Abu’l Ala Al-ma’arri diyor ki

ABU’L Ala Al-Ma’arri (Ebûlal El Maarri)’nin “Luzûmiyyât” adlı kitabından bir şiiri ben fakirin çalakalem tercümesiyle birlikte okuyalım:

Çok sürdü bu âlemde konukluk, / Tam zamanı artık mutlak bir kucaklaşmada / Bedenimin çölü bu beldeye egemen olmalı. //
Midemi bulandırdı bu dünyada yaşamak. / Öyle bir milletle birlikteyim ki / Kötü yönetmekte hükümdarları. / Bit gibi ezmekteler zavallı kullarını, / Aldatmaktalar saf insancıkları / Saygı duymaksızın hak ve çıkarlarına. //
Ama gel gör ki koyun benzeri bu insanlar / Kulluk etmekte zalim hükümdarlara.

ZALİME BOYUN EĞMEYECEKSİN

973 yılında Halep dolaylarında doğup 1057 yılında ölen filozof şaire, Magrip’ten Maşrık’a Arap dünyası sadece “Abu l Ala” derler. 84 yaşında ölen şairi böylesine içselleştirmişlerdir. Et ve tırnak gibidirler. Yazı konum, Abu’l Ala değil. Merak edenler internette araştırsın. Ancak Türkçe yayınlanmış küçücük bir kitap var: Peygamberliğe Reddiye, Bilim ve Ütopya Kitaplığı tarafından yayınlandı. Ancak kısa bir saptama yapacağım: Filozof şair yaşadığı sürece İslam’ın dogmalarını eleştirmekten geri kalmamıştır. Yukarıdaki şiirden de anlaşılacağı üzere, zalim hükümdarlara boyun eğen halkı da hor görmektedir. Halkın (tabanın) hükümdarın kulu sayıldığı bir dönemde 21. yüzyıla yakışan bir tepkili davranış. Abu’l Ala şiirinde hükümdardan çok halkı eleştirmektedir: Zalime boyun eğmeyeceksin!

HALKIN DEĞERLERİ SABİT

Halk olmadan hiçbir şey olmaz. Şairler bunu bilir ve halka çok değer verirler ama onun değerlerini sorgularlar ve değiştirmek isterler. Çünkü halkın değerleri denen şeyler aslında çoğu kez rasyonel değildir, mantık dışıdır, hurafedir, safsatadır. Zaten değerler zamana ve mekâna bağımlı olarak değişiyorsa, o değerlerin artık dogmalaştığı söylenebilir. Sözde liberal demokratlar “Değişmeyen tek şey değişimdir” derler ama sıra halkın cahilce saplantılarına gelince geçit vermezler.
AKP iktidarında halkın değiştiğini ileri sürüyorlar ama halkın değer referanslarının tamamı sabit, yerinde duruyor. Bu nasıl iş?
Töre cinayetleri halkın değerleri olarak devam ediyor. Halkın değişmez değerlerinin bekçisi bir hoca, şike konusunda kendine başvuran bir futbolcuya olumlu fetva veriyor, para için şike yapabileceğini söylüyor. Zaman gazetesinin (17.01.11) hocasına, bankadan emekli bir kadınla evlenmek isteyen bir dul erkek soruyor: Bankadan emekli bir hanımla evlenmek caiz midir, emekli maaşında haramlık söz konusu mudur? El cevap:
“Kadının kazancı içinde haram varsa, erkeğe helal kısmı düşer!”

BAŞ TACI MI EDECEĞİZ?

Rasyonel akıl ve vicdan ile uyuşmayan “halkın değerleri”ne ne diyeceğiz? Onları körü körüne baş tacı mı edeceğiz?
“Halk her zaman haklıdır diyen demagoglar çoğu zaman bu ilkeyi demokratik kurumları çökertmek için kullanır.” (Max Horkheimer) Aslında onlar halkı değil, halkın kendilerini iktidara getiren oylarını severler. Şairler halkı severler ama onun cahil oyunu sevmezler!
Yazarın Tüm Yazıları