Evliyadan Serdar...

Bu şehirler KARS ve AĞRI!

Bundan sonra bu dünya güzeli şehirlerin Hürriyet’teki temsilcisi, elçisi benim...

Konuya girmeden şunu söyleyeyim: Evliya kelimesinin veli’nin çoğulu olduğunu bile bile yaptım başlıktaki bu hatayı. Nezihe Teyze’nin (Araz) çocukluğumda okuduğum ve beni çok etkileyen bir kitabına atıfla bulunmak için: Anadolu Evliyaları.

Hürriyet yönetimi, bizleri “Anadolu Velileri” tayin edince, kendimi tutamadım, Serdar’ı “Kars’ın ve Ağrı’nın evliyası” ilan ettim ben de... (İki şehire birden "veli" olduğuma göre, çoğul kullanmam hata sayılmamalı...)

Evliya kelimesinin TDK sözlüğündeki BİRİNCİ manasından bahsediyoruz tabii ki. (Erenler, ermişler, veliler.) Çünkü bu kelimenin ikinci bir manası var ki, şeref duyarım, ama biraz erken. (Yatır)

*

Neymiş bu proje, kimmiş bu Anadolu Velileri?

İsterseniz, 17 Kasım tarihli Hürriyet’te çıkan duyuruyu hatırlatayım size.

Merhaba Türkiye

Türkiye'nin çağdaş ve yenilikçi gazetesi Hürriyet, yine bir ilke imza attı. Ulusal ve uluslararası habercilikteki öncülüğünü, bu kez bölge haberciliği, bölge yayıncılığı ile daha da güçlendirdi. Bugünden itibaren Hürriyet okurlarına çok çok özel bölge sayfaları geldi.

Artık Türkiye'nin dağıtım ağına göre 10 ayrı bölgesinde, her gün çok özel 20 sayfa olacak. Hürriyet, bu özel sayfalarla tüm Türkiye'yi kucaklayacak. Bu özel bölge sayfalarında, siz okurlarımızdan haberler, fotoğraflar, yerel sorunlar, başarı öyküleri, renkli kişiler, kişilikler, portreler, yerel politika ve özel röportajlar yer alacak. Okullar, üniversiteler ve o çağdaş dünyanın çağdaş gençleri bu sayfalarda yer bulacaklar.

Ayrıca 10 ayrı bölge spor sayfası yayımlanacak. Her bölgeden spor haberleri, okul spor yurtları, amatör takımlar, amatör maçlar ve maç sonuçları Hürriyet'in bölge sayfalarında yer alacak.

ANADOLU VELİLERİ

Hürriyet bununla da yetinmedi. Hürriyet'in çok ünlü yazarlarından yöneticilerine, editörlerinden muhabirlerine herkes, ya memleketinin ya da ilgi duyduğu bir ilin ‘‘veli’’si olacak. Hürriyetçiler, bugünden itibaren siz okurları kentinizde ziyaret edecekler. Başyazarımız Oktay Ekşi memleketi Ordu'nun, Yazı İşleri Müdürümüz ve yazarımız Tufan Türenç çocukluk yıllarının geçtiği Afyon'un, Bekir Coşkun memleketi Şanlıurfa'nın, Yalçın Bayer tüm Trakya'nın, Ayşe Arman memleketi Adana'nın veliliğini üstlendi. Emin Çölaşan, Sedat Ergin'le birlikte Ankara'nın nabzını tutacak. Yayın Koordinatörümüz Fikret Ercan memleketi Sivas'a, Haber Koordinatörümüz ve CNN Türk'ün ekonomi yorumcusu Enis Berberoğlu ise muhabirlik yıllarında yıllarca gidip geldiği Hakkári'ye gidecek.

Anadolu'ya gidecek isimler bunlarla sınırlı değil. Doğan Hızlan'dan Fatih Altaylı'ya, Özdemir İnce'den Pakize Suda'ya ve spor yazarlarımıza kadar herkes bir il seçti. Ve siz bu isimlere bir e-postayla, bir telefonla kolaylıkla ulaşabileceksiniz.

