sene önce almış. 2 sene önce satılmak istenmiş, kızları Ece; kariyerini bırakıp engel olmak için Assos’a koşmuş. Çok şükür birileri geliyor, o birileri sayesinde benim güzel otelciğim yaşamaya devam ediyor.
Oteli şimdi Ece, sadece bir yardımcısıyla işletiyor. Bahçedeki meyvelerden, adaçayından, naneden reçel yapıyor, denizden balık tutuyor, nefis beyaz şaraplı kalamar pişiriyor. Üstüne bir de efkarlandınız mı, derdinizi dinliyor. Yaz geceleri için turkuaz ışıklı bir havuz, kış ayları için masa tenisi, bilardo ve saunaları var. E daha ne olsun?
www.assosalarga.com – 0286.721 72 60

Haberin Devamı

Liman Konukevi & Tunç Restoran

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Balabanlı köyünün sahilinde Sivrice koyundaki 2 dönüm araziye kurulmuş 5 odalı bir yalı. Geniş bahçesinde asırlık zeytin ağaçları, fıstık çamları ve iğde ağaçları var. Tunç Balık Restoran da işte bu ağaçların gölgesinde Midilli Adası’na en yakın mesafede, denizin üzerinde. Tüm olayı 2 “delikanlı” yürütüyor. Emekli Deniz Albayı Şener Bey oteli, 75 yaşındaki ağabeyi Tuncer bey ise restoranı işletiyor. Unutulmuş eki usül İstanbul deniz ürünlerini yeniden sofraya taşıyorlar. Lekerda, çiroz, somon, palamut, torik, yılanbalığı, alabalık füme, sazan, turna ve kefal yumurtası (Havyar), likorinos, garato imal ederek hem Galatasaray/Beyoğlu Balık pazarındaki satış reyonlarında, hem de burada Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın onayı ve izniyle satıyorlar. Balığa ve denize bu kadar aşık insanların olması içime huzur veriyor. Fiyatlar olması gerektiği gibi, yani ekonomik.
www.limankonukevi.blogspot.com
0.286 723 42 67

Yazarın Tüm Yazıları