Türkiye'nin vitrininde rehberler var

Güncelleme Tarihi:

Türkiyenin vitrininde rehberler var
Oluşturulma Tarihi: Eylül 06, 2003 01:48

Diplomatlara, yabancı devlet adamlarına, ünlü, ünsüz milyonlarca turiste Türkiye'yi, doğasını, tarihini, kültürel değerlerini, insanını anlatıyorlar. Ticaret, siyaset, iş dünyası ve sanatçı heyetleriyle yurtdışı seyahatlerinde çıkıp, bağlantılarını sağlıyorlar.

Her biri birer kültür elçisi gibi çalışıyor.

Türkiye'de 8 bin 800 civarında rehber var. Turist Rehberleri Birliği (TUREB) üyesi 1833 rehberle yapılan ankette rehberlerin profili çıkarıldı. Ankete katılanların yüzde 66'sı erkek, yüzde 33'ü kadın.

Ankete katılanların yüzde 40'ı ikinci bir iş yapıyor. Bunların ancak yüzde 4'ünün işi turizmle ilgili. Yüzde 11'i arkeoloji, antropoloji, tarih, ekonomi eğitimi almış sosyal bilimcilerden; yüzde 4'ü sinema, heykel, mimari, fotoğraf, resim, seramik, grafik gibi sanatsal faaliyetlerle ilişkili kişilerden; yüzde 6'sı mühendislik, tıp, eczacılık, fizik eğitimi almış uzmanlardan ve yüzde 16'sı çevirmen, eğitimci ve yazarlardan oluşuyor.

Uluslararası Rehberler Birliği tarafından yapılan bir araştırmaya göre Türk rehberler, en yüksek eğitim düzeyine ve mesleki formasyona sahip Fransız rehberlerden sonra dünyada ikinci sırada yer alıyor.

Araştırma rehberlerin şikayetlerini, karşılaştıkları sorunları, Türk turizmi hakkındaki görüşlerini de ortaya çıkarıyor. Ayrıca yaşadıkları ilginç hikayeler, romantik geziler, içinden çıkılması zor sorunlar, cevap verilmesi güç sorular araştırmanın konusu.

TÜRKİYE'NİN TURİST REHBERİ PROFİLİ

En genci 19, en yaşlısı ise 93 yaşında.

80 yaşında bir, 70'li yaşlarda 11 turist rehberi bulunuyor.

Çoğunluğu 30-40 yaş grubunda yer alıyor.

En az iki yabancı dil biliyorlar, aralarında 8-9 dil bilenlere de rastlanıyor.

Yüzde 7.8'i önlisans, yüzde 50.6'sı lisans, yüzde 18'i yüksek lisans, yüzde 4'ü doktora çıkışlı. Lise mezunlarının oranı yüzde 13.4.

İNGİLİZCE BİLEN REHBER İŞ YAPAR

İngilizce yüzde 7.8'lik oranla en çok kullanılan dil. Onu yüzde 3.87 ile Japonca, yüzde 3.82 ile Fransızca, yüzde 2.89 ile İspanyolca, yüzde 2.73 ile İtalyanca, yüzde 2.67 ile Rusça, yüzde 1.96 ile Almanca, yüzde 1'lik oranlarla Hollandaca ve Bulgarca, binde 7'lik oranla Portekizce, binde 1'lik oranlarla da Yunanca, Lehçe, Arapça, Çince, Sırpça, Hırvatça izliyor.

EN FAZLA 150 GÜN ÇALIŞIYORLAR

Rehberlerin sadece yüzde 26'sı bir yılda 150 gün ve daha fazla bir süre çalışabiliyor. Yüzde 21'i 75 gün ila 150 gün, yüzde 22'si ise yılda sadece bir ay iş bulabiliyor. Tur yapma sıklığı rehberlerin gelir seviyelerinde özellikle son yıllardaki krizle birlikte azalıyor.

ÇİNCE VE LEHÇE BİLENLER YAŞADI

İngilizce rehberlerin yüzde 22'si yılda 150 günün üzerinde tura çıkıyor. Fransızca rehberlerde 150 günün üzerinde tura çıkabilme oranı yüzde 24, Almanca rehberlerde yüzde 21, İtalyanca rehberlerde yüzde 25, İspanyolca rehberlerde yüzde 28, Lehçe rehberlerde yüzde 28, Yunanca rehberlerde yüzde 19, Çince rehberlerde yüzde 28. TUREB tarafından savunulan rehberlik sınavlarının önümüzdeki yıllar için yalnızca nadir dillerde açılmasının doğru olacağı görüşü bu anketle de doğrulanmakta.

İSTANBUL'DA DAHA AZ KAZANIYORLAR

Rehberler taban ücreti olarak bu yıl belirlenen İstanbul için günlük 86 milyon, Anadolu için 140 milyon lira alıyor. Anket sonuçları turist rehberlerinin ancak yüzde 45'inin bakanlık tarafından belirlenen taban ücreti alabildiğini ortaya koyuyor. Yüzde 44'ü ise taban ücretinin altındaki fiyatlarla çalışmak zorunda kalıyor. Yüzde 22'si bu soruya yanıt vermiyor.

