Sadık Özgür’ün hayatı ve üniversite mezunlarımız…

Güncelleme Tarihi:

Sadık Özgür’ün hayatı ve üniversite mezunlarımız…
Oluşturulma Tarihi: Eylül 15, 2003 19:23

Hürriyet’te Pazartesi günü yayınlanan Nurten Erk’in kaleme aldığı söyleşiyi okuyanlar kesinlikle Sadık Bey için “Helal olsun… Başardı!” demişlerdir. Çukurova bölgesinde işadamları ile yaptığım söyleşilerin tamamında böyle benzerlikler var. Başaranların neredeyse büyük bir bölümü işe sıfırdan başladı ve başardı… Sinan Tanyıldız yazıyor:

Haberin Devamı


ÇUKUROVA’DAN

Y.Sinan TANYILDIZ

Kale Endüstri Holding
’in Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Özgür’ün hayatını büyük bir keyifle okudum. Ve Nurten Erk bu söyleşiyle aslında üniversitelerimize de yol göstermiş oldu. Bugün Türkiye’nin önemli firmalarını incelediğinizde, görülecektir ki işadamlarımız yola sıfırdan başlamıştır. Firmanın kurucuları ya çobandır, ya da beş kuruşu olmayan kimseler.

Örneğin Adana’da Gönen Şirketler Grubu'nun sahibi yetiştirme yurdundan yola çıkmıştır. Tencere satarak hayata başlamış ve zirveye tırmanmıştır…

Gaziantep’teki çoğu firma, “Yok”la işe başlamış ve dünyanın dört bir tarafına ihracat yapar hale gelmiştir. Konukoğulları ilk tezgahlarını mağarada kurdular.

Yonca Mağazalar Zinciri, Groseri Mağazalar Zinciri'nin kökeninde de yokluk vardır. Ama çalışarak başarmışlardır.

Rebel Şampuan, Görsev Kolonyaları, Karıncalar ve bölgemizdeki ünlü bir yığın marka, hep çalışarak, çırpınarak oluşmuş bugünlere gelinmiştir.

Sadık Özgür’ün hayatında 18 yaşına kadar çobanlık, başkasının işinde çalışma vardır. Sadık Bey, askerden geldikten sonra yatak borusu üretmeseydi acaba Kale Grubu oluşacak mıydı?

Bugün üniversiteyi bitiren gençlerin yaşı ortalama 21’dir…

21 yaşında üniversite bitiren bir genç, okulda girişimcilik eğitimi almadığı ve piyasayı tanımadığı için hayata 1-0 yenik başlıyor. Bugün milyonlarca üniversite mezunu işsizdir ve üstelik kalifiye de değildir. Çünkü üniversitelerimiz maalesef hayatı öğretmiyor. “Birkaç marka üniversitenin” dışında doğru dürüst üniversitemiz de yok…

Gelin Çukurova’ya boş gezen ziraat fakültesi mezunlarını görün…

Çağ Üniversitesinde geçtiğimiz yıl girişimcilik kürsüsü kuruldu. Ve ben bu kürsüyle gurur duyuyorum. Gençlerimize üniversitelerde nasıl iş kuracakları, nerden yardım alacakları da öğretilmelidir…

Üniversitelerin bilim yuvası olduğunu kabul ediyorum, lakin veliler bu okullara çocuklarını gönderirken daha kolay iş bulmalarını hayal ediyor. Hiç kimse çocuğunu bilim adamı olsun diye üniversiteye göndermiyor. Benim çocuğum iyi iş bulsun diye gönderiyor…

Ve bu nedenle Sadık Özgür’ün hayatı benim için binlerce dersten daha önemlidir.

Çocuklarınıza başaranların hayatlarını okutun. Bu kişilerin nasıl başladıklarını öğrensinler ve örnek alsınlar…

Ve en kısa sürede dersaneler de ıslah edilsin, üniversiteye öğrenci sokabilme yarışı bitsin, bu dersaneler hayata insan hazırlasın.

Üniversiteyi bitirmek önemlidir ancak hayatı öğrenmek daha önemlidir…

Eğer hayata yeni başlıyor olsaydım, Sadık Özgür gibi başaranlardan birinin öğrencisi olmak isterdim. Hayatı öğrenirdim. Yaşamdan zevk almayı öğrenirdim. Kendi işimi kurardım ve kesin başarırdım.

Bence her kasabada açılan üniversitenin kimseye faydası yoktur.

Bizde üniversiteye neden girdiğini bilmeyen sayısız genç var. Bunun bilimsel araştırması yapılmalıdır.

Önemli olan üniversite değil, önemli olan üniversiteden sonra ne olacağıdır.

İyi bir usta, kötü bir üniversiteden kat kat iyidir…

Benim fikrim bu…

Sizce tartışmaya değmez mi?

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!