'Basına verilen kitapçıkla öğrencilerinki aynı değil'

Güncelleme Tarihi:

Basına verilen kitapçıkla öğrencilerinki aynı değil
Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2011 15:04

Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel, "950 TÖDER üyesi kurumlarımızda gerekli incelemeler, araştırmalar yapılmış, binlerce kitapçık aranmış, tartışılmış bunlarda herhangi bir basına verilen kitapçıkla aynısına rastlanmamıştır" dedi.

Haberin Devamı

YGS EYLEMCİLERİNE POLİS ÇEMBERİ

 

TÖDER tarafından Yüksek Öğretime Giriş Sınavı'ndaki (YGS) şifre iddialarına ilişkin basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan TÖDER Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel, 2011 YGS'de şifre kullandılıdğı iddiasıyla öğrencilerin, velilerin, kamuoyunun bir telaşa düştüğünü belirterek, "ÖSYM Başkanımızın açıklamalarıyla bu şüpheler, düşünceler yerini sakinliğe değil, daha fazla kafaları karıştırmaya sevketmiştir. 1 milyon 700 bin öğrencimiz sınava girmiş, sınav kitapçıkları dağıtılmış, sınavlar yapılmış, güvenli bir şekilde de merkeze ulaştırılmıştır. Daha sonra basına verilen kitapçıkta, soruların cevaplarının doğru olduğu cevap anahtarı listesi, yerlerini küçükten büyüğe doğru sıralandığı zaman matematik için söylüyorum, 21 tanesinin bulunabiliyor olması ve bununla birlikte de bir şifre iddiası ortaya atılmıştır. ÖSYM Başkanımız, böyle bir iddia karşısında süreci, düşünceleri iyi yönetememiştir. Çünkü söylemlerinde, açıklamalarında şüpheleri biraz daha arttıracak beyanlarda bulunmuştur. Eğer bu teknik açıklamayı, ÖSYM Başkanımız bir teknisyene, bir algoritmacıya, bir test uzmanına yaptırmış olsaydı, böyle bir problem olmayacaktı. Çünkü, basına dağıtılan kitapçık ve cevap anahtarları öğrencilerde yoktur" diye konuştu.

 

Haberin Devamı

SINAVLARDA ALGORİTMA KULLANMAK ZORUNLULUKTUR

 

Basına verilen kitapçıkla, 1 milyon 700 bin öğrencinin kitapçığının aynı olmadığını vurgulayan Yücel, "Şu ana kadar rastlanmamıştır. 950 TÖDER üyesi kurumlarımızda gerekli incelemeler, araştırmalar yapılmış, binlerce kitapçık aranmış, tartışılmış bunlarda herhangi bir basına verilen kitapçıkla aynısına rastlanmamıştır. Bu böyle açıklanabilseydi ve basına verilen bu kitapçığın cevap anahtarlarının çembersel dönüşümle, yani bir algoritmayla, şifresel olarak yapıldığı, yapılması gerektiği, bunun bir sınavda zorunlu olması gerektiği, bunsuz cevapların olamayacağını açıklasaydı veyahut bir teknik heyet olsaydı, bu yine bu kadar toplumu, gündemi meşgul etmeyecekti" dedi.

 

Haberin Devamı

Yücel, sınav sorularının hazırlanmasında algoritmanın kullanılmasının zorunlu olduğunun altını çizerek, "Evinizdeki veya işyerinizdeki kasanızın şifresini unuttuğunuzda kasayı açamazsınız. O kasada mutlaka bir şifre vardır ve o şifreyi aklınızda tutmanız gerekir. İşte algoritma budur. Sınavlardaki algoritma da budur. Bunsuz bir sınavın yapılması mümkün değildir. Bu çembersel dönüşüm olmaksızın, cevap anahtarları gelişigüzel yapılsaydı, bu da yine değerlendirme uzmanlarının söylediğine göre mümkün değildir. Bu sefer de bazı kitapçıkların cevap anahtarları aynı olur, bazı cevaplar tane alt alta 10 tane A, 20 tane C şeklinde gelebilir, cevap anahtarlarında da orantısız bir dağılım olabilirdi. Burada ne vardır? Bu algoritma acaba bir başka öğrenciye sızdırılmış mıdır? Bu konu yargının işidir. Eğer sızdırılmasıyla ilgili bir ipucu sayın savcılar tespit ederlerse, zaten yargıya gidecektir. O zaman da herkes yargının söylemlerine uyacaktır" şeklinde konuştu.