ARKEOLOJİ UZMANI DA VAR GASTRONOMİ UZMANI DA

Turist rehberlerinin büyük çoğunluğu arkeoloji alanında uzmanlaşmış görünüyor (yüzde 48.17). Dini turlardaki uzmanlaşma ikinci büyük grubu oluşturuyor (yüzde 35). Turist rehberlerinin yüzde 18'i mimarlık, yüzde 18.33'ü şehir içi turlar, yüzde 7'si sanatın diğer alanlarıyla ilgili konulara yoğunlaşmış. Yüzde 9'u mavi yolculuk, yüzde 5'i gastronomi, yüzde 5'i hiking-trekking, yüzde 3'ü su altı, yüzde 18'i şehir içi yürüyüş rehberliği gerçekleştiriyor.

ŞERİF YENEN (TUREB Başkanı)

Rehberlik meslek olsun

Mevcut mevzuata göre rehberlik meslek değil. Rehberliğin bir kariyer mesleği olmasını istiyoruz. Dört yıllık lisans eğitimi aldıktan sonra rehber olup master, doktora yapmak istiyoruz. Daha da önemlisi rehberlikten emekli olabilmek istiyoruz. Bırakın bakanlığın belirlediği taban ücreti alamayanları, tur bitirip de hiç ücret alamayan rehber meslektaşların sayıları da artıyor. Sosyal güvencemiz yok. Rehberin hafta sonu tatili, bayramı, çoğunlukla özel hayatı bile olmaz. Turdayken geçireceği trafik kazasının ‘iş kazası‘ olup olmadığı da belli değildir. Emeklilik hakkımız yok. Acilen meslek yasamızın çıkarılmasını istiyoruz.

İLK KEZ TÜRK BAŞKAN

Turist Rehberleri Birliği Başkanı Şerif Yenen, geçtiğimiz ay yapılan WFTGA (World Federation of Tourist Guide Associations - Dünya Turist Rehberi Örgütleri Federasyonu) yönetim kurulu üyeliğine seçildi. Böylece, ilk kez bir Türk rehber WFTGA'nın yönetim kurulu üyeliğine seçilmiş oldu.

REHBERLER ANLATIYOR

Sizde kızlar okula gider mi?

Ülkenizdeki kızlar eğitim görüyor mu, diye soran turist sayısı azımsanmayacak düzeyde. Bu tür yargılara verilecek en güzel cevap bir okulun bahçesinde cıvıl cıvıl oynayan kız ve erkek çocuklarının görüntüsü. Bazen güzergáhı değiştirip, ziyaretçilerin bu sahneyi görmelerini sağlarız. Üniversiteler en güzel cevaptır, iş merkezleri, fabrikaların paydos saatleri, tiyatrolar, sinemalar bu cevapta işlenen mesajı pekiştirir.

SERHAN GÜNGÖR:

ODTÜ Siyaset Bilimi mezunu. Denetimcilik yaptığı yabancı şirketlerdeki müdür, memur ve ofislerden sıkıldığı için rehberliğe başlamış.

Erkekler kahvede düşünür

Köylerden geçerken en fazla ‘‘erkekler neden sürekli kahvede oturuyor da kadınlar hep çalışıyor’’ sorusuyla karşılaşıyoruz. Tabii bizim bile anlamakta zorlandığımız bu soruya yanıt vermek zor. Bazı arkadaşlarımız işi hicivle geçiştirir, ‘‘onlar çok meşgul, çünkü düşünüyorlar’’ Ya da ‘‘kahveler köydeki erkeklerin ofisi, iş çıkınca gelip onları burada buluyorlar’’ babından kaçamak cevaplar verdiğimiz de oluyor.

OLCAY BERGMAN:

50 yıllık rehber. Uzun yıllar ikinci iş olarak yapmış

Boynumdaki tırnak izi iş kazası

Orta yaşın üstünde bir grup kadın turist gezdiriyordum. Bazıları Türk erkekleri hakkında bir takım malum ön yargılarla gelmişti. Ama onları gören kaçıyor, bir türlü hedefi tutturamıyorlardı. Grubun en genciyle ben yakınlık kurunca ipler koptu. Kadınlardan biri gecenin yarısında odama telefon ederek aspirin istedi. Resepsiyona başvurmasını söyledim. Ertesi gün sabahın köründe, bu sefer de saatinin çalındığını belirterek ortalığı ayağa kaldırdı. Otel görevlileriyle aramaya başladık ve lavabonun üstündeki aynanın kenarında saati buldum. ‘‘Sen çaldın’’ diye üstüme saldırdı. Polis çağıracağımı söyledim. Gırtlağıma tırnağını bir geçirdi, gördüğünüz gibi hálá izini üstümde taşıyorum. Bizim meslekte böyle iş kazaları da oluyor.''

EROL ALTAN:

Aslında bir ekonomist ama 40 yıldır rehberlik yapıyor
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!