Kurşun adres sormaz!

Biz burada “Kadına şiddete son” diye yırtınalım, sivil toplum örgütleri kadın cinayetlerine karşı ayaklansın, Ece Erken nişanlısının verdiği kurşunla gurur duysun!

Haberin Devamı

Davut Güloğlu, Rize’ye gittikleri zaman Ece Erken’in eline bir silah mermisi tutuşturmuş.
“Ya benimsin ya toprağın” demekmiş bu...
Ece Erken de bunu gururla anlatıyor.

Hiç yakışmadı!

Yahu bu ülke kadınının başına ne geldiyse, “ya benimsin ya toprağın” diyen bu erkek zihniyetinden geldi...
“Ya benimsin ya toprağın” diyerek kadınlar yol ortasında kurşunlanıyor...
Kocaları, sevgilileri tarafından boğazları kesiliyor...
Delik deşik ediliyor.
Her gün gazeteler kadın cinayetleri haberlerinden geçilmiyor.
Ece Erken hiç bunların farkında değil, kendisine ya benimsin ya toprağın mesajı veren kurşunu büyük bir aşkla alıyor!!!
Bunu yapan sokaktaki insan olsa, ‘cehalet’ deyip geçeceğim. Ama neredeyse çocukluğundan beri ekranda olan, şehirlerde büyüyen, sosyeteyle aşklar yaşayan, zamanında erkek şiddetine maruz kalmış, dünyayı gezip gören bir kadının bu cehaleti sergilemesi koyuyor insana...

Haberin Devamı

Vasatın kurbanı

Alıp o kurşunu Davut Güloğlu’nun kafasına atmasa da Ece Erken’in farklı bir tavır sergilemesini bekliyor insan...
Hiç değilse marifetmiş gibi anlatma be bunu!
Ama alkışladığımız, beğendiğimiz, izlediğimiz pek çok şey gibi o da vasatın kurbanı...
Hediye edilen kurşunu aşk sembolü sanacak kadar...
“Ya benimsin ya toprağın” sözüyle erkeğin kendisini sahiplendiğini sanacak kadar...
Bu ülkenin ekran yüzü kadını bu haldeyse, kadına karşı şiddetin bitmesini daha çoook bekleriz biz...

Eleştirmen haklı

Sinema eleştirmeni Kerem Akça, Habertürk internet sitesinde “Bu filme gitmeyin” diye bir yazı yazmış. Filmi getiren Özen Film de, Akça hakkında 10 bin liralık tazminat davası açmış. Gerekçe de şu; bu yazı sinemaseverleri salonlardan uzaklaştırıyormuş, korsanı teşvik ediyormuş. “Ticari zarara uğradık” demenin Özen’cesi böyle oluyor demek. Benim anlamadığım; yazarlar “Bu filme gidin” derken oluyor da, “Bu filme gitmeyin” derken neden olmuyor?

Colin Kazım’a kim dur diyecek?

Trafiğin sağdan aktığı, dolayısıyla tüm araçlarda direksiyonun solda olduğu Türkiye’de Colin Kazım, sağdan direksiyonlu otomobil kullanıyor. Belli ki trafiğin soldan aktığı İngiltere’deki aracını getirmiş.
Kıbrıs’ta kazaların nedeni
Son 25 yılda Kıbrıs’ta yaşanan trafik kazalarının en büyük nedeni budur işte...
1960’a kadar süren İngiliz egemenliği nedeniyle Kıbrıs’ta da araçların direksiyonu sağdadır.
Ne zaman ki Türkiye’den direksiyonu solda otomobiller getirilmeye başlandı, adada trafik arapsaçına döndü.
Herkesin soldan gittiği yerde direksiyonu solda otomobil kullanmak cinayet çünkü...
Önündeki aracı geçerken karşıdan geleni göremezsin.
Kavşağa girerken kafan karışır, göbekte ne yapacağını bilemezsin...
Neyse ki KKTC yönetimi bu işi çözmek için adım attı, adaya direksiyonu solda otomobil girişini yasakladı. Şu an yollarda olanlar da iki-üç yıl içinde trafikten men edilecek.
İngiltere’de yapabilir mi?
İstanbul’un göbeğinde ise ünlü bir futbolcu uzun süredir direksiyonu sağda otomobil kullanıyor, kimse çevirip hesap sormuyor... Colin Kazım, İngiltere’de böyle elini kolunu sallayarak direksiyonu solda olan bir otomobili kullanabilir mi?
Bu duruma “trafikte can güvenliğini tehdit ediyorsun” diyerek İngiliz polisi el koymaz mı? Peki bizim polisler neden seyrediyor?

Yazarın Tüm Yazıları