Özel bir diyetim yok miktarı azaltıyorum

Güncelleme Tarihi:

Özel bir diyetim yok miktarı azaltıyorum
Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2011 00:00

Diyabet ile mücadele amacıyla başlatılan Diyabeti Durduralım Projesi’ni Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül himayelerine aldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, formunu korumak için özel bir diyet yapmadığını, fakat akşamları eşiyle birlikte bitki çayı içtiğini söyledi.

Haberin Devamı

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül ve Hayrünnisa Gül çifti, himayelerine aldıkları Diyabeti Durduralım Projesi’nin Çankaya Köçkü’ndeki tanıtım toplantısında sağlık muhabirleri ve editörlerinin sorularını da yanıtladı.

‘Hayrünnisa Hanım sebze yer’

Afrika’da fırsat bulduğunda sahilde yürüdüğünü belirten Gül, “Dışarıda gezmeyi çok severim. Ama açık havaya çıkmamız zor oluyor. Bir sürü insan etrafta, korumalar tedbir alıyor, başkalarını rahatsız ediyorum. Rahat olamıyorum” dedi. Formunu korumak için ne yaptığını soran gazetecilere Gül, “Özel bir diyetim yok. Miktarı azaltıyorum hepsi o. Sabah kahvaltısı mutlaka yaparım. Öğlen ile akşam arasında ufak bir öğün yiyiyorum. Akşam yemeğini çok geç yememeye çalışıyorum. Resepsiyon, davet nedeniyle geç yemek yersem, saat kaç olursa olsun 3-4 saat oturmadan yatmam. Hayrünissa Hanım zaten çok az ve sebze ağırlıklı yer. Akşamları bitki çayı içmeyi tercih ederiz” dedi.

‘Kan şekerimi bilmiyorum’

Haberin Devamı

Düzenli check-up yaptırıp yaptırmadığını sorusuna karşılık ise “Bu işlere bakan doktorlarımız var. Onların programları çerçevesinde check-up yapılıyor. Kan şekeri düzeyimi bilmiyorum. Ama sorun yok. Ailemde diyabet hastası da bulunmuyor” dedi. Gül proje kapsamında özellikle okullarda çocuklara dengeli beslenme, obezite, şişmanlık gibi konularla ilgili eğitimlerin verilmesi gerektiğini vurguladı. Hayrünissa Gül, tanıtım toplantısından sonra verilen resepsiyonda ikram edilen tüm gıdaların özel hazırlandığını belirterek, “Diyabeti olanlar dahil herkesin yiyebileceği, tadına bakabileceği sağlıklı bir menü hazırlamaya dikkat ettik” dedi.

‘Evde maydonoz yetiştirin’

Geleneksel yemeklerin yaşaması gerektiğini ancak daha sağlıklı olmaları için bazı önlemler alınabileceğini söyleyen Hayrünissa Gül, şunları söyledi:
“Çankaya’da geleneksel yemeklerimizi sembolik de olsa sunmaya çalışıyoruz ki, gelecek nesillere aktarılabilsin. Anneler evde maydonoz, biber yetiştirebilir. Çocuklarım yurdışında ve onlara buradan yemek götürdüğüm oluyor. Büyük oğlum beni suçluyor. ‘Keşke bana biraz daha yemek öğretseydin’ diyor. Evine gittiğimde kendi pişirdiği yemekleri görmek çok hoşuma gidiyor. Hem kız hem de erkek çocukları yemek yapmayı öğrenmeli bence.”

Hüzün ve kahkaha

Haberin Devamı

ÇANKAYA Köşkü’nde yapılan programı, kendisi de 12 yıldır diyabet hastası olan sanatçı Derya Baykal ile şovmen Beyazıt Öztürk sundu. Öztürk’ün esprileri, katılımcıları kahkahaya boğarken, Derya Baykal’ın kendi hastalığıyla ilgili sunumu salondakilere duygulu anlar yaşattı.  Diyabet hastası olan opera sanatçısı Prof. Dr. Mesut İktu da piyano eşliğinde türkü söyledi. İktu, Öztürk’ün ricası üzerine Gül’ün sevdiği Gesi Bağları türküsünü de seslendirdi, türküye Gül de oturduğu yerden eşlik etti.

/images/100/0x0/55eb0d31f018fbb8f8a7e007

Sağlık Bakanı Akdağ: Sahnede göbeğimi içime çekiyorum

SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ sadece bakanlığının salgın gibi yayılan bu hastalıklarla tek başına mücadele edemeyeceğini belirterek, herkesi bilinçlendirmek için projeler yapmaya çağırdı. Bir süredir diyet yaptığını belirten Akdağ, “Sahneye çıkarken ben de göbeğimi içeri çekme ihtiyacı hissettim. Yaklaşık 6 aydır yaptığım diyetle 3 kilo verdim. Toplamda 10 kilo vermem lazım” dedi.

Haberin Devamı


Diyabetle mücadele Köşk’e emanet

TÜRKİYEDE’de 10 milyon kişiyi ilgilendiren diyabete, farkındalık yaratarak çözüm getirmeyi amaçlayan Diyabeti Durduralım Projesi’nin tanıtımı dün Çankaya Köşkü’nde yapıldı. Projenin tanımında konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın bir gün önce Türkiye’deki hastalıklara ilişkin

/images/100/0x0/55eb0d32f018fbb8f8a7e009
kendisine ilettiği verilerde, diyabet ve obezite için salgın ifadesinin kullanıldığına dikkati çekti. Gül şöyle konuştu: “Bazı hastalıklar vardır ki sadece o uzvunuzu rahatsız eder. Bu nihayetinde bütün uzuvları bozan bir hastalık çeşidi oluyor. Bu anlatılınca o zaman biz himayemize aldık. Ekonomik olarak da düşündüğümüzde insanın acı çekmesi açısından da düşündüğümüzde insanlar hasta olduktan sonra tedavi etmek hem maliyet hem de çekilen acılar açısından büyük bir boşa giden bir şey oluyor.”

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!