Gazetecilik heyecanımı yeniden kazandım

Güncelleme Tarihi:

Gazetecilik heyecanımı yeniden kazandım
Oluşturulma Tarihi: Nisan 30, 2011 00:00

Gazeteciliğe 28 yılını veren Nurcan Akad, medyanın en güçlü kadınlarından. Birkaç ay önce sessiz sedasız ‘canıma tak etti’ diyerek Milliyet’ten istifa etti. Bir daha medya plazalarına adımını atmayacağına dair kendine söz verdi. Şimdi karşımıza Türkiye’nin ilk iPad gazetesi Zete’nin kurucusu olarak çıktı.

Özel şoföründen ve döpiyes takımlarından vazgeçen Akad, şimdilerde Nişantaşı’ndaki küçük ofisinde, genç ekibiyle mesleğinin ikinci baharını yaşıyor

“Bundan bir sene önce, bu mesleğe yeniden aşık olacaksın deseler, asla inanmazdım” diyor Nurcan Akad. Tam da işinden sıkılmışken deneyimli gazeteci Tolga Yeniyurt’un iPad gazetesi projesini duydu. İkili Kasım 2010’da yoğun bir şekilde çalışmaya başladı ve 5 Ocak’ta Zete’nin ilk sayısı çıktı. Bu tarih, şu an dünyadaki en çok okunan iPad gazetesi The Daily’nin çıkış tarihiyle hemen hemen aynıydı. Zete, asıl atağını Mart ayında yaptı. Her gün çıkan ve The Daily’nin aksine ‘gerçek zamanlı habercilik’ yapıp, haber akışını sürekli yenileyen gazete, haftanın her günü için yedi farklı dergi çıkarmaya başladı. Bugün Türkiye’deki yaklaşık 10 iPad kullanıcısından birinin kullandığı Zete’nin iPhone uygulaması da başlatıldı. Android işletim sistemi kullanan diğer tablet bilgisayarlar için de Zete uygulaması yolda.
Nurcan Akad, anlatıyor: “Tolga Yeniyurt projesiyle geldiğinde ‘işte bu’ dedim. Çünkü ben de gazetecilikte kağıt devrinin kapanacağını düşünenlerdenim. Sürekli şikayet ediyoruz. Gençler gazete okumadığı için tirajların düştüğünden yakınıyoruz. Aslında habere en ilgili olan, onlar. Ama internetten okuyorlar, Twitter’dan duyuyorlar. Dünün haberi, onları ilgilendirmiyor. Proje önüme geldiğinde bir dakika bile tereddüt etmedim. 28 yıllık kariyerimi yere de yapıştırabilirdim ama risk almak zorundaydım. Dijital gazetecilik, ölmüş rekabeti de körükleyecek. Haberin gücü artacak, köşe yazarıyla muhabir arasındaki uçurum daralacak. Şu an yabancı basın bile, yazılı medyaya alışmış okurun onları sadece 20 sene daha götüreceğinin farkında.

MANŞET VE KÖŞE YOK

Zete, benim bunca yıldır yazılı basında yapmak istediğim gazete gibi. Bizde cinayet haberleri yok, arka kapak güzeli yok. ‘Bildirildi, kaydedildi, çiçeği burnunda, ateş püskürdü’ gibi gazete klişelerine de yer yok. Bizim manşetimiz de olmayacak. Okura, ana sayfamızda her haberi gösteriyoruz. Köşe yazarları da yok. Bıktık artık 50-100 kişinin her konuda fikri olmasından. Sadece uzmanların alanlarında yazılar talep ediyoruz. Politik olarak da kendimizi hiçbir yere konumlandırmıyoruz. Bir olay anlatırken, ‘Allah cezanı versin’ diye yargılamayacağız. Buna okur özgür iradesiyle karar verecek. Bu anlamda tek duyarlılığımız insan hakları haberleri. İnternetteki bilgi çöplüğünden, ‘herkesin bilmesi gereken haberi’ çıkarıyoruz. Günde en fazla 80 haber giriyor.
Çok az uyuyoruz. Ben her sabah erkenden kalkıp, ‘bugün bilmeniz gerekenler’ diye bir sayfa hazırlıyorum. Ofiste en kalabalık olduğumuz gün, dokuz kişiyiz. Şu an para kazanmıyoruz. Zete ücretsiz ve öyle kalacak. Yakında reklam almaya başlayacağız. Oradan kazandığımız parayı yine habere yatıracağız. Kadromuz genişleyecek. Telifle, özel haberler yapılabilecek. Asla internette ve yazılı medyada olmayacağız. Haberlerin içinde videolar olacak. Yabancı dildekiler seslendirme çalışmalarıyla Türkçe’ye çevrilecek. Hem 25 yaş altı için bir dergi, hem de özel haberlerden oluşan aylık başka bir dergi daha planlıyoruz.

ARTIK DAHA SPOR GİYİNİYORUM

Bir gün Milliyet’te kendimi birine bağırırken buldum. O kadar dolmuştum ki, haberin yanlışlığına, heyecansızlığa ve tembelliğe. Zaten hemen bir ay sonra da istifa ettim. 28 yılımı verdiğim Güneşli-Halkalı hattından bir kalemde vazgeçtim. Tazminatımın bir kısmını Zete’ye ayırdım. Yaşam standardımda düşüş yok. Ama tabii harcamalarıma dikkat ediyorum, artık spor giyiniyorum. Yıllarca erkekleşmeden kendini kabul ettirmenin zorluğunu yaşadım, iktidarı paylaştım. Ama şimdi birkaç yakın arkadaşım hariç, herkes Zete’yi görmemezlikten geliyor.

HER GÜNE BAŞKA BİR DERGİ

*KAPSÜL: Pazartesileri; dış basından ekonomi, politika ve sağlık gibi makaleler kısaltılarak Türkçe’ye çevriliyor.
*GÖZ: O haftayı anlatan en iyi 20-25 fotoğraf, hikayeleriyle okuyucuyla buluşuyor. Salı günleri Zete’de.
*LATTE: Genç, dinamik ve modern kadını hedefliyor. Yayın günü çarşamba. İçinde modadan alışverişe ne ararsanız var.
*DİJİTAL: Perşembeleri yayınlanan dergi, teknoloji tutkunları için. En son çıkan ürünler, en avantajlılar burada.
*AJANDA: Haftasonu etkinliklerini, film ve kitap tanıtımlarını bulabileceğiniz bir seçki. Cuma günleri yayınlanıyor.
*CUMARTESİ ve PAZAR: Haftasonu dergilerinde, özel röportajları, dosyaları, portreleri ve özel haberler var.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!