SADECE SORUN DEĞİL

Onlar, yaşadığınız kentin özel konukları olacak. Kent yöneticileri ile görüşecek, sizlerle tanışacak, yerel sorunlarınızı dile getirecek.

Sadece sorunlar mı? Tabii ki hayır. Sevinçleriniz, başarılarınız, umutlarınız, özlemleriniz, mesajlarınız, kısacası size dair her şey Hürriyet yazarlarının bu özel köşelerinde yer alacak.

Dilediğiniz an, onlara mesajlarınızı iletebilecek, bölge sorunlarını tartışmaya açabileceksiniz. Sorunlarınız mı var, haksızlığa mı uğradınız, bölgenizin velisini yanınızda hissedeceksiniz.

Her bölgeye çok çok özel sayfalar hazırlanacak: Marmara, Trakya, Ege, Akdeniz, Karadeniz, Doğu Anadolu, Çukurova, GAP, Anadolu 1, Anadolu 2...

Kısacası Hürriyet, tüm Türkiye'yi kucaklıyor. Ve bu büyük kucaklaşmada, Türkiye'nin en büyük ve en güçlü haber örgütü Doğan Haber Ajansı, sizlerle aramızda dev bir köprü kuracak.


*

Bu sitenin, bu köşenin okurları arasında kaç Karslı, kaç Ağrılı var, bilmiyorum. Halen Kars’ta, Ağrı’da yaşamakta olan var mı içinizde? En azından kökü kökeni Kars ve Ağrı olan var mı?

Niye Kars ve Ağrı benim payıma düştü?

Arz edeyim...

Biliyorsunuz artık, ben ömrümün bir senesini Kars’ta geçirdim. Askerliğimi Digor yolundaki Hafızpaşa Kışlası’nda yaptım, Kars’ta, Bulvar Caddesi’nde oturdum bir seneye yakın. (Adı artık Aşık Şenlik Bulvarı olmuş bu sokağın.) İstanbul’dan ve (4 yıl) üniversite okuduğum  Aix’ten sonra (bir seferde) en uzun yaşadığım şehirdir Kars. Güzeller güzeli Kars...

“Özellikle istediğiniz bir şehir var mı?” dediklerinde. “İstanbul’u talep edecek kadar önemli bir gazeteci olmadığıma göre, bari Kars’ı bana bırakın!” dedim, kırmadılar.

Böylece “biraz daha” Karslı oldum ben de. (“Biraz daha” diyorum, anlattım size, taksi şoförleri, garsonlar filan “Nerelisin?” diye soruyor, “İstanbullu” diyorum, inanmıyorlar. “Hepimiz İstanbullu’yuz da, aslen nerelisin?” Ben de kavga edeceğime “Karslı” diyorum.)

Ağrı nereden çıktı, diyeceksiniz.

Koca Hürriyet’te Ağrılı, yahut da “Ağrı ile özel bir alakası olan” çıkmadı. Ben de “Ağrı da benim olsun. Ne de olsa komşu, böylece zenginliğim artar” dedim. Ağrı da bana nasip oldu.

İnşallah, önümüzdeki hafta (8 Aralık’tan sonraki bir gün) Kars-Ağrı yollarına düşeceğim.

İki işi birbirine karıştırmaktan hazzetmem (Ben Hürriyet’in editörüyüm, doğru. Ama sizin karşınızda, bu mecrada, Hürriyetim’in bir yazarıyım ve emin olun bununla övünüyorum ve çok keyif alıyorum. Sayenizde.) Ama ...

(1) Belki bu yolla Kars ve Ağrı’ya ulaşabilirim. Beni bu kentlerden okuyanlar varsa, e-postamı biliyorsunuz.

(2) Belki, Kars’ta ve Ağrı’da yaşamayan ama bu şehirlerle bir bağı olanlar vardır içinizde, onların bir diyeceği olabilir bize.

(3) Bir de, bu yeni görevim sebebiyle / sayesinde arasıra da olsa Doğu’ya gitmem, kasabalarını, köylerini gezmem gerekecek. Sizi ihmal etmemeye, yazımı oradan geçmeye, size oradan renkler aktarmaya çalışacağım. Aksama olursa, peşinen özür diliyorum.