 

Haberin Devamı

İKİNCİ SINAVA HAZIRLIKLARINA BAŞLAMALIDIRLAR

 

Yücel, sınav için basılan 1 milyon 750 bin kitapçığın kişiye özel kitapçıklar olduğunu belirterek, "Kanaatimizce TÖDER olarak abartılmış buluyoruz. Akıllara şu kuşkuyu getirebilir, kimin hangi kitaçıkla sınava gireceği önceden biliniyor ise acaba o öğrenci kayırılabilir mi? Tabii ki kayırılabilir. Ancak bir öğrenci yararlanabilir ya da her öğrenciye ayrı ayrı şifre vermek durumunda kalabilirsiniz" dedi.

 

1 milyon 750 bin kitapçığın ayrı ayrı yapılmasına gerek olmadığını da kaydeden Yücel, "Geçmiş yıllarda olduğu gibi 10 değişik kitapçık, belki 20'ye, 30'a çıkarılabilir. Daha fazla olmasına gerek yoktur" dedi. Yücel, öğrencilere ve velilerine de seslenerek, "İkinci sınava hazırlıklarına başlamalıdırlar. Sınavı iptal ettirecek herhangi birşey söz konusu değildir, ta ki somut bir delil söz konusu oluncaya kadar" diye konuştu.

 

Haberin Devamı

ÖĞRENCİLER ŞİFRE ÇÖZMEYE ÇALIŞMASINLAR

 

Endişelerini de dile getiren Yücel şunları söyledi: "Bundan sonraki sınavlarda öğrencilerimiz, maalesef sınavlara girdiklerinde şifre arayacaklardır. 'Acaba burada bir algoritmayı ben bulabilir miyim?', 'Acaba hangi şifreye göre cevaplar sırlanmıştır?' şeklinde bir düşünceye sahip olacaklardır. Öğrencilerimiz buna tevessül etmesinler, böyle bir düşünce içerisinde olmasınlar. Zaten o algoritmayı bulana kadar herhalde sınav yetmez, bir gün yetmez, iki gün de yetmez. O konu kriptocuların işidir. O da günler alır ve ancak öyle çözülebilir."

 

SINAVDA KIZ ÖĞRENCİLERİ BİRARAYA GETİREN BULUNMALIDIR

 

Yücel, kız öğrencilerin bazı okullarda birarada sınava girmelerine de üzüldüklerini söyleyerek, "Bu yazılımı yapan hangi teknik elemansa, bu bulunmalıdır ve idari soruşturmaya tabi olmalıdır. Çünkü yanlış anlaşılmıştır, yanlış anlaşılmalara sebep olmuştur. Kötü niyetle belki yapmamıştır ama acemilik yapmıştır. Çünkü kamuoyunda 'Neden kız öğrenciler biraraya getirilerek, sınavlara girmiştir' şeklinde haklı olarak gündeme gelen konuyu ÖSYM çözmelidir. Acemilik midir, başka maksat mı vardır? Bu bulunmalıdır, gereken işlemler yapılmalıdır" diye konuştu.

 

Haberin Devamı

Türkiye'de bir ölçme-değerlendirme sistemi bulunmamasından yakınan Yücel, "Türkiye'nin ölçme-değerlendirme konusunda bir enstitüsü olsun istedik. Nitekim, YÖK bu konuda bir adım attı, ÖSYM'nin daha bağımsız olmasıyla ilgili bir kanun çıkardı. Şu anda ÖSYM'miz daha bağımsız bir kurum haline geldi. Bu adım güzeldir ama yeterli değildir. Hemen, bir an önce bu kurumda çalışacak ölçme-değerlendirme uzmanları yetiştirilmelidir" dedi.

 

ÖSYM'YE ÖNERİLER

 

Önerilerde de bulunan Yücel, "Böyle bir konu ortaya çıktığı için ÖSYM şeffaflıktan vazgeçmemelidir. Sınavdan sonra soru kitapçıklarını bütün televizyon kanallarına, bütün medyaya rahatlıkla verebilmelidir. ÖSYM'nin bu göerevidir. ÖSYM, öğrencilerden sınav ücretlerni aldığına göre, herhangi bir ücret talep etmeksizin basın kuruluşlarına bunu vermelidir. Kişiye özgü kitapçık sayısını azaltmalıdır. Her kişiye bir kitapçık verilmesini abartılı buluyoruz. 1 milyon 700 bin öğrencinin kişisel ihtiyaçları sınav esnasında olabilir, olmuştur. Bunlara zorluklar çıkarılmıştır. İnsani bir ihtiyaçtır. Bunun önlemi mutlaka alınmalıdır. Sınavların yenilenmesi, tekrar edilmesi TÖDER olarak bizce söz konusu değildir, olmamalıdır, yargı somut birşey bulana kadar" diye konuştu.

 

Yücel'in açıklamasının ardından, TÖDER üyelerinden Yusuf Önder Us da küçük bir yazı tahtasında sorularda kullanılan algoritmayı açıkladı.

 

'KOPYANIN OLUŞTUĞUNA DAİR KESİN VERİ YOK'

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!