İş yolunda bisiklet
Güncelleme Tarihi:
Fatih TEKECİ
Oluşturulma Tarihi: Haziran 27, 2011 00:00
Her ne kadar Avrupa ülkelerinde olduğu gibi yaygın olmasa da Başkent’te yaşayan bazı insanlar, yılın 12 ayı işyerlerine bisikletle gidip geliyor.
BAŞKENT Ankara’da beş kafadar, yağmur, çamur, kar ve soğuk dinlemeden yılın 12 ayı işe bisiklet ile gidip geliyor.
Aralarında iş adamı, araştırma görevlisi ve hatta emekli olup halen çalışan bisiklet sevdalılarının bulunduğu beş kişilik grup, çevreden geçenlerin şaşkın bakışları altında bisikletin alternatif bir ulaşım aracı olduğunu göstermeye çalışıyor.
Devlet ve özel kurumlarda çalışan bu insanlar, bazen resmi bazen de spor kıyafetleriyle pedala basıyor. Başkent’in en işlek karayollarından biri olan Eskişehir Yolu üzerinde yanlarından geçen otobüs, araba ve kamyonlara aldırmadan altlarındaki bisikletlerle pedallayıp “Trafikte biz de varız” mesajı gönderen bisikletliler, bir iş dönüşü Ankara Hürriyet muhabirinin sorularını yanıtlayıp Başkent’te bisiklete binmenin avantaj ve dez avantajlarını anlattı.
Günde 100 kilometre
Son bir yıldır arabasını garajına çekerek Yaşamkent-Hoşdere arasındaki ulaşımını bisiklet vasıtasıyla sağlayan iş adamı Arif Şahlan, “Evim Yaşamkent’te işyerim ise Hoşdere Fuar Sokak’ta. Aradaki mesafe toplam 50 kilometre. Araba ile 40 dakikada gidebildiğim işime, bisiklet ile 50-60 dakikada ulaşabiliyorum. Ayrıca bisiklet ile işe gitmenin hem kendime hem de topluma büyük faydaları var. Petrol tüketimim azalıyor, çevreye daha az zarar veriyorum ve bir yandan spor yaparak sağlıklı kalıp hasta olmuyorum” dedi. Arif Şahlan ayrıca, Ankara’da yaşanan trafik sorunun bisiklet kullanımının artmasıyla çözülebileceğine dikkati çekerek bisiklet kullanımından sonra insanların daha kontrollü bir araç sürücüsü olabileceklerini söyledi.
Öğrenciler şaşırıyor
Atılım Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışan Nazan Kara da öğrencilik döneminde ulaşım aracı olarak kullandığı bisikletli ulaşımını halen sürdürüyor. İlk olarak “Perşembe akşamı bisikletçileri” ile tanışmasının ardından bisiklete olan tutku ve bağlılığının arttığını belirten Kara, “Öğrenciler okula bisikletle gelip gitmeme çok şaşırıyor. Ancak görüldüğü keder tehlikeli değil. Asıl tehlike yoldan geçen araçların bıraktığı kötü havayı solumak durumunda kalmamız. Bisiklet kullanıcıları için bir metrelikte olsa bir alan bırakılabilir. Bu durum sağlandığında bisiklet normal bir araçtan daha güvenli ve lüks bir ulaşım aracı olacaktır” ifadelerini kullandı.
Başkan Gökçek’e bisiklet daveti
ANKARA Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in Şangay gezisi sırasında bisiklet için bariyerlerle ayrılan yolun Başkent’te de uygulanabileceğini söylemesi üzerine bu habere mutlu olduklarını kaydeden Aybars Şahlan şunları söyledi:
“Hiçbir şey yapılamıyorsa bile her gün işine bisiklet ile giden bizler için yol üzerine levha konulabilir. Bugün hayvan çıkabileceğini gösteren levhalar dahi bulunurken ortak kullanıma açık olan karayollarında maalesef bisiklet levhası bulunmuyor. Ayrıca bisiklet için ayrılan küçük bir hattın farklı bir renkle boyanması bile trafikteki diğer araçların bizlere olan saygınlığını arttıracaktır. Biz, bisiklet için çok büyük ve masraflı taleplerde bulunmuyoruz. Sadece trafikte bize olan saygı artsın yeter” dedi.
Çayyolu PAB üyesi olan Aybars Şahlan daha sonra Gökçek’i bir Perşembe akşamı Çayyolu’nda bisiklete binmeye davet etti.
Bush ve Papa’dan sonra ben ulaştım
GRUBUN en yaşlı üyesi 61 yaşındaki mimar emeklisi Yavuz Oymak, 12 yıldır Ümitköy-Kızılay arasındaki mesafeyi bisikletiyle kat ediyor. Başkent yollarında birçok kez kaza tehlikesi yaşadığını anlatan Oymak, şunları söyledi:
“Ankara trafiğinde eğer bisiklet sürücüsüysen diğer vasıtalar tarafından küçük ve hor görülüyorsun. Bir otobüs şoförü camdan kafasını çıkarıp, ‘Sen ne arıyorsun burada’ diyor ama ben ona aynı şeyi söyleyemiyorum. Aynasına dokunduğum için aracından çıkan taksi şoförü beni yumruklayabiliyor. Bizleri sanki yola çıkan kedi, köpek gibi görüyorlar. Ancak bisiklet sayesinde ABD eski Başkanı Bush’un Çankaya ziyareti daha sonra Papa’nın Diyanet İşleri Başkanı ziyareti sırasında gideceği yere zamanında ulaşan Bush ve Papa’dan sonra ben oldum. Ambulans içindeki hastalar bile bu ziyaretler sırasında yollarda kaldı. İşte bisiklet sizi bu kadar mühim biri yapıyor.”
Aralarında iş adamı, araştırma görevlisi ve hatta emekli olup halen çalışan bisiklet sevdalılarının bulunduğu beş kişilik grup, çevreden geçenlerin şaşkın bakışları altında bisikletin alternatif bir ulaşım aracı olduğunu göstermeye çalışıyor.
Devlet ve özel kurumlarda çalışan bu insanlar, bazen resmi bazen de spor kıyafetleriyle pedala basıyor. Başkent’in en işlek karayollarından biri olan Eskişehir Yolu üzerinde yanlarından geçen otobüs, araba ve kamyonlara aldırmadan altlarındaki bisikletlerle pedallayıp “Trafikte biz de varız” mesajı gönderen bisikletliler, bir iş dönüşü Ankara Hürriyet muhabirinin sorularını yanıtlayıp Başkent’te bisiklete binmenin avantaj ve dez avantajlarını anlattı.
Günde 100 kilometre
Son bir yıldır arabasını garajına çekerek Yaşamkent-Hoşdere arasındaki ulaşımını bisiklet vasıtasıyla sağlayan iş adamı Arif Şahlan, “Evim Yaşamkent’te işyerim ise Hoşdere Fuar Sokak’ta. Aradaki mesafe toplam 50 kilometre. Araba ile 40 dakikada gidebildiğim işime, bisiklet ile 50-60 dakikada ulaşabiliyorum. Ayrıca bisiklet ile işe gitmenin hem kendime hem de topluma büyük faydaları var. Petrol tüketimim azalıyor, çevreye daha az zarar veriyorum ve bir yandan spor yaparak sağlıklı kalıp hasta olmuyorum” dedi. Arif Şahlan ayrıca, Ankara’da yaşanan trafik sorunun bisiklet kullanımının artmasıyla çözülebileceğine dikkati çekerek bisiklet kullanımından sonra insanların daha kontrollü bir araç sürücüsü olabileceklerini söyledi.
Öğrenciler şaşırıyor
Atılım Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışan Nazan Kara da öğrencilik döneminde ulaşım aracı olarak kullandığı bisikletli ulaşımını halen sürdürüyor. İlk olarak “Perşembe akşamı bisikletçileri” ile tanışmasının ardından bisiklete olan tutku ve bağlılığının arttığını belirten Kara, “Öğrenciler okula bisikletle gelip gitmeme çok şaşırıyor. Ancak görüldüğü keder tehlikeli değil. Asıl tehlike yoldan geçen araçların bıraktığı kötü havayı solumak durumunda kalmamız. Bisiklet kullanıcıları için bir metrelikte olsa bir alan bırakılabilir. Bu durum sağlandığında bisiklet normal bir araçtan daha güvenli ve lüks bir ulaşım aracı olacaktır” ifadelerini kullandı.
Başkan Gökçek’e bisiklet daveti
ANKARA Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in Şangay gezisi sırasında bisiklet için bariyerlerle ayrılan yolun Başkent’te de uygulanabileceğini söylemesi üzerine bu habere mutlu olduklarını kaydeden Aybars Şahlan şunları söyledi:
“Hiçbir şey yapılamıyorsa bile her gün işine bisiklet ile giden bizler için yol üzerine levha konulabilir. Bugün hayvan çıkabileceğini gösteren levhalar dahi bulunurken ortak kullanıma açık olan karayollarında maalesef bisiklet levhası bulunmuyor. Ayrıca bisiklet için ayrılan küçük bir hattın farklı bir renkle boyanması bile trafikteki diğer araçların bizlere olan saygınlığını arttıracaktır. Biz, bisiklet için çok büyük ve masraflı taleplerde bulunmuyoruz. Sadece trafikte bize olan saygı artsın yeter” dedi.
Çayyolu PAB üyesi olan Aybars Şahlan daha sonra Gökçek’i bir Perşembe akşamı Çayyolu’nda bisiklete binmeye davet etti.
Bush ve Papa’dan sonra ben ulaştım
GRUBUN en yaşlı üyesi 61 yaşındaki mimar emeklisi Yavuz Oymak, 12 yıldır Ümitköy-Kızılay arasındaki mesafeyi bisikletiyle kat ediyor. Başkent yollarında birçok kez kaza tehlikesi yaşadığını anlatan Oymak, şunları söyledi:
“Ankara trafiğinde eğer bisiklet sürücüsüysen diğer vasıtalar tarafından küçük ve hor görülüyorsun. Bir otobüs şoförü camdan kafasını çıkarıp, ‘Sen ne arıyorsun burada’ diyor ama ben ona aynı şeyi söyleyemiyorum. Aynasına dokunduğum için aracından çıkan taksi şoförü beni yumruklayabiliyor. Bizleri sanki yola çıkan kedi, köpek gibi görüyorlar. Ancak bisiklet sayesinde ABD eski Başkanı Bush’un Çankaya ziyareti daha sonra Papa’nın Diyanet İşleri Başkanı ziyareti sırasında gideceği yere zamanında ulaşan Bush ve Papa’dan sonra ben oldum. Ambulans içindeki hastalar bile bu ziyaretler sırasında yollarda kaldı. İşte bisiklet sizi bu kadar mühim biri yapıyor